KAHRAMANMARAŞ (A.A) - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi
Eker, Bir ülke düşünün tarımın en önemli sektörlerinden biri olan hayvancılığa
toplam verdiği desteğin sadece yüzde 4ünü veriyor. Böyle bir yaklaşımla siz bir
ülkede tarımı, hayvancılığı güçlendirebilir misiniz- Ama bunların hepsi geride
kaldı. Bugün Türkiye hayvancılığa verdiği desteği yüzde 27ye çıkarmış bir
ülkedir dedi.
Eker, Kahramanmaraşta bir fabrikanın açılışında yaptığı konuşmada,
Türkiyenin bundan 9 sene önce 24 milyon hektar araziyi işleyerek 23 milyar dolar
hasılat elde ettiğini, ancak şimdi bunun 62 milyar dolara çıktığını belirtti.
Türkiyenin 9 yıl önce 23 milyar dolar hasıla ile Avrupada 4. sırada
bulunduğunu hatırlatan Eker, şöyle konuştu:
Dünyada ise 11. sırada bulunuyorduk. Bugün geldiğimiz noktada 24 milyon
hektar arazi işliyoruz ama bu 24 milyon hektar araziden artık 23 milyar dolar
değil 62 milyar dolar hasıla elde ediyoruz. Ülkemiz 62 milyar dolar tarım
hasılası ile Avrupa ülkeleri içerisinde 1 numara, büyüklük itibari ile de dünya
ülkeleri içerisinde de 7. sıraya yükseldi.
Tarımda İspanya, Fransa ve İtalyayı aştıklarını birinci büyük tarım
ekonomisi ülkesi haline geldiklerini anlatan Eker, bunun Türk milletinin, Türk
tarım işçisinin ve Türk sanayicisinin başarısı olduğunu dile getirdi.
-Gıda, bizim gelecekte geliştirmemiz gereken bir sahadır-
Türkiyenin tarım potansiyelini her gün biraz daha artırması gereken bir
alan olduğuna dikkati çeken Eker, Gıda, bizim gelecek için de geliştirmemiz
gereken bir sahadır. Tarım sektörü derken içinde havancılık, gıda, balıkçılık ve
su ürünlerinin yer aldığı bütün bir tarım sektöründen bahsediyorum. Biz bunları
hükümet olarak stratejik bir sektör olarak ele aldık. Türkiyede ilk defa tarım
arazilerinin her iki buçuk dönümlük segmentinde hangi zirai ürünler hangi
verimlik düzeyi ile yetiştirilebilir bunun çalışmasını yaptık. Türkiyede bu bir
ilktir. İki yıl süren uzun bir çalışmayla Türkiyenin tarımsal üretim havzalarını
belirledik dedi.
Türkiyede topraklarının tamamının verimilik düzeyinin il il, ilçe ilçe
ortaya çıkartıldığını aktaran Eker, şöyle konuştu:
Türkiyenin herhangi bir bölgesi, herhangi bir ili, herhangi bir ilçesinin
her hangi bir köyünün her iki buçuk dönümünde hangi ürün hangi verimlilik düzeyi
ile dünya standartlarına göre yetiştