ORDU (A.A) - İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bazı BDPli
Milletvekillerinin PKK terör örgütü üyeleriyle buluşmasıyla ilgili olarak, Cuma
günü bir manzara benim için sürpriz olmayan bir manzara, 13 aydır haykırdığım bir
manzara sayın Başbakanımızın zaman zaman anlaşılacak şekilde hep söylediği bir
manzara, bir muhabbet manzarası terör örgütü ile buluşma sahnesi herkesi saf
kendilerinin çok akıllı olduklarını düşünerek safça, ortaya düştükleri, salakça
ortaya düştükleri bir manzara dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Orduya gelen Bakan Şahin, partisinin İl
Başkanlığında düzenlenen bayramlaşma programına katıldı.
Burada yaptığı konuşmaya vatandaşların bayramını kutlayarak başlayan Şahin,
bazı BDP Milletvekillerinin PKK terör örgütü üyeleriyle buluşmalarını
değerlendirdi.
Türkiyeyi bölme gayretinde olanlarının bebek, doktor, hoca, öğretmen,
asker, polis katilleri ile olan mücadelenin hukuk çerçevesi de sonuna kadar devam
edeceğini ifade eden Bakan Şahin şöyle konuştu:
İyiliğin mücadelesi, insanlığın mücadelesi sonsuza kadar devam edecektir.
Eğer beklenen bir son varsa bir gün silahları ne zaman bırakacaklarsa beklenen
gün o gündür. Dolaysıyla bu son haftalar içesinde bir takım komik ilişkiler
tablolar yaşıyoruz. Sayın Kılıçdaroğluna söylemek isterim ki, kuzenin ve
milletvekilinin arkadaşları bir gün silahı bırakırlarsa son o gündür.
Mücadelenin sona ermesini bekliyorsa birileri o sonsuza kadar devam edecektir.
Ülkenin her yerinde Türk Bayrağının şehitler sayesinde dalgalandığını
belirten Şahin, Herkes aklını başına alsın. Cuma günü bir manzara benim için
sürpriz olmayan bir manzara, 13 aydır haykırdığım bir manzara, sayın
Başbakanımızın zaman zaman anlaşılacak şekilde hep söylediği bir manzara, bir
muhabbet manzarası terör örgütü ile buluşma sahnesi herkesi saf kendilerinin çok
akıllı olduklarını düşünerek safça, ortaya düştükleri, salakça ortaya düştükleri
bir manzara. Öyle bir buluşma ki omuz teması, göğüs teması neredeyse göbek teması
ve farkında değiller. Güpe gündüz milletinin gözünün önünde benim söylediğim
gerçeği görüntü olarak verdikleri için benim haykırdığım gerçeği ve haykırdığım
için de birileri tarafından zaman zaman nezaketsizlikle, zaman zaman
devletçilikle, zaman zaman sertlikle eleştirildiğim bir manzarayı eksik
olmasınlar biz buyuz dediler. Dağdaki ile aynıyız, uzantısıyız, birlikteyiz
dediler. Cuma günü verdiler bu görüntüyü. Ben şaşırmadım, zaten öyleydiler. 13
aydır bağırıyordum, TBMM kürsüsünde, başka kürsülerde, Orduda, Samsunda,
Ankarada, İstanbulda, Vanda her yerde ve gittiler, buluştular, öpüştüler
-Şimdi ne diyecekler--
Bakan Şahin, kendisine ve Başbakan Erdoğana BDP ile ilgili verdikleri
bilgiler ve yaptıkları açıklamalar nedeniyle söylenmedik söz bırakmayanların,
hakaret etmeye kalkanların yaşanan manzara karşısın da ne diyeceklerini sorarak,
şöyle devam etti:
Utanmadan Çokta üzerlerine gidiyorsunuz diyebilirler bundan sonra ben
söyleyeyim şimdiden. Çokta üzerlerine gidiyorsunuz, ne yani bir parti ile
emrinde oldukları teşkilat bayram arefesinde buluşmuşlar, yani bu da insan
hakkıdır, bu da özgürlük arayışıdır diye bilirler ve diyeceklerdir. Bu
memlekette şunu demek suç oldu arkadaşlar. Elinde silah olanla benim pazarlığım
olamaz, elinde silah olanla bizim konuşacak bir şeyimiz olamaz. Ya o silahı
indiririm, yada o silahını kendisi indirir. Bunun üçüncü şıkkı yoktur. Bu ülke
hukuk devleti, silahını bıraktı da ona silah çeken mi var- Var mı böyle bir şey,
bir tane örnek gösterin Allah aşkına.
