AFYONKARAHİSAR (A.A) - Canan Tükelay - Devlet Su İşleri (DSİ)
Genel Müdürü Akif Özkaldı, Ülkemizde tüketilen enerjinin yüzde 70den fazlası
tamamen dışa bağımlı olduğumuz ithal kaynaklardan karşılanıyor. Sadece elektrik
enerjisi üretimi için ithal edilen doğalgaz veya kömür gibi enerji
hammaddelerinin ülke ekonomisine etkisi 10 milyar doların üzerinde. Bu tutar
ulaşım sektörü gibi konular da dikkate alındığında toplam enerji hammaddesi
ithalat rakamı 50 milyar doların üzerindedir dedi.
Özkaldı, 18 Aralık 1953 tarihinde kurulan DSİnin 59. kuruluş yıl dönümü
nedeniyle AA muhabirine, HESlerin Türkiyedeki diğer enerji kaynakları içinde en
çevreci olan projeler olduğunu söyledi.
Hidroelektrik Santraline (HES) çevreye zararlı olduğu gerekçesiyle karşı
çıkılmasının son derece yanlış olduğu değerlendirmesinde bulunan Özkaldı,
HESlerin proje aşamasında çevreye zarar verip vermeyeceğinin tespitinin mutlaka
yapıldığını belirtti.
Bunun proje başlamadan öncede çevresel etki değerlendirmesiyle (ÇED) tespit
edildiğini dile getiren Özkaldı, şunları kaydetti:
Öncelikle HESler diğer enerji kaynaklarımız içinde en çevreci olan
projelerdir. Kurum olarak görev sorumluluk sahası içerisinde projeleri su ve
toprak kaynakları açısından değerlendirerek proje sahasındaki tüm su
ihtiyaçlarını alıyoruz. Yapılacak olan HESin, içme suyu, doğal hayat, tarım
alanları ya da çevredeki alabalık tesisleri gibi yerlere zarar verebilir mi-
diye mutlaka etraflı bir biçimde incelemeye tabi tutuluyor. Projenin çevreye
etkileri ÇED sürecinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından
değerlendiriliyor. DSİ tarafından her ne kadar su ve toprak kaynakları açısından
yapılan değerlendirmede uygun olsa da ÇED sürecinde projenin çevreye olumsuz bir
etki yaratacağının tespit edilmesi durumunda proje başvurusu iptal ediliyor. Bir
HESin çevreye zarar verip vermeyeceği mutlak suretle tespit ediliyor.
-Enerjide yüzde 70 oranında dışa bağımlıyız-
Türkiyenin enerji üretiminde yüzde 70 oranında dışa bağımlı olduğuna
dikkati çeken Özkaldı, Ülkemizde tüketilen enerjinin yüzde 70den fazlası
tamamen dışa bağımlı olduğumuz ithal kaynaklardan karşılanıyor. Sadece elektrik
enerjisi üretimi için ithal edilen doğalgaz veya kömür gibi enerji
hammaddelerinin ülke ekonomisine etkisi 10 milyar doların üzerinde. Bu tutar
ulaşım sektörü gibi konular da dikkate alındığında toplam enerji hammaddesi
ithalat rakamı 50 milyar doların üzerindedir ifadelerini kullandı.
Bir ülke için en önemli hedefin kalkınma olduğunu anlatan Özkaldı,
Kalkınmanın en önemli ayağı ise üretimdir. Üretimin devamlılığı için de enerji
ihtiyacının kesintisiz karşılanması çok önemli. Bu çerçevede enerjide bu derece
dışa bağımlı olan ülkemiz için büyümenin önündeki en büyük engel enerjideki dışa
bağımlılıktır diye konuştu.
-Elektrik enerjisi üretiminde uzun vadeli hedefler-
Türkiyenin elektrik enerjisi üretim sektöründe uzun vadeli hedeflerininin
Elektrik Enerjisi Piyasası Arz Güvenliği Strateji Belgesi ile 2009 yılında Yüksek
Planlama Kurulu Kararı ile uygulamaya konulduğunu aktaran Özkaldı, şöyle devam
etti:
Söz konusu Strateji Belgesine göre, 2023 yılına kadar elektrik üretimi
için, tüm yerli kömür ve hidrolik potansiyelimizin elektrik üretiminde
kullanılması, yenilenebilir enerji kaynaklarımızın elektrik üretimi içindeki
payının en az yüzde 30a çıkarılması ve doğalgazın elektrik üretimindeki payının
yüzde 30un altına düşürülmesi hedeflendi. Bu çerçevede ülkemizin öz kaynakları
olan yenilenebilir enerji potansiyelinin azami ölçüde kullanılması çok önemlidir
ki; bu bir devlet politikasıdır. Bu çerçevede ülkemizin hidroelektrik enerji
potansiyelinin değerlendirilmesinden sorumlu kurum olan DSİ Genel Müdürlüğü
olarak hedefimiz, ülkemizin teknik ve ekonomik olarak değerlendirilebilir
hidroelektrik potansiyelinin tamamının çevresel ve sosyal etkenler dikkate
alınarak değerlendirilmesidir.
-HESlerin cari açığa katkısı 15 milyar dolar mertebesine çıkacak-
Özkaldı, elektrik üretiminde termik santrallerin işletme maliyetlerindeki en
büyük oranın yakıt maliyeti olduğunu bildirerek, Doğalgaz ve akaryakıtlı
santraller için bu oran yüzde 90lar civarındadır. Kömürlü termik santraller için
de yakıt maliyeti yüzde 60-70ler düzeyindedir. Ayrıca termik santrallerde iletim
hatlarının uzun olmasından kayıplar çok olmakta, yatırım maliyetinin büyük kısmı
dışarıya gitmektedir dedi.
Doğalgaz ve ithal kömür gibi yurt dışı kaynaklardan temin edilen enerjinin
kilowatsaat başına ekonomiye etkisinin 5-10 cent mertebesinde olduğunu açıklayan
Özkaldı, şöyle konuştu:
Bugün için 100 milyar kilowatsaat düzeyinde değerlendirilebilecek ama
henüz işlemleri devam ettiği için değerlendirilemeyen hidroelektrik
potansiyelimizin de devreye alınmasıyla 5 milyar dolar mertebesinde olan
HESlerin cari açığa katkısı 15 milyar dolar mertebesine çıkacaktır.
Özkaldı, DSİ olarak Türkiyenin her yerinde olduğu gibi Afyonkarahisarda
pek çok önemli yatırımın vatandaşların hizmetine sunulduğunu belirterek, 2003
yılından günümüze kadar, inşaatı devam eden işler dahil olmak üzere
Afyonkarahisara DSİ tarafından yapılan toplam yatırım tutarı 557 milyon 550 bin
liradır diye konuştu.
Yayıncı: Mürsel Çetin