ANTALYA (A.A) - TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi ve AK Parti İzmir
Milletvekili Rıfat Sait, bazı siyasilerin çözüm sürecinin bitmemesini istediğini
ileri sürdü.
Uluslararası Antalya Üniversitesi Sosyal, Ekonomik ve Politik Araştırmalar
Merkezi tarafından Rixos Downtown Otelde düzenlenen Güncel Gelişmeler Işığında
Türk Dış Politikası Sempozyumunun ilk oturumuna Saitin yanı sıra Bilge Adamlar
Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doç. Dr. Atilla Sandıklı, Koç
Üniversitesinden Doç. Dr. Murat Somer ve gazeteci İlnur Çevik konuşmacı olarak
katıldı.
Sait, "Kürt sorununun çözüm süreci ve Türk dış politikası" başlıklı
konuşmasında, çözüm süreci ve terör sorununa değindi.
Bütün Kürtlere PKKlı denilemeyeceğini, bu ayrımın mutlaka anlatılması
gerektiğini kaydeden Sait, "Bugüne kadar özellikle batı bölgelerinde, Kürtlerin
vatan haini olduğu gibi bazı politikalar oluşturulmaya çalışıldı. Bu konuda
hassas olan Balkan göçmenleri ile Kürt kardeşlerimiz arasında gerginlik
çıkarılmaya çalışıldı" dedi.
Başbakan Erdoğanın birkaç gün içerisinde ABDye gideceğini ve ABD Başkanı
Barack Obama ile görüşeceğini anlatan Sait, başta Suriye olmak üzere bölgeyle
ilgili çok önemli sonuçlar çıkacağını düşündüğünü ifade etti.
Asıl konuşulması gerekenin Rusya ve Iraktan gelen enerji kaynaklarının
Türkiye üzerinden gitmesi için bölgede güven ve istikrarın sağlanması olduğunu
dile getiren Sait, çözüm süreci ve getirdiği güven tablosunun enerji
kaynaklarının Türkiye üzerinden gitmesi için avantaj sağlayacağını vurguladı.
Normalleşme, istikrar, güven ve barışın herkese fayda sağlayacağını
düşündüğünü dile getiren Sait, şöyle konuştu:
"Maalesef Türkiyede olayı siyasallaştıran mekanizmalar ve bunu son oyuncak
olarak gören bazı siyasiler çözüm sürecinin bitmemesini istiyor. Bu olay
gerçekten tarihi bir süreçtir. Türkiye, önemli bir tarihi sürecin arifesindedir.
Bu süreçte bütün siyasi partilerin tren kaçmadan çorbada tuzları olsun. Türkiye
halkı ağırlıklı olarak sürecin bir an önce sonuçlanmasını istiyor. CHPde bile
yüzde 65in üzerinde çözüm sürecine destek var."
-"İkinci aşama sürecin en zor bölümü"-
Doç. Dr. Somer de çözüm sürecinde riskleri de hesaba katmak gerektiğini
belirterek, sürecin 3 aşamalı olacağını düşündüğünü, henüz birinci aşamada
bulunulduğunu söyledi.
PKKnın sınır dışına çıkması, barışın konuşulmaya başlanmasını içeren ilk
aşamada toplumun çoğunluğunun anlaştığını ifade eden Somer, ikinci aşamada
Türkiyenin Kürt meselesini çözebilmek için reformlar yapması gerekeceğini
anlattı. Bu aşamada Türkiyenin kimlik meselesini tartışması gereceğini dile
getiren Somer, sürecin en hassas, kazaya uğrama ve zorlanma ihtimali bulunan
bölümün ikinci aşama olacağına dikkati çekti.
Sürecin üçüncü aşamasında geçmişte yasal görülmeyen pek çok aktörün bir
şekilde demokratik siyasetin içerisinde yer almak isteyebileceğine işaret eden
Somer, bu aşamanın da zor olacağını söyledi.
-"Türkiyenin prangalarından kurtulması gerekir"-
Doç. Dr. Sandıklı ise bölgesel güç olma yolunda Türkiyenin "prangalarından"
kurtulması gerektiğini, bu nedenle çözüm sürecinin önemsenmesi gerektiğini
söyledi.
Türkiyenin süreçte, Abdullah Öcalanı bir aktör olarak değerlendirdiğini
ifade eden Sandıklı, "Böylece süreç hızlı bir şekilde gelişti. Türkiye
kamburlarından kurtularak, bölgesel güç olması için ortamı oluşturuyor" dedi.
Sempozyum kapsamında daha sonra diğer oturumlar yapıldı.
Muhabir: Bekir Bektaş
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu