İZMİR (A.A) - Tolga Albay - Balık dolu ağların çekilmesiyle
hafızalara yer etmiş gırgır tekneleri, bilinenin aksine kıyıya her zaman dolu
dönemediği gibi denizle verilen mücadele, kimi zaman sağ salim dönebilmeye
şükür ile sona eriyor.
Ege Denizinde kayıtlı en büyük gırgır gemisi olan YeniAy ile av
sezonunun açılmasıyla ekibiyle birlikte Foça Balıkçı Barınağından
virabismillah diyerek açılan İhsan Kaptan da zorlu bir gecede karanlığın
içinden çekilen boş ağların sağ salim güverteye çekildiğini görerek gülümsedi ve
Hiç balık avlayamamak da bazen iyidir, canımızdan, malımızdan olmadık ya...
Kısmet değilmiş, ne yapalım bir dahaki sefere dedi.
-Balıkçıların zorlu mücadelesi-
Kamuoyunda avcılıkta getirilen derinlik sınırlamalarıyla gündeme gelen
gırgır gemileri, inanılmaz bir mücadeleyle avcılık yapıyor.
AA ekibi de bu mücadeleyi Foçada demirli 41 metre uzunluğundaki 24
mürettebatlı YeniAy gemisinin yeni sezonda çıktığı ilk avda görüntüledi.
Ağların istiflenmesi, vinçlerin halatlara çekilmesi ve cihazların kontrolü
sonrası Foça Balıkçı Barınağından av için sert sayılabilecek bir havada, gün
batımıyla birlikte denize açıldı Yeniay.
Gemi kaptanı İhsan Saral, rotayı balık geçişlerinin yoğun olduğu Dikili
açıklarına doğru çevirdi. Foça kıyılarının fokların koruma alanı olması ve 1,5
mil açıkta avlanma şartının olması nedeniyle gemi, 2 saatlik bir yolculuk sonrası
Dikilinin Bademli beldesi açıklarıyla Midilli Adası arasındaki bölgeye ulaştı.
İhsan Kaptan, bir yandan gemiyi kullanıyor, bir yandan sonar cihazından
suyun altındaki balıkları kontrol ediyordu. Uygun noktayı bulduğunda verdiği
işaretle geminin arka bölümündeki lambacı adı verilen tekne suya indirildi.
Görevi üzerindeki ışıkları yakarak balıkları çevresine toplamak olan lambacıyı
suya bırakan kaptan bir kaç saat sonra geri dönmek üzere karanlık sularda yoluna
devam etti.
-Av başlıyor-
Kısa bir süre sonra sonra cihazında bir balık sürüsü gören İhsan Kaptan, ağı
denizde sabitlemekle görevli diğer tekneyi de suya indirerek, mürettebatı uyaran
sireni çalıştırdı.
İlk ağın atıldığını duyuran molabismillah nidası üzerine, çalışanlar
gemi içinde hummalı bir çalışma başlattı.
Kaptandan aldığı talimatlarla mürettebatı yöneten Kocareisin komutlarının
yankılandığı gemide, ağların kurşunlarını istifleyen hamlacılar, mantarlarını
düzenleyen mantarcılar, ağın düzgün aktığını kontrol eden palacılar,
ağların gemiye çekilmesi ve bırakılmasından sorumlu istifçiler, sert
dalgaların arasında sallanan gemide zorlu bir mücadeleye giriştiler.
Sabaha doğru başlayan mücadele, halatın kısa kalması, ağı sabitleyen
teknenin yanlış manevra yapması ve sert dalgaların etkisiyle başarısızlıkla
sonuçlandı. Gemiyle ağı tutan teknenin bir daire oluşturarak kavuşamaması
balıkların ağdan kaçırılmasıyla sonuçlandı. Tüm ekip balıkların kaçmasına
üzülmeye fırsat bulamadan, ağları kurtarmak için bir mücadele içine girdi.
Yaklaşık 1 saatlik stresli bir mücadele sonrası değeri yaklaşık 40 bin lira olan
ağlar boş olsa da sağ salim olarak gemiye alındı.
-Dolunayın etkisi-
Gemi ikinci kez şansını denemek için lambacı teknesinin yanına dönse de
lambacı teknesi, havanın dolunay nedeniyle karanlık olmaması ve ışığın balıkları
çekememesi nedeniyle iyi haberler vermedi.
Lambacı teknesinin altındaki balığın yeterli olmadığını görerek rotayı
tekrar açığa çeviren İhsan Kaptan, radar ekranında ağı atacak büyüklükte sürüye
ulaşamaması ve şafağın sökmek olmak üzere olmasıyla geri dönüş kararı aldı.
İhsan Kaptanın, elleri boş olarak geri dönüyor almasına rağmen sarf etiği,
Hiç balık avlayamamak da bazen iyidir, canımızdan, malımızdan olmadık ya,
kısmet değilmiş ne yapalım bir daha ki sefere sözleri, balıkçının zorlu
mücadelesini özetledi.
Ege Denizinde radarla avcılık yapmanın tek başına yeterli olmadığını, gece
denize ışık vurarak avlanmanın kaçınılmaz olduğunu kaydeden İhsan Kaptan, ilk
avın dolunaya rastlamasının talihsizlik olduğunu kaydetti.
Balık avı denince insanların aklına hep balıkla dolu ağların geldiğini ancak
bu işin zannedilenden daha zor olduğunu dile getiren İhsan Kaptan, şunları
söyledi:
Bugün çok verimsiz bir gün oldu. Sadece bizim için değil, diğer gemiler de
ya hiç balık avlayamadı ya da beklenenden az balıkla barınağa döndüler. Gırgır
tekneleri için barınağa boş dönmek, alışılmadık bir durum değil. Hava şartlarına,
balık durumuna ve şansınıza göre ayda bir kaç kez boş dönebilirsiniz. Bazen boş
döndüğümüze de şükrederiz. Gırgır gemisiyle avcılık riskli bir iştir. Denizin bir
anda patlaması, geminin arızalanması veya insani kusurlar, hayati tehlike
yaratabilir. Zor şartlarda mücadele veriyoruz, ancak karşılığında balık
alacağımızın bir garantisi yok.
-Derinlik sınırlaması ve balıkçı-
Bir gırgır gemisinin balığa açılmasının 5 bin liraya mal olduğunu, geminin
bu parayı çıkaramaması halinde zarar ettiğini ifade eden İhsan Kaptan, Bugün
bir çok tekne banka kredileriyle, borçla denize açılıyor. Üzerimizde bu baskıyı
hissederek doğaya karşı mücadele veriyoruz dedi.
İhsan Kaptan, yeni av sezonuyla birlikte getirilen kısıtlamaları
değerlendirilirken, yaşadıkları bu zorlukların da dikkate alınması gerektiğine
işaret ederek, 24 metre derinlik sınırının Egedeki avcılığı çok fazla
etkilemeyeceğini, ancak Marmaradaki tekneleri zorlu bir sezonun beklediğini
söyledi.
Sınırlamanın herhangi bir yararının olacağına inanmadığını savunan İhsan
Kaptan, yasağın hamsi ve sardalya gibi derin su balıklarını çok etkilemeyeceğini,
ancak özellikle palamut, torik, çinekop ve istavrit fiyatlarının yükseleceğini
tahmin ettiklerini dile getirdi.
İhsan Kaptan, gırgırcıların, denizlerdeki balıkların korunmasını samimiyetle
istediğini, ancak bunun bedelini ödeyen taraf olmak istemediklerini ifade ederek,
Peru, 2 yıl önce kıyılarındaki hamsiyi korumak için 2 yıl av yasağı getirdi.
Ama orada devlet bu süre zarfında balıkçısını besledi. Gırgır gemileri banka
kredisiyle yüzüyor. Bu, gözden kaçırılmamalıdır dedi.
Yayıncı: J.Jale Durgun