Medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonu kapsamında 58 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı Fikret Duran, sulh ceza hakimlerine tazminat davası açtıklarını belirtti. Duran, "Reza Zarrab ve bakan çocukları için mahkeme kararı ile ve hukuka uygun olarak yapılan dinlemeleri ve teknik takipleri tutuklamaya gerekçe yapmayan ve bu kişileri tahliye eden sulh ceza hakimleri, müvekkilim Hidayet Karaca için hukuka aykırı olduğu kesin olan montaj kaydı tutuklamaya gerekçe yapması, hukuka aykırıdır." dedi.
Yazılı açıklama yapan Avukat Fikret Duran, "14 Aralık 2014 tarihinde medyaya yönelik gerçekleştirilen operasyonda müvekkilimiz Hidayet Karaca'yı haksız gerekçelerle tutuklayıp buna itirazlarımızı ve tahliye taleplerimizi de gerekçesiz olarak reddeden İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görev yapan sulh ceza hakimlerinin her birine karşı, bu keyfi fiilleri nedeniyle İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat davası açmış bulunmaktayız." ifadelerini kullandı.
Fikret Duran, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: "Tazminat davalarını Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141 vd. maddeleri uyarınca Sayın Hidayet Karaca'ya yönelik yapılan soruşturma sırasında kanunlarda belirtilen koşullar oluşmamasına rağmen tutuklanması ve yaptığımız bir çok itirazlara rağmen tutukluluğunun devamına karar verilmesinden dolayı açmış bulunmaktayız.
'MÜVEKKİLİMİZİ HAKSIZ BİR ŞEKİLDE HÜRRİYETİNDEN YOKSUN BIRAKTILAR'
İstanbul sulh ceza hakimleri, müvekkili haksız bir biçimde hürriyetinden yoksun bırakarak onu günlük ve sosyal hayatından koparmışlardır. Bu nedenle müvekkil işinden yoksun kalmakta ve her geçen gün bu mahrumiyeti de artarak devam etmektedir. Müvekkilin günlük hayatında birçok maddi sorumluluğu bulunmakta olup, haksız nedenle hürriyetinden yoksun bırakılması yüzünden bunların hiçbirisini ifa edememektedir. Tüm bu mağduriyetlere neden olanlar da keyfi olarak müvekkil hakkında tutuklama kararı verip itirazlarımızı da gerekçesiz bir şekilde reddeden İstanbul sulh ceza hakimleridir. Bu nedenle de kendilerinden sebep oldukları bu maddi kayıp nedeniyle her birinden şimdilik 20 bin TL maddi ve 20 bin TL manevi olmak üzere toplamda 40 bin TL tazminat talep etmiş bulunuyoruz.
'BİRÇOK HASTALIKTAN MUZDARİP MÜVEKKİLİMİZ, DÖRT DUVAR ARASINDA KEYFİ OLARAK TUTULUYOR'
İstanbul Sulh Ceza Hakimlerinin müvekkili gerekçesiz ve keyfi olarak ısrarla hürriyetinden yoksun kılarak tutuklu kalmasına neden olan haksız fiilleri işlemeleriyle Hidayet Karaca hakkında kamuoyunda suçlu olduğu algısı tesis edilmiş ve iktidar yandaşı medya ile de müvekkilim 'örgüt lideri' gibi lanse edilmiştir. Müvekkil, tüm bu hususlar nedeniyle elem, ızdırap çekmiş ve manevi acı ve sıkıntılara duçar olmuştur. Bununla da kalınmamış, birçok kronik hastalıktan muzdarip olan müvekkil; şeker hastalığı, kalp rahatsızlığı, tansiyon ve faranjit hastalıklarıyla dört duvar arasında keyfi olarak tutulmuştur ve tutulmaya da devam edilmektedir. Müvekkilin bedensel, manevi ve psikolojik olarak yıpranmasına neden olunmuştur.
'REZA ZARRAB'I SERBEST BIRAKAN BU HAKİMLER, HUKUKA AYKIRI DELİLİ MÜVEKKİLİMİN TUTUKLULUĞUNA GEREKÇE YAPIYORLAR'
17-25 Aralık'ta yapılan yolsuzluk operasyonlarında Reza Zarrab ve bakan çocukları için mahkeme kararı ile ve hukuka uygun olarak yapılan dinlemeleri ve teknik takipleri tutuklamaya gerekçe yapmayan ve bu kişileri tahliye eden sulh ceza hakimleri, müvekkilim Hidayet Karaca için hukuka aykırı olduğu kesin olan montaj kaydı tutuklamaya gerekçe yapması hukuka aykırılık oluşturmaktadır. Hakim, savcının kanunsuzluğu görerek müvekkile sormaktan vazgeçtiği ve soruşturma dosyasından çıkardığı kanunsuz bir montaj kaydı suç olduğunu bilmesine rağmen ne yazık ki tutuklama kararına dayanak yapmıştır."
CİHAN