- Siz nerede askerlik yaptınız--
Ankarada, İstanbulda gök yüzünün derinliklerine, denizin maviliklerine
bahçelerin yeşilliklerine bakarak, yazı yazanlara, siz nerede askerlik yaptınız
diye soran Şahin, Yaptıysanız nerede yaptınız, siz namlunun ucundan hiç
baktınız mı, karşıda ki namlu hiç size doğruldu mu- Allah aşkına bilmeden mi
yapıyorsunuz, yoksa korkarak mı yapıyorsunuz- Korkutuluyorsanız haber verin sizin
de güvenliğinizi bu gün olduğu gibi biz sağlamaya hazırız diye konuştu.
-Utanmıyorlar, sıkılmıyorlar-
Şahin, utanmadan, sıkılmadan kendisinin PKK ve KCKya ve onların uzantısı
kukla milletvekillerine söylediği sözleri Kürt vatandaşlara söylemiş gibi
yorumlayanların olduğunu belirterek şunları kaydetti:
Buna ne hakkın var. Senin benim Kürt kardeşlerimle aramı açmak gibi bir
misyonun mu var. Benim sözüm ve söylemim dağdaki eli silahlı eşkıyalaradır.
Ankaradaki onların temsilcilerinedir. Bunlarla sınırlıdır. Yine söylüyorum var
mı diyeceğin. Benim kardeşlerim her zaman benim kardeşimdir. Sadece benim değil
bizim kardeşimizdir. Ben burada, 75 milyon Türk milleti adına konuşuyorum. İki
şeyi bir birinden ayırmak lazım. Hakkari sokağın da ekmeiğini arayan, Hakkari
yaylasında koyununu otlatan çobanla, Kandil de, Irakta bu ülkeyi bölmek için
elinde silah tutan terör baronları ve terör militanları bir birinden bir büyük
tel örgü ile ayıralım. Kardeşlerim bir tarafta militanlar bir taraftadır. Bunu
kimsenin karıştırmaya ve benim sözlerimi oraya püskürtmeye yeltenmesin, hakkı
yoktur, ağzına tıkarım o yazıları senin
- Genç kızların ırzına geçiyorlar-
PKKnın bir hiç olduğunu ve kaçırdıkları genç kızların ırzına geçtiğini
anlatan Şahin, Biz bu terör örgütünün ahlaksız dünyasını, inançsız dünyasını
lanetli yapısını ve bu maskelenmiş yüzünü indirmeye devam edeceğiz. Toplumun
içine çıkacak yüzleri yok. Esasen yüzlerine baktığın zaman ne oldukları da
gözüküyor. O Cuma günkü muhabbet manzarasında yüzler tanınıyor. Yani farklı
yüzler baktığın zaman anlaşılıyor. Bunları tanımak için karşılarına bir şey
koymak mümkün değil. bunlar ancak kendilerine benzerler. Ah bir gün aynaya
baksalar kendileri de ne olacaklarını görecekler anma hayatları kavga, kurşun,
ayna kendilerine kendilerini gösterdiği zaman aynaya da kurşun sıkarlar ve ayna
katili olur bunlar şeklinde konuştu.
Şahin ayrıca CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluna da tepki göstererek,
Ey Kılıçdaroğlu senin hayal dünyanda İçişleri Bakanı çocuklar tepki gösterince
kaçar mı- Sen bu ülkeyi çocuklar taş atınca kaçan bir İçişleri Bakanı ile mi
yöneteceksin- Ya da sataşıldığında kaçacak bir Başbakanlık mı yapacaksın- AK
Partinin Başbakanı, İçişleri Bakanı taş değil kurşun atılsa da kaçmayacağını
bilmiyor musun diye sordu.
Muhabir: Gökhan Gücüklüoğlu
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu