ESKİŞEHİR (A.A) - Fatih Doğan - Çeşitli hobilerle uğraştığı
sırada artan suni deri parçalarını değerlendirmek isterken hat sanatını kesme
yöntemiyle deriye işleyen sanatçı Murat Ateş, bu yöntemi uygulayan ender
sanatçılardan biri.
Ateş, AA muhabirine, hobi olarak ağaç oymacılığı, maketçilik, katı sanatı ve
kara kalem ile resim çalışmaları yaptığını söyledi.
Suni deriler üzerinde ilk başlardaki denemelerimde bazılarını kesemedim,
bazıları da yapışmadı. Yaklaşık 100-150 çalışmamı imha ettim. En sonunda kendime
özgü bir yapıştırma tekniğiyle bunları yapıştırdım diyen Ateş, şunları
kaydetti:
Amatör olarak, hobi olarak başladım sonra profesyonelleştim. İlk olarak
bismillah deyip besmele tuğra çalıştım. Daha sonra Ayetel Kürsi suresini,
Fatiha suresini, Osmanlı, Selçuklu desenlerini, semazenleri deriye işledim.
Kestiğim hiçbir deri parçasını israf etmiyorum. Bazı çalışmalarımı, alttan
yapıştırmalı, bazıları da üstten yapıştırmalı 2-3 renkte yaptım. Bunu da, derinin
üzerine çizilen hat yazısını kestikten sonra içinden çıkanı ve kalan deri
parçasını ayrı derilere ekleyerek gerçekleştiriyorum.
-Bunu yaparken ayrı bir boyuta geçiyorsun-
Ateş, yaklaşık 3 senelik bir çalışma süresinin ardından, son 8 ayda 4 sergi
açtığını dile getirerek, şöyle devam etti:
Şimdiye kadar yaklaşık 200e yakın eserimiz oldu. Buradan sonra Dolmabahçe
Sarayında ve Türkiyenin çeşitli yerlerinde sergilerimiz olacak. Önümüzdeki yıl
nisan ayında, ABD de bir sergi açacağız. Ben buna gönül işi diyorum. Bir işi
yapabilmek için önce ona gönül vermek lazım. Masanın başına oturup bıçağı eline
aldığın zaman of demeyeceksin. Bunu yaparken ayrı bir boyuta geçiyorsun.
Çalışmalarıma gece saat 22.00-23.00 gibi başlıyorum, bir bakmışsın sabah ezanı
okunuyor.
Şu an bir ustası, çırağı, kalfası, öğrencisi olmadığını ve bu işin
öğrencisinin kendisi olduğunu vurgulayan Ateş, İnşallah daha sonra mutlaka
birilerine bunu öğreteceğim. Böyle bir sanatın benden sonra yaşamasını
istiyorum dedi.
Yayıncı: Mürsel Çetin