DENİZLİ (A.A) - İbrahim Süzer - Türkiyede bu alanda ilk
çalışmanın yapıldığı Pamukkale Üniversitesi Bitki Genetiği ve Tarımsal
Biyoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezinde (PAÜ-BİYOM) 25 üzüm çeşidi, yeni
doku kültürü metodu uygulanarak mantar ve bakteriyel hastalıkların yanı sıra
virüslerden de arındırıldı.
PAÜ-BİYOM Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Ali Ramazan Alan, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, "bitki türlerinin hastalıklardan arındırılması" çalışmasını
yaptıklarını ve başarılı olduklarını söyledi.
Türkiyenin dünyanın en büyük üzüm üreticileri arasında olduğunu belirten
Alan, Türkiyedeki bine yakın üzüm çeşidinin sadece bir kısmının ticari
üretiminin yapıldığını kaydetti.
Üzüm çeşitlerinin, açık alanda muhafaza edildiği için birçok hastalık ve
zararlı etmene maruz kalabildiğine işaret eden Alan, "Bunların hastalıktan
arındırmak için yeni doku kültür yöntemleri geliştirilmelidir. Biz de bunu
Türkiyede uygulayan ilk laboratuvarlardan biriyiz" dedi.
Alan, uyguladıkları çalışmayı söyle anlattı:
"Kışın asmalar, yapraklarını döktüğü zaman çubuklarını kesip seramıza
getiriyoruz, serada köklendiriyoruz. Köklenmiş olan bitkiler saksılara
aktarılıyor ve daha sonra gelişmekte olan bitkilerin sürgün uçları kesilip, yüzey
sterilizasyonu yapıldıktan sonra, doku kültürüne konuyor. Bu uygulamayla
bitkilerimiz mantar ve bakteriyel hastalıklardan arındırılmış oluyor. Fakat bu
bitkiler halen viral hastalık etmenleri ile enfekte durumda olabiliyorlar.
Bitkileri virüslerden arındırmak için kriyoprezervasyon tekniğini de içeren
bir protokol uyguluyoruz. Bu teknikte bitki sürgün uçları çok hızlı büyüdüğü için
buradaki hücreler henüz virüs ile bulaşık değillerdir. Biz bu tekniği uygularken
steril büyütme ortamında gelişen bitkilerin büyüme noktalarını mikroskop altında
keserek önce sıvı azot içerisinde hızlı bir şekilde donduruyoruz ve bu dokular
daha sonra sıvı azottan çıkartılıp tekrar özel bir besi ortamına konarak canlı
kalan birkaç hücreden yeni bitkilerin gelişmesini sağlıyoruz. Bu yöntemde virüse
bulaşmış olan hücreler yok edildiği için ürettiğimiz bitkiler virüsten
arındırılmış hale gelebiliyorlar. Bu sağlıklı bitkiler daha sonra seralarda ve
gölge evlerinde korunup, üreticilerimize ve fidan üretimi yapan firmalara
verilebilir."
-"Bağlar, 50-60 yıl kadar ekonomik ömre sahip olabilir"-
Alan, 25 çeşit üzümde hastalıktan arındırma tekniğini geliştirerek, viral
hastalıklardan temizlediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Asma genetik materyallerini koruyan ve çoğaltan kurumların talepte
bulunması durumunda Türkiyenin üzüm genetik materyallerini birkaç yıl içerisinde
hastalık etmenlerinden arındırmış hale getirebiliriz. Bunun gerçekleştirilmesi
ile tarımsal ilaç kullanımının azalması, birim alandan daha fazla ürün ve
sağlıklı meyve alınması gibi önemli kazanımlar sağlanabilir. Bu uygulama ile asma
genetik kaynaklarının uzun süre sağlıklı olarak muhafaza edilmesini sağlamak
mümkündür. Çünkü hastalanmış bitkiler zaten uzun ömürlü olmazlar. Biz bu sistemle
aynı zamanda asma genetik kaynaklarımızı gençleştiriyoruz. Modern tarım
uygulamaları sayesinde bağlar, 50-60 yıl kadar ekonomik ömre sahip olabilecekken
ülkemizde bu süre ne yazık ki 20-25 yıl civarındadır."
Alan, çalışmanın Türkiyeye çok önemli bir katkı sağlayacağını ifade etti.
-"Birçok meyve ve sebze türünde de uygulanır hale gelecek"-
Türkiyenin üzüm üretiminin, birim alandan elde edilen verim açısından diğer
ülkelere oranla düşük olduğuna dikkati çeken Alan, "Bağ tesisinde kullanılan
bitkilerimiz hasta olduğu için bunların hastalıktan arındırılmış hale getirilmesi
lazım. Bu hem tarımsal ilaç tüketimimizi azaltacak hem de bu bitkileri
başlangıçtan itibaren hasta olmadıkları için kültürel önlemlerle koruyabiliriz.
Bu sayede de halkımız daha sağlıklı ürünler tüketebilir. O açıdan bu teknolojinin
Türkiyede uygulanmasının daha yaygın hale getirilmesi çok önemli. Bunu sadece
üzümde değil birçok meyve ve sebze türünde de uygulanır hale gelecek" diye
konuştu.
Ali Ramazan Alan, uyguladıkları teknolojinin, uluslararası düzenlenen büyük
bir kongrede tanıttıklarını, projenin beğeni kazanmasının yanı sıra prestijli bir
bilim dergisinde yayımlandığını kaydetti.
Yayıncı: Nevbahar Kabaklı