DİYARBAKIR (A.A) - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,
bölgede süren elektrik kesintilerinin sona ermesi için Enerji Bakanlığı ile
görüşmelerinin sürdüğünü belirterek, Hep birlikte birbirimize yardımcı olarak
bunu çözeceğiz dedi.
Bakan Eker, Diyarbakırdaki basın mensuplarıyla iftar yemeğinde bir araya
geldi. Ramazanın başından beri Diyarbakırda olduğunu söyleyen Bakan Eker,
gazetecilerin ramazanını tebrik etti.
İlde bulunduğu sürede gerek bakanlığıyla ve tarım sektörüyle ilgili gerekse
diğer yatırımlarla ilgili incelemeler yaptığını ifade eden Eker,
milletvekilleriyle ilçeleri gezdiklerini devam eden ilgili yatırımları yakından
takip etmekte olduklarını kaydetti.
-Elektrik kesintileri-
Bakan Mehdi Eker, bölgede süren elektrik kesintileriyle ilgili bir soru
üzerine, son 10 günde elektrik kesintilerini bizzat yaşadığına değinerek, bu süre
içinde yetkililerden elektrik üretimiyle ilgili çok ayrıntılı bilgiler aldığını
birkaç defa da enerji bakanı ile görüştüğünü ve yarın bir kez daha özel olarak
görüşeceğini açıkladı.
Diyarbakırdaki kesintilerin kesinlikle elektrikle ilgili bir yatırım
eksikliğinden kaynaklanmadığını, bölgede yeterince elektrik enerjisinin mevcut
olduğunu ve nakilde de bir sorun olmadığını vurgulayan Eker, Diyarbakırda kaçak
elektrik kuyusu olmadığını, kuyuların hepsi ruhsatlı olduğundan planlamanın
mümkün olduğunu söyledi.
Eker, bölgede özellikle Şanlıurfada bulunan çok sayıdaki su kuyusunun bu
soruna sebebiyet verdiğinin kendisine söylendiğini de aktararak sözlerini şöyle
sürdürdü:
Tabii orada 300-350 metrelerden su çekiliyor. Hesapsız, kontrolsüz ve
sayısı da bilinmiyor bu kuyuların. Bunlar aynı anda su çektiğinden bunların
yarattığı bir dalga oluyor. O dalga salınım denilen enerjinin düşüp yükselmesine
yol açıyor. Bütün barajlar birbiriyle bağlantılı olduğundan Atatürk Barajından
kaynaklı bu darbe, Karakaya ve Keban barajlarını da etkiliyor. Oralardan enerji
alan Diyarbakırı da hatta Elazığı da etkiliyor.
Şanlıurfadaki kaçak kuyuların engellenmesi lazım. Eğer Şanlıurfadaki o
üreticiler, belirli bir kesinti programı ya da sulama programına riayet ederlerse
o zaman bu darbe etkisi ortadan kalkar. Onlarla gerekli görüşmeler yapılıyor.
Geçen hafta durum çok daha kötüydü. Orada birkaç fiberde çalışma yapıldı. Bir
yandan oradaki üreticiyle konuşuluyor, ikna edilmeye çalışılıyor. Onlar da tabii
sulama mevsimi araziyi ekmişler sulanması gerekli diye düşünüyorlar. Yani aslında
herkes bir programa uysa bu sorun ortadan kalkacak ama maalesef oradaki bu kaçak
kuyu sahipleri bunun yeteri kadar önemini ya kavramıyorlar ya da işbirliğine
yanaşmıyorlar ki bu sorun herkesi etkiliyor.
Bakan Eker, yarın bu konunun çözümüne yönelik olarak uygulama planının ne
olduğu konusunda enerji bakanı ile görüşeceğini de belirterek Çünkü hakikaten
tabiri caizse bir işkenceye dönüşmüş durumda, herkesi çok olumsuz etkileyen bir
durum. Bir an önce bunun çözülmesi gerekiyor. Hep birlikte birbirimize yardımcı
olarak bunu çözeceğiz diye konuştu.
-Baydemirin ne dediği beni ilgilendirmiyor-
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, bir gazetecinin, Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemirin önceki gün Suriyedeki Kürtler
konusunda söylediklerini nasıl değerlendirdiği yönündeki sorusu üzerine de
Baydemirin ne dediği beni ilgilendirmiyor. Ona sorun ne demek istediğini,
çünkü zaman zaman bu tür açıklamalar yapıyor. O bir yerlerden ilham alıyor
herhalde ki söylüyor dedi.
Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriyedeki gelişmelerden doğal olarak rahatsız
olduklarını ifade eden Eker, şunları söyledi:
Orada bir katliama dönüşmüş, tanklarla toplarla uçaklarla sivil halkın o
şekilde katledilmesi bizi çok rahatsız ediyor. Komşu ülkede bu tür hadisenin,
yangının olması bizi doğrusu endişelendiriyor. Sonuçta bunlar bizim coğrafyamızın
insanları. Bir kısmı soydaşlarımız bir kısmı çeşitli bağlarla bağlı olduğumuz
insanlar. Bunların bir tanesinin bile burnunun kanaması bizi üzer. O bakımdan
gelişmeleri kaygıyla izliyoruz ama Türkiye nihayet kendi hak ve menfaatleri neyi
gerektiriyorsa uluslararası hukuk çerçevesinde gelişmeleri dikkatle takip ediyor
ve bunlarla ilgili adımları atıyor. Ben elbette ki barışın, huzurun olmasını
istiyorum, bu yangının büyümemesini istiyorum. Ama bu bölgede yaşayan herkesin
demokratik haklarını, sivil, demokratik, insan haklarına dayalı bir rejim tesis
etmek suretiyle de herkesin bu haklara kavuşmasını arzu ediyorum.
Muhabir: Şaban Yılmaz
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu