İDOnun Bursalı rakibi BUDOnun ilk gemisi

İDOnun Bursalı rakibi BUDOnun ilk gemisi yolda... -Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa-Mudanya ve İstanbul-Kabataş arasında İDOya alternatif olarak hayata geçirmeyi planladığı deniz seferlerini, Kurban Bayramına kadar başlatmayı


BURSA (A.A) - Haluk Yüksel - Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa-Mudanya ve İstanbul-Kabataş arasında İstanbul Deniz Otobüsleri A.Şye (İDO) alternatif olarak hayata geçirmeyi planladığı deniz seferlerini, Bursa Deniz Otobüsleri (BUDO) şemsiyesi altında, Kurban Bayramına kadar başlatmayı planlıyor.
     İstanbul-Kabataş İskelesinin kullanılmasına ilişkin iskele hizmeti sözleşmesini bir süre önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Şehirhatları A.Ş ile imzalayan Bursa Büyükşehir Belediyesinin bu kapsamda satın alımını gerçekleştirdiği ilk gemi, yola çıktı.
     Altepe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul-Bursa arası ulaşımın çok önemli olduğunu belirtti. Bursanın, ekonomi ve turizm açısından İstanbula çok daha yakın ve ulaşılabilir olması gerektiğini vurgulayan Altepe, İDOda Özelleştirmeden sonra bazı sıkıntılar yaşandığını belirterek, şöyle konuştu:
     Ondan önce düzenli bir şekilde gidiyordu ve gelişmişti. Ama bu da gösterdi ki bizim Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, bu konuya düzenleyici bir kurum olarak girmemiz gerekiyor. Nasıl ekmek fabrikası kurup, tüm belediyeler ekmek üretiyorsa, aynı şekilde biz de deniz taşımacılığında da Büyükşehir Belediyesi olarak düzenleyici rol almamız gerekiyor, bunu gördük. Çünkü bu uzun yıllar böyle devam edecek, değişik sıkıntıları her an yaşayabiliriz. Onun için biz de bu sektörün içinde yer almamız gerekiyor belediye olarak. Çünkü İDO, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletildiğinde bir sıkıntı yaşamıyorduk, ama şimdi yaşamaya başladık, şimdiden sonra da böyle devam edeceğine göre yaşayabiliriz.
    
     -Bunun blöfü mü olur--
    
     Altepe, sıraladığı nedenlerle Bursa Büyükşehir Belediyesinin burada olması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
     Burada olmamız gerekiyordu ve bu işe gireceğimizi söyledik, başta biz Blöf yapıyoruz şeklinde zannedildi. Sadece söylem olarak gerçekleşeceğini söylediler, ama biz hemen faaliyete geçtik. Şimdi ilk gemiyi satın aldık, onun zaten nakliye işlemleri de yapıldı, Hüdavendigar adlı gemimiz Norveçten bugün yola çıkıyor. Başka bir gemi üzerine yüklendi, çarşamba günü yola çıkıyor ve diğer iki gemiyle de şu anda sözleşme yapmak üzereyiz, ama satılık ama kiralık. Bir an önce hedefimiz; biz istiyoruz ki Kurban Bayramına kadar bu işi başlatalım.
     Bu konuda blöfün söz konusu bile olamayacağını dile getiren Altepe, şunları dile getirdi:
     Bunun blöfü olur mu- Bu koskoca Büyükşehir Belediyesi. Bu Büyükşehir Belediyesi yılda 300 trilyon ulaşıma para gömüyor, yatırım yapıyor. Bizim için İstanbul çok önemli. İstanbulun Bursaya, Bursanın İstanbula ulaşabilmesi çok önemli. Günde binlerce insan, İstanbul-Bursa arasında yolculuk yapıyor ve her geçen gün de bu yolcu sayısı artıyor. Ekonomi günden güne daha da güçleniyor, hareket günden güne daha da artıyor. Bu ulaşım ne kadar kolaylaşırsa, bize ekonomik katkısı da o kadar artar. Biz bu organizasyonlarla birlikte, İstanbulu Bursaya daha çok taşımak, İstanbullunun Bursada daha çok tatil yapması, hafta sonunu Bursada geçirmesi, hafta için günübirlik, 1-2 günlük değişik organizasyonlarla Bursaya gelmesi, Bursada nefes alması, bunu da değerlendirmek istiyoruz. Madem bu organizasyonlara girdik. Sadece basit bir taşımacı değil, aynı zamanda Bursa turizmine de katkı olması da bizim için önemli.
    
     -Ekmek fabrikası örneğinde olduğu gibi-
    
     Altepe, bu kararın özellikle fiyat üzerinde düzenleyici rolüne dikkati çekerek, belediyelerin fiyatta denge unsuru olmak amacıyla yaptığı ekmek üretimine dikkati çekti.
     Türkiyenin her yerinde, ekmeğin yaklaşık yüzde 20sini belediye fabrikalarının ürettiğine işaret eden Altepe, şöyle dedi:
     Hem de yaklaşık yılda 7 trilyon para kazanıyoruz buradan. Burada hem kaliteli üretim yapılıyor, hem en iyisi yapılıyor. Bu gösteriliyor, bu konuda iyi para kazanıldığı da gösteriliyor. Bu da önemli bir ölçek. Aynı şeyleri biz ulaşımda da yapmak istiyoruz. Çünkü önemli olan insanların bu ulaşımı kolay sağlayabilmeleri. Buradan bizim çok büyük rakamlar kazanmamız değil, bu ulaşımla birlikte ekonominin canlanması. Tabii ki fiyat ayarlaması, zaten biz onun için, belli bir düzen getirmek için giriyoruz. Fiyatları belli bir standartta tutmak için giriyoruz.
     Recep Altepe, vatandaşların deniz ulaşımındaki bilet fiyatlarından duyduğu rahatsızlığı vurgulayarak, şunları söyledi:
     İstanbula giderken deniz otobüsü, bir kişi bir liraya giderken, yanındaki kişi 27 liraya gidebiliyor. Bu kadar arada fiyat farkının olmaması gerekiyor. 20 ila 22 lira, 18 ila 20 lira olur ama 1 lira ila 27 lira yan yana olmaz tabii. Bunlar pek bize uygun şeyler değil. Tabii ki belediye işletiminde böyle şeyler olmaz. En ufak bir yasal boşluk olduğu zaman bu tür şeyler yaşanıyor. Deniz ulaşımında rekabetle ilgili kurallar konulmamış, kara taşımacılığında olduğu gibi ve bu şekilde de fiyatlar çok dalgalanabiliyor. Bu da insanlarda büyük bir huzursuzluk yaratıyor. Siz bileti diyelim 20 liraya alacağım diye gittiniz ve birden gişede 30 lira çıktı fiyat, eğer kalabalıksanız, paranız yetmezse orada, bu büyük bir sıkıntı değil mi- İnsanlar ne kadar ödeyeceğini ne yapacağını bilmesi lazım. Bu işte bir ciddiyet olması lazım. İnsanları rahatsız eden de bu...
    
     Yayıncı: Kamuran Akkuş
<< Önceki Haber İDOnun Bursalı rakibi BUDOnun ilk gemisi Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER