GÜMÜŞHANE (A.A) - Gümüşhane Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Nezihe Gökhan, Bilhassa kasaplar brusella hastalığında risk altındadır.
Kasapların mutlaka hayvan kesimi sırasında eldiven kullanmaları gerekmektedir
dedi.
Gökhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, brusellanın özellikle sığırlarda,
koyunlarda ve keçilerde görülen, ekonomik kayıplara neden olması nedeniyle önemli
bir hastalık olduğunu belirtti.
Brusellanın, hayvanlardan insanlara bulaşması nedeniyle günümüzde önemli bir
hastalık olduğunu ifade eden Gökhan, Hayvanlarda neden olduğu yavru kaybı, süt
veriminde azalma, damızlık değeri kaybı, kısırlık gibi zararlar dikkate
alındığında evcil hayvanlar arasında en önemli hastalıklardan biri olarak kabul
edilmektedir diye konuştu.
Türkiyede daha çok Şanlıurfa, Konya ve Gaziantep yörelerinde sıklıkla
görüldüğünü kaydeden Gökhan, Gümüşhanede de Şiranda 17, Kelkitte 12
işletmede oldukça fazla sayıda brusella hastalığı görülmüştür. Ülkemizde sığır,
koyun ve keçilerde brusella görülmekte, sığır ve atlarda enfeksiyona neden
olmaktadır dedi.
Türkiyede brusellanın Birinci Dünya Savaşı sırasında tespit edildiğini
anlatan Gökhan, şunları söyledi:
Genellikle enfekte hayvanların teması ile insanlara bulaşmaktadır. Süt de
bakteri kaynağıdır. Sürüden sürüye bulaşma da olabilir. Genellikle enfekte
sürünün aynı merada sağlıklı bir sürü ile otlatılması halinde sürüden sürüye
bulaşır. Deri yüzeylerinden insan vücuduna giren mikroorganizmalar lenf kanalları
yolu ile kana bulaşır ve buradan da tüm vücuda yayılır. Bilhassa kasaplar bu
hastalıkta risk altındadır. Kasapların mutlaka hayvan kesimi sırasında eldiven
kullanmaları gerekmektedir.
Gümüşhanede dün başlayan Zoonoz Hastalıklarının Dünü, Bugünü ve Yarını
sempozyumu için kentte bulunan Nezihe Gökhanın kız kardeşi, Osmaniye Devlet
Hastanesi enfeksiyon hastalıkları uzmanı Azize Yetişgen ise, brusellanın
hayvanlar arasında bulaşmasının çok kolay olduğunu söyledi.
Hayvanların tükürüğü, göz yaşı, idrarı ve diğer akıntıları ile bulaşma riski
olduğunu belirten Yetişgen, Hasta hayvanları besleyen insanlar risk altındadır.
Hayvancılıkla uğraşan, hayvan sahipleri, aile bireyleri riski altındadır.
Özellikle ellerde bir yara varse bu hastalık çok daha kolay bulaşabiliyor.
Hastalıkta en fazla tehlikeli olan diğer bir konu ise süt ve süt ürünleridir.
Özellikle çiğ sütle yapılan peynir. O nedenle halk arasında peynir hastalığı
olarak da biliniyor. Bulaşma şekli bu. Ev peyniri yemek istiyorsak Bakanlığın
belirlediği, en az 3 ay tuzlu suda salamura edilmiş peyniri tüketmeliyiz diye
konuştu.
Hastalığın bulaşması halinde ateş, kemik ağrısı, yaygın vücut ağrısı
şikayetlerinin görüldüğünü anlatan Yetişen, şunları kaydetti:
Bu hastalık özellikle bizim ülkemizde çok yaygın şekilde bulunmaktadır.
Ülkemiz, endemik bir ülke. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz
Bölgesinde hayvancılık yapılan her yerde bu hastalığı görmek mümkün. Tedavisi
uzun süreli. Eğer erken dönemde tanı konulursa doğru tedaviyle tam anlamı ile
geçiyor. Ne yazık ki tekrarlama riski de çok yüksek. Dünya Sağlık Örgütünün
önerdiği tedavi süresi de en az 6 haftadır. Eğer kemik tutulumu olduysa ya da
farklı organları tuttuysa böyle durumlarda tedavi süremiz uzuyor. Ancak en az 6
hafta ikili antibiyotik tedavi uygulandıktan sonra normalde şifa bekliyoruz.
Santral sistemini tuttuğunda menenjit ya da kalbi tuttuğu takdirde ölümle
sonuçlanıyor.
Muhabir: İbrahim Özdemir
Yayıncı: Asena Akçay