BURSA (A.A) - Haluk Yüksel - Bursanın Gürsu ilçesinde,
Suriyedeki olayların ardından İran ve Suriye üzerinden Orta Doğu ülkelerine
yapılan ihracatın durma noktasına gelmesi, 12 bin tonu deveci armudu toplam 20
bin ton meyvenin, soğuk hava depolarına kalmasına neden oldu.
Gürsu Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Dönmez, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Türkiyenin yıllık armut üretiminin 350 bin ton civarında
olduğunu, bunun yaklaşık 100 bin tonunun, Uludağ ve Katırlı dağları arasında yer
alan Gürsu bölgesinde üretildiğini belirtti.
Dönmez, armut üretiminin özellikle ihracata yönelik Santa Maria ve
Deveci armudunda yoğunlaştığını, ancak bu yıl ihracatta ciddi sıkıntılar
yaşadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
Özellikle Orta Doğuya ihracatımız çok fazlaydı, İran ve Suriye üzerinden
gidiyordu. Suriye kriziyle beraber bizim ihracatımız çok azaldı ve yok denecek
kadar, hatta yok diyebiliriz buna. Bundan dolayı da şu anda Gürsu bölgesindeki
depolarda 12 bin tonu deveci armudu olmak üzere, elma ve ayva ile beraber
yaklaşık 20 bin ton civarında ürünümüz var ve bu ürünün pazarlanması için de
nisan sonu, yani şurada 35, bilemediniz 40 gün gibi bir zamanımız var. Çok fazla
bir zamanımız yok. Bu ürün her geçen gün artık süresi dolduğu için çürümekte ve
ekonomik olarak zarar olmakta. Depolardaki ürün hem çiftçinin ürünü, aynı zamanda
tüccarın elinde olan ürün de var. Bu ürünün ekonomik olarak da maliyeti yaklaşık
olarak, 40 milyon TL.
Depolardaki ürünün büyük bölümünün ekonomik değeri yüksek deveci armudu
olduğuna dikkati çeken Dönmez, Şu anda 10 bin ton desek ürünümüze -biz 12 bin
ton diyoruz- ama temizlendiği zaman 1-2 bin tonu çöp olmuştur mutlaka. Çünkü her
geçen gün çürük fazlalaşıyor. 10 bin ton ürün var dediğimiz zaman, bir tırda 20
ton olursa, 500 tırlık bir kapasite var dedi.
-Şu anda hiç ihracat yok-
Dönmez, Avrupaya ihracatlarının zaten çok fazla olmadığını hatırlatarak,
şunları kaydetti:
2009 yılında, bence biraz da siyasi bir olaydı, sadece bin 100 kilogram
armuttaki kalıntıdan bahsedilerek, bizim Türk armuduna darbe vuruldu.
Almanyadaki bir marketten alınmıştı bu. Bunun laboratuvarlarda araştırmasını
yaptırarak da böyle bir kalıntının olmasının mümkün olmadığını falan hepsini
ispatladık. Çünkü, tarım ilacının içinde yetiştirseniz hiç sulandırmadan böyle
bir kalıntı çıkma şansı yoktu, fakat bu tamamen bir siyasi olaydı. Türk armudunu
lekelemek için çıkan bir oyundu, fakat Avrupaya deveci armudumuz, pek gitmez.
Deveci, daha çok damak tadından dolayı Arap ülkelerine gider, burada da dediğim
gibi Suriye krizi çok büyük bir etken oldu. 2012 ürünü olan, ihracatına da on
ikinci ayda başladığımız ve bugüne kadar devam eden devecide şu anda hiç ihracat
yok.
Orta Doğu ülkeleriyle Azerbaycan ve Gürcistanın da aralarında
sayılabileceği bazı ülkelerdeki vergi sistemlerinden kaynaklanan kimi
sıkıntıların da bu duruma etkisi olduğunu anlatan Dönmez, Kilogram başına
alınan vergiden dolayı da girdi maliyetleri çok büyük. 15 gün önce Azerbaycana
gitmiştim. Buradan alınan 1 dolarlık bir armudun haldeki maliyeti 2 dolardı.
Çünkü 1 dolar da gümrük ve nakliye tutuyor görüşünü dile getirdi.
