GAZİANTEP (A.A) - Adem Yılmaz - Suriyede yaşanan olaylarda çok
sayıda insan hayatını kaybederken, büyük bir kısmı Osmanlı döneminde yaptırılan
ve onarılan tarihi mekanlar da yerle bir ediliyor.
Özgür Suriye Ordusu ile Beşşar Esede bağlı birliklerin yoğun olarak
çatıştığı Halepte, tarihi milattan önce 3 binli yıllara kadar uzanan, birçok
medeniyet ve kültüre ev sahipliği yapan kentteki tarihi eserler de bombaların
hedefi haline geliyor. Çatışmalarda çok sayıda insan hayatını kaybederken,
Osmanlı dönemine ait eserler de tahrip oluyor.
Halepteki Osmanlı eserlerini, 2 yıl önce kayıt altına alan Gaziantep
Üniversitesi (GAÜN) Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı
Doç. Dr. İbrahim Yakar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Halepin, İslam Eğitim,
Bilim ve Kültür Örgütü (İEBKÖ) tarafından, Arap bölgesinin 2006 yılı İslami
Kültür Başkenti seçildiğini anımsattı.
Bu unvanı bünyesinde barındırdığı tarihi eserlerle elde eden Halepe Osmanlı
Devletinin 1516da girdiğini ve 1918de çıktığını ifade eden Yakar, şöyle
konuştu:
Osmanlı Devleti, Halepten hiç çıkmayacakmış gibi düşündüğü için neredeyse
Anadoluda yapmadığı yatırımı Halepe yaptı. Maalesef savaş dolayısıyla bu
eserlerin büyük bir kısmı tahrip oldu. Ülkedeki akademisyen arkadaşlarımızdan
aldığımız son bilgilere göre, Selçuklu zamanından kalan Emeviye Camisinin büyük
bir bölümü tahrip olmuş. Bu camide Selçukluların yaptığı bir minare vardı.
Orijinal halini koruyordu. O da yerle bir olmuş dedi.
Osmanlı ticari hayatında büyük öneme sahip olan kapalı çarşının da zarar
gördüğünü belirten Yakar, şöyle konuştu:
Halep Kalesinin etrafındaki çeşmeler, dükkanlar, camiler ve sebillerin
büyük bir kısmının tahrip olduğunu öğrendik. Osmaniye Medresesi tahrip edilen
eserler arasında yer alıyor. 17. yüzyılın önemli medreselerinden Ahmet Paşa
Medresesi de savaştan nasibi almış. Mimar Sinanın 1534te yaptığı ilk eser
sayılan Hüsreviye Cami ve Medresesinin de yerle bir olduğunu öğrendik. Halep
ticari hayatında önemli yere sahip Hanşune, yerle bir olmuş halde.
Bütün bunlara baktığımızda aslında insanlığın iki defa öldüğünü
söyleyebiliriz. Birincisi insanlar hayatını kaybetmiştir, ikincisi yüzyıllardır
dünya kültür mirasında olan Osmanlının büyük katkı sağladığı eserler, yerle bir
olmuştur.
-Halepteki eserler kayıt altına alınmıştı
Doç. Dr. Yakar, GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı
Bölümünden Dr. Ahmet Özpay ile birlikte yaklaşık 2 yıl önce 18 ay süren
çalışmayla Halepteki Osmanlı döneminde yaptırılan ve onarılan 325 eseri tüm
yönleriyle ele aldıklarını hatırlattı.
Hazırladıkları çalışma kapsamında 15 saat görüntü ve 3 bin 600 kare fotoğraf
çektiklerini aktaran Yakar, Halepi adım adım gezerek şehirde Osmanlı döneminde
inşa ve tadil edilen eserlerin envanterini çıkardık dedi.
Elde ettikleri verilerle 700 sayfalık kitap ve 45 dakikalık belgesel film
hasırladıklarını ifade eden Yakar, bu eserlerin Halepteki tarihi mekanların
yeniden inşasında başucu kitabı olacağını belirtti.
Ortadoğudaki olayların Suriyeye sıçradıktan sonra hazırladıkları
çalışmanın değerinin kat be kat arttığını vurgulayan Yakar, şunları kaydetti:
Tahrip edilen eserlerin yıkılışı yürek acısı bırakıyor. Kitap ve
belgeseli hazırlarken savaş olacağı hiç aklımıza gelmemişti. Ancak tarih bizi
öyle bir hale getirdi ki biz bu çalışmayı iyi ki yapmışız dedik.
Halepte Adım Adım Osmanlının İzinde adlı eseri, Kültür ve Turizm
Bakanlığının envanter kayıtlarını örnek alarak hazırladık. Emevi ve Abbasi
döneminde yaptırılan ve Osmanlı döneminde tadil edilen eserleri de çalışmaya
dahil ettik. Osmanlı döneminde inşa edilen camiler, kervansaraylar, hanlar,
evler, karakollar, hükümet binaları gibi eserleri kayıt altına aldık.
-Varşova örneği
Doç. Dr. Yakar, 2. Dünya Savaşında, Varşovanın yerle bir edilmesinin
ardından Polonyalıların, eski kartpostallara bakarak Varşovayı yeniden inşa
ettiklerini hatırlattı.
Suriyede yaşanan savaşın da sone ermesi temennisinde bulunan Yakar, şöyle
devam etti:
Halepteki Osmanlı eserleri ve diğer eserler, inşa edilmek istenirse
hazırladığımız çalışma başucu kitabı olur. Çünkü çalışmada eserlerin krokilerini
ve mimari özelliklerini vermiştik. Yani kitaptaki bilgiler okuduğunda bir resim
çizilebilir. Hep Halepi konuşuyoruz, Azez de var. Azezde de Osmanlının inşa ve
tamir ettiği eserler vardı. Azezde çatışmalar olduğu için buradaki Cündi ve
Büyük Azez Camisi yerle bir olmuş durumda.
Yayıncı: Ömer Erim Baştimar