İZMİR (A.A) - Ali Rıza Karasu - Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgesinden 40 hemşehri derneğini bünyesinde barındıran Anadolu Birliği Derneği,
çözüm sürecinin "Türkiyenin geleceğinin yeniden inşası" konusunda fırsat olarak
görüyor.
Derneğin Genel Başkanı Koç Ali Al, AA muhabirinin çözüm süreci ile ilgili
sorularını cevapladı.
Terör örgütü PKKya iki yıl önce Kürtçe seslenerek "Yeter artık, benim için
kardeşimi öldürme" dediklerini hatırlatan Al, bu alanda gösterdiği siyasi irade
sebebiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin çalışmalarının da takdir
edildiğini söyledi. Sürece destek vermeleri için TBMMde grubu bulunan siyasi
parti genel başkanlarına mektup gönderdiklerini hatırlatan Al, mektupta "Biz bu
süreci destekliyoruz, siz de destekleyin. Bu süreç Türkiyenin geleceğidir"
dediklerini ifade etti. Al, mektuba imza atan 79 derneğin içinde İzmirde
faaliyet gösteren bazı şehit aileleri derneklerinin de bulunduğunu kaydetti.
Çözüm sürecinin yürütülmesi ve değerlendirilmesi için TBMM bünyesinde
kurulması planlanan "araştırma komisyonu"na bazı partilerin üye vermeyeceğini
açıklamasını doğru bulmadıklarını ifade eden Al, şöyle dedi:
"Süreçten çok umutluyuz, keyifliyiz, içimiz içimize sığmıyor. Mutlu olmamam
için insan olmamam lazım. Artık kimse dağa çıkmıyor. Ocak ayından bu yana tek
mermi atılmadı, bir tek cenaze gelmedi, bundan büyük mutluluk olur mu- Dört aydır
bir tane olay olmadı, bir tane anne, bir tane baba ağlamadı. Standard & Poors
süreçten ötürü Türkiyenin kredi notunu yükseltiyor. Demek ki bir başarı var.
Eskiden bugün Hakkaride ne oldu, Cudide ne oldu, hangi şehrimize cenaze geldi
diye her gün gözümüz televizyonlardaydı. Şimdi insanlar keyifli, yüzleri gülüyor.
İstediğimiz ortam bu değilse nedir-"
-"Çözüm yeri parlamento"-
Son 30 yılda akan kanın durması için çözüm yerinin parlamento olduğunu,
siyasi partilerin bu konuda mutabakat sağlaması gerektiğini anlatan Al, yıllarca
hamasi nutuklar atıldığını, her defasında "Belini kırdık, ayağını kırdık, kolunu
kırdık, mahvettik" gibi slogancı anlayışla konuya yaklaşıldığını, bu nedenle akan
kanın durdurulamadığını savundu. Türkiyenin akan kanı durdurmasından başka
seçeneğinin olmadığını savunan Koç Ali Al, "Biz barışı sağlamak zorundayız.
Parlamentoda grubu bulunan 4 parti de ittifak edip, ülkenin gerçekleriyle hareket
etmelidir. AK Parti, MHP, CHP, BDP, barış için ne gerekiyorsa yapmalıdır. Aksi
durumda silah baronlarına teslim olmaya devam edeceğiz. Bu işten silah baronları
karlı çıkarken, ailelerin bağrı yandı" dedi.
-"Destek vermeyen partiler kaybeder"-
Çözüm sürecinin yürütülmesi ve değerlendirilmesi için TBMM bünyesinde
kurulan "araştırma komisyonu"na CHP ile MHPnin üye vermemesini doğru
bulmadıklarını ifade eden Al, şöyle devam etti:
"Elimizde şu anda onları cezalandıracak bir şeyimiz yok ancak önümüzde
seçimler var. Gittiğimiz mahallelerde, halk ile yaptığımız konuşmalarda parti
ismini vermeden sürece destek vermeyen siyasi partilere önümüzdeki seçimlerde oy
yok diyoruz. Biz bütün partilere eşit mesafedeyiz. Halkımıza, Anadolu Birliği
Derneğinin bünyesinde olan bütün derneklere, bu derneklerin etki alanında olan
bütün üyelere diyeceğimiz var. Sürece destek vermeyenlere oy vermeyin diyeceğiz.
Avazımız çıktığı kadar bağırarak oy yok diyeceğiz. Bu sürece destek olmayanlara
oy yok diye kampanyalar yapacağız."
Türkiyenin geleceğinin "kardeşlikte" olduğuna işaret eden Al, silahla,
çatışmayla bir yere varılamayacağını söyledi.
Barış için "kırmızı çizgi"lerin esnekleştirilebileceğini dile getiren Al,
şunları söyledi:
"Kuzey Irak ile geçmişte kırmızı çizgileri olan Türkiye geçen yıl 8 milyar
dolarlık ihracat yaptı. Aşiret devlet denilen Kuzey Irak, bugün en büyük
ekonomik partnerlerimizden biri oldu. Biz günü gününe bu insanları kucaklasaydık,
şimdiye kadar 80 milyar dolar daha ihracat yapılmıştı."
Yayıncı: Mehmet Güldaş