-Bunu iç piyasada tüketmemiz lazım-
Depolardaki ürünü elden çıkarmak için en fazla 40 günlük süreleri
bulunduğunu vurgulayan Kamil Dönmez, şunları kaydetti:
Temennimiz tabii bu 40 gün içinde, bu ürünün satılması, insanların yemesi.
Ben buradan İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığına da bir talepte
bulunmak istiyorum: Geçen, gün de bir milletvekili arkadaşımız sayesinde bunu
dile getirmiştik, mecliste. Okullara veya askeriyeye bunu en azından maliyetine
verip, bu ürünü elimizden çıkarmamız lazım. Fakat önümüzdeki sene de aynı
durumları yaşamamamız için üretim planlaması yapmalıyız. Ne kadar ürettiğimizi
kayıt altına almalıyız.
Girdi maliyetlerinin yüksekliğinden de yakınan Dönmez, ihracatçıya ihracat
teşvikinin verilmesi gerektiğini, doğrudan gelir desteğinin yanlış uygulandığını
dile getirdi.
AK Parti Bursa Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi
Bedrettin Yıldırım ve CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz ile konuyu
görüştüklerini, milletvekillerinin İhracat Genel Müdürlüğü ile temas halinde
olduklarını belirten Demiröz, Ama, ihracat anlamında şu anki üründen, zaman çok
kısıtlı olduğu için çok fazla umutlu değilim, bunu iç piyasada tüketmemiz lazım.
Bir şekilde ihracat olursa, en azından Türk Cumhuriyetleri veya etrafımızdaki
ülkelere olmaz değil, olur, ama daha çok önümüzdeki sene için bunun ihracatı ve
pazarlanması anlamında ne yapabilirizi oturup, erken dönemde planlamasını
yapmalıyız dedi.
-UYMSİB Yönetim Kurulu Başkanı Çalı-
Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı
Salih Çalı da depolarda 11-12 bin tonluk bir armut varlığından bahsedildiğini,
bunun sadece ihracat boyutuyla değil de iç piyasada eritilmesi gerektiğini
söyledi.
Çalı, Bu nihayetinde milli servet. Çöpe gitmesi doğru değil. Pazardaki
isteksizlik, durgunluk, tercih edilmeme, bunun altındaki nedenler, İran için bu
böyle. Suriye için bu zaten ortada. Suudi Arabistana gönderemiyorsun. Bir tek
Irak da malın hepsini çekmiyor, demek ki diye konuştu.
Geçmişte armutta yaşanan kalıntı iddialarını temizlemekte güçlük
çektiklerine de işaret eden Çalı, şunları kaydetti:
Bu 4-5 sene önce gelişen konunun biz halen olumsuzluğunu yaşıyoruz. Bizim
Avrupa Birliği armut pazarımız, çok azaldı. 4-5 sene önce bu kadar az değildi.
Şimdi başka pazarlara yöneliyorsun, o pazarlarda da sorun çıkınca, ondan sonra
ürün elinde kalıyor. Bunun çözümü nedir- Ekonominin kuralı arz-talep ilişkileri.
Arz-talep ilişkilerinde yaşadığınız olumsuzluklar da malum işte, ürün elinizde
kalıyor. Armutla ilgili olarak yaklaşık bunun maliyeti, kilo başına öyle 50-60
kuruş değil, 1,5-2 liralar civarında, yani üreticiden çıkışı bu. Şimdi siz bu
maliyetli olan ürünü ihracatta değerlendirirseniz çok anlamlı oluyor.
Değerlendiremezseniz, ürün de elinizde kaldığı takdirde bunun yansıması maalesef,
çok kötü oluyor.
Çalı, söz konusu ürünlerin ihracat şansının artık çok zor olduğunu
vurgulayarak, minimum 500-600 tırlık deveci armudunun depolarda kaldığını, bunun
ciddi bir miktar olduğunu belirtti.
Geçmişte bu tür sorunların örneklerinin yaşandığını, çeşitli kuruluşlarla
sorunun paylaşılabileceğini ve üretici ile tüccarın zararlarının
azaltılabileceğini anlatan Çalı, bu konuda ilgili kurumlarla temasa geçildiğini
söyledi.
Salih Çalı, deveci armudunun kilosunun ihracatta en az 3-4 avroya gittiği
düşünüldüğünde, iç piyasayla kıyaslanamayacak kayıpların ortaya çıktığını
sözlerine ekledi.
Yayıncı: Kamuran Akkuş