TRABZON (A.A) - Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Hakların
Demokratik Kongresi heyetinin ziyaretleri sırasında Sinop ve Samsunda çıkan
olaylara ilişkin Keşke bunlar olmasa, yaşanmasa. Milletin vekili gezer, dolaşır
konuşur. Ha yanlış yaparsa seçimde yanlışın faturası da götürülür önüne konur.
Nasıl konur- Sandıkla konur. Süreçlerde suç teşkil edecek bir davranış, eylemi
olursa görevli birimler var, o birimlerin ismi emniyettir, savcılıktır, sonuncusu
da mahkemedir. Bunlar önemlidir dedi.
Bakan Yazıcı, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sahil Tesislerinde düzenlediği
basın ile sohbet toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yazıcı, bir gazetecinin BDPli milletvekillerinin de yer aldığı Hakların
Demokratik Kongresi heyetinin Sinop ve Samsunda çıkan olaylar nedeniyle Giresun,
Ordu ve Trabzondaki programlarını iptal etmeleri konusundaki düşüncelerini
sorması üzerine, Keşke bunlar olmasa, yaşanmasa. Ülke hepimizin, Türkiyenin en
önemli sorunu terör. Bunun sonlandırılması noktasında büyük bir kararlılık
içerisindeyiz. Bununla ilgili çok fazla şey konuşmayacağım, çünkü bazı konular
var gerçekten konuşur katkı verirsiniz, konuşulmasında ve tartışılmasında yarar
vardır. Bazı konular da var konuşmayarak katkı verirsiniz. Çok konuşursanız
yanlış olur, konuşmayarak katkı verirsiniz dedi.
Bu konulardan bir tanesinin de terör konusu olduğunu vurgulayan Bakan
Yazıcı, Ama o vekillerin, vekil dediniz değil mi- Sadece vekil değil
milletvekili. Milletvekili demek bizim anayasamıza, hukukumuza, siyaset
anlayışımıza göre bir bölgenin, bir zümrenin değil, milletin vekili. Her ne kadar
seçimler, seçim bölgeleri oluşturmak suretiyle yapılıyor olsa da milletin meclisi
dediğimiz parlamentoya gelen ve milletvekili olarak nitelendirdiğimiz, o sıfatı
alan her şahıs beğenelim, beğenmeyelim milletin vekilidir. Dolayısıyla milletin
vekili gezer, dolaşır konuşur. Ha yanlış yaparsa seçimde yanlışın faturası da
götürülür önüne konur. Nasıl konur- Sandıkla konur. Süreçlerde suç teşkil edecek
bir davranış, eylemi olursa görevli birimler var, o birimlerin ismi emniyettir,
savcılıktır, sonuncusu da mahkemedir. Bunlar önemlidir diye konuştu.
-Serin kanlı olmak bize yakışan davranıştır-
Bakan Yazıcı, Hiç kimse ben haksızlığa, hakarete uğradım, bunun cezasını
ben vereyim deme hakkına sahip değil, böyle bir hak yok diyerek, sözlerini
şöyle sürdürdü:
O zaman siz mahkemenin, emniyet güçlerinin önüne geçmiş olursunuz. Bu
doğru değil. Bunu benim hemşehrilerim de yapmaz, hiç bir kardeşim yapmaz. Biz
heyecanlı insanlarız, birileri yürüyor bizi tahrik etti hurra yürüyoruz. Empati
yapalım, kontrol edelim... Dolayısıyla bizim imajımıza zarar verecek
davranışlardan uzak duralım. Bu arkadaşlar geldiğinde ne söylediler bilmiyorum,
yanlış bir şey söylemişlerse de izleyemedim onlar da dikkat edecek. Yani herkes
dikkat edecek. Ama hiç hoşlanmadığımız, bize çok ters gelecek şeyler söyleseler
de bunun hesabının sorulacağı yerler vardır, bunun hesabını soracak merciler
vardır. Soğuk kanlı olmak, serin kanlı olmak bize yakışan davranıştır diye
düşünüyorum.
-Bizim kardeşlik projemiz var-
Bakan Yazıcı, bir gazetecinin, çıkan olaylar İmralı sürecini etkiler mi
sorusu üzerine, İmralı süreci nedir bilmiyorum. Bizim kardeşlik projemiz var
onun üzerinde çalışıyoruz. İmralı süreci diye bir şey yok. İmralı ile istihbarat
birimlerinin bu konu üzerinde çalışmaları var. Süreç kardeşlik projesidir dedi.
Milletin değerlerine aykırı, milletin yüzünü kızartacak veya millete
baktıkları zaman yüzlerini kızartacak hiçbir iş yapmadıklarını ve
yapmayacaklarını belirten Bakan Yazıcı, Biz milletimizin değerlerini,
hassasiyetlerini dikkate almak suretiyle sorunları çözme iradesi ortaya koyan ve
bu konularda da siyasal risk üstlenen bir anlayışa sahibiz. Süreci de böyle
götürüyoruz. Bu bitmesin, varsın kalsın diyecek bir kişi olabilir mi- Yok,
herkes bitsin diyor. Bunu bitirirken de elbette ki değerlerimizi, milletimizin
hassasiyetlerini onların içinden çıkmış kişiler olarak gözetiyoruz diye
konuştu.
-Kafatası milliyetçiliği o zaten insan değerleriyle bağdaşmaz-
Bakan Yazıcı, bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın
milliyetçilik söylemi ile ilgili düşünceleriniz nedir sorusu üzerine, şunları
kaydetti:
Konuşmayı bir bütün olarak ele alıp değerlendirmek lazım. Böyle yapmaz,
bazı sözcükleri alıp çıkartırsanız o zaman muhatabınızı farklı şekilde
değerlendirmiş olursunuz. Biz ırkçılığa karşıyız, kafatasçılığa karşıyız. Yoksa
bizi millet olarak var eden değerlerimiz var, o değerler hepimizin. Hiçbir zaman
düşünün ki her birimizin mensup olduğu veyahutta insanların mensup olduğu
etnisiteler vardır. Bu bir gerçektir, bunu ifade ederler. Hiç kimse ya benim
etnisitem veya kökenim şöyle olursa benimki daha üstün demez, böyle bir şey
düşünmez ama bu bir vaka bunu dillendiririz. Bu anlamda bireylerin oluşturduğu
insan topluluklarını millet olarak nitelendirirken o milletin çıkarlarını
gözetmenin ismi milliyetçilikse herkes bu anlamda milliyetçidir, milliyetçiyiz.
Milliyetçilik sorun çözmekse onu en iyi şekilde yapan bir iktidarız. Sorunları
çözüyoruz, çözme noktasında irade gösteriyoruz. Bu konuda hassasiyetimiz var,
dolayısıyla Başbakanımızın orada ifade ettiği ırkçılık, kafatası milliyetçiliği o
zaten insan değerleriyle bağdaşmaz. Bunun ötesinde söyleyecek başka bir şey
yok.
(sürecek)
Muhabir: Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Murat Kaban