ADANA (A.A) - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı
Hastanesi Başhekimliği, karnındaki ikizlerden biri down sendromlu olan annenin
tıbbi müdahale sonrasında ölümüyle ilgili idari soruşturma başlattı.
Bir fabrikada dış ticaret uzmanlığı yapan ve biri down sendromlu olduğu
belirtilen ikiz bebeklere hamile kalan bir çocuk annesi Hatice Demet Buzpınarın
(36) ölümüne ilişkin olarak eşi Eren Buzpınar, hastanenin ve doktorun ihmali
olduğu iddiasıyla Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu.
Adana Cumhuriyet Savcılığı da, genç kadının ölümüyle ilgili olarak
soruşturma başlatırken, ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekimliği de idari
soruşturma başlattı.
Hastane yetkilileri, konuyla ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığı
için detaylı açıklama yapmazken, Hatice Demet Buzpınar ile ilgili hastanedeki
evrakların da incelendiği bildirildi.
-Polis merkezinde ifade verdiler-
Genç kadının kocası Eren Buzpınar, kız kardeşi Mediha Erkan, teyzesinin kızı
Fatma Genç ve kaynı Solmaz Buzpınar da, olayla ilgili olarak Cumhuriyet
Savcılığına yapılan suç duyurusu kapsamında bugün Fatih Polis Merkezine giderek
ifade verdi.
Eren Buzpınar, ikiz erkek bebek beklerken böyle bir acıyla sarsıldıklarını
belirterek, şunları söyledi:
Down sendromlu bebeğe hamilelik sonlandırıldıktan sonra eşimin ateşi
yükseldiği için doktorumuzun yönlendirmesiyle hastaneye gitmiştik. Orada idrar
yolu enfeksiyonu olduğu söyledi. Tek endişemiz bu ateşten dolayı sağlıklı olan
diğer bebeğin zarar görüp görmeyeceği oldu. Durumun buralara geleceği aklımızın
ucundan bile geçmiyordu. Eşimin yanında kız kardeşi de vardı. Onları bırakıp ben
oğlumun yanına eve döndüm. Eşim hafta sonu hastanede yattı. Pazarı pazartesiye
bağlayan gece eşimin sıtması tutmuş. Bunun üzerine sabah doktorumuzu arayıp
durumunu sorunca gözlem odasına alındığını söyledi. Hastaneye gittiğimde eşimin
bilinci yerindeydi ama sancıdan kıvranıyordu. Doktoru geldi ve bize suni doğumla
diğer bebeği almamız gerektiğini söyledi. Bu arada ben de kan gerekli olabileceği
için kan merkezine gittim. Bu konuyla ilgilenirken aniden kanaması olduğunu ve
acilen ameliyata aldıklarını söylediler. Ameliyat sırasında rahimle ilgili
sıkıntı olduğunu ve alacaklarını belirttiler. Ben de alınsın dedim. Doktoru
ameliyatın başarılı geçtiğini, yoğun bakımda bir gün veya yarım gün kalacağını,
daha sonra servise alınacağını söyledi. Bir süre sonra da eşimin öldüğünü
öğrendik. Bunun üzerine suç duyurusunda bulunduk. Çok inandığımız ve güvendiğimiz
doktorumuzun yönlendirdiği hastanede eşimle ilgili rahatsızlığı idrar yolu
enfeksiyonu olarak yorumladılar. Rahatsızlığın ölü bebekten kaynaklandığını görüp
tahmin etmemeleri gerekiyordu. Bunları yapmadıkları için bu durumdan sorumlu
olanların cezalandırılmalarını istiyorum. Herhangi bir maddi tazminat talebinde
de bulunmayacağım.
-Olay-
İddiaya göre, bir fabrikada dış ticaret uzmanlığı yapan ve ikiz bebeklere
hamile kalan bir çocuk annesi Hatice Demet Buzpınara (36), ÇÜde özel statüde
görev yapan doktoru Prof. Dr. C.Enin önerisiyle doğum öncesi bebeklerde herhangi
bir engellilik durumu olup olmadığının belirlenebilmesi amacıyla amniyosentez
testi yapıldı.
Testte ikizlerden birinin down sendromlu olduğunun belirlenmesi üzerine,
Prof. Dr. C.E. tarafından, Buzpınara down sendromu olan bebeğin kalbine iğne
yapılarak gelişiminin durdurulabileceği veya bu şekilde dünyaya getirebileceği
söylendi.
Eren Buzpınar (38) ile 9 yıl önce evlenen ve 8 yaşında bir oğulları olan
genç kadın, down sendromlu bebeğin kalbinin durdurulmasına karar verince, 13
Şubatta Balcalı Hastanesinde tıbbi müdahalede bulunularak operasyonla down
sendromlu bebeğin kalbi iğne yapılarak durduruldu.
Taburcu edildikten 2 gün sonra evinde ateşi yükselerek fenalaşınca kocası
Eren Buzpınar tarafından ÇÜ Balcalı Hastanesine tekrar götürülen Hatice Demet
Buzpınara tahlil yapıldı. Tedavi gördüğü hastanenin kadın doğum servisinde 18
Şubatta ameliyata alınan genç kadının, kalbi durdurulan bebeği, bebeğin ikizi ve
rahmi alındı. Ameliyatın ardından yoğun bakıma kaldırılan Buzpınar, yaşamını
yitirdi.
Genç kadının cenazesi Adana Adli Tıp Kurumundaki otopsinin ardından 19
Şubatta toprağa verildi.
Muhabir: Ali Güreli
Yayıncı: İsa Sansar