ERZURUM (A.A) - Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih
Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Savaş Eğilmez, idam cezası tartışmalarına
ilişkin, Türkiyenin içerisinde bulunduğu şartların, suç ceza ilişkisinin,
özellikle bazı suçlar için mutlak caydırıcı bir zeminde kurulması zorunluluğunu
ortaya çıkardığını bildirdi.
Eğilmez, yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde sıkça tartışılan İdam
cezasının geri gelsin mi gelmesin mi- tartışmalarına tarihsel açıdan pencere
açarak katkıda bulunmak istediklerini belirterek, uzun bir geçmişe sahip olan
Türk milletinin suç ve ceza algısını ortaya koyması gerektiğini ifade etti.
En ilkel toplumlarda dahi kendi kültürel yapıları çerçevesinde toplumun
huzur ve sükununu ihlal eden ve suç denilen hareketleri önlemeye ve bu
hareketlerin işlenmesi halinde faillerine ceza adını verilen uygulamaların
yapıldığı bir hukuk sisteminin mevcut olduğunu vurgulayan Eğilmez, şunları
kaydetti:
Türk tarihi boyunca kurulan bütün devletlerde, töre diye isimlendirilen
hukuk sistemine sıkı bir bağlılık görülür. Töreye olan bu bağlılık mücadeleci
sosyal hayatın gereklerinden doğmuştur. Halk, ülke, istiklalle birlikte hukuk,
Türk devletinin dört temel unsurundan biridir. Türklere göre devleti kuran ve
işleten mekanizme hukuktu. Ceza hukuku, Türklerin hayatında önemli bir yer
tutmuştur. İslamiyetten önceki Orta Asya Türk siyasi teşekkülleri ve
topluluklarında ceza hukukuyla kanunlarına dayalı bir düzenle kendisine özgü,
yaşayan bir ceza hukuku ortaya çıkarmıştır. Bu suretle Türk toplum kültürünün bir
ürünü olarak, tarihin akışı içinde gelişen bu hukuk, en geniş manasıyla töre
denilen kanun ve sosyal normlar bütününde, kesin ifadesini bulmuştur.
-Tarih boyunca Türk töresinin en az başvurduğu ceza ölüm cezasıydı-
Türk töresinin, en eski Türk topluluklarından itibaren sosyal kontrolü ve
toplumsal bütünleşmeyi sağlayan en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayan
Eğilmez, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
Tarih boyunca Türk töresinin en az başvurduğu ceza ölüm cezasıydı. En az
uygulanan ceza olmasına rağmen, sabit suçun değişmeyen kuralı ölümdü. Türk
töresinde iki suçun karşılığı kesinlikle ölüm cezasıydı. Bu suçlardan biri,
devlete ihanet bir diğeri de masum birini kasten öldürmekti. Çok uzun bir
periyotu kapsayan Türk tarihinde idam cezası yalnızca 28 yıldır uygulanmıyor.
İdam cezası, Türk ceza sisteminden tamamen çıkarıldıktan 6 yıl sonra da ciddi bir
şekilde tartışılmaya başlandı. Ülkemizin içerisinde bulunduğu şartlar, suç ceza
ilişkisinin, özellikle bazı suçlar için mutlak caydırıcı bir zeminde kurulması
zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.
Muhabir: Ayşe Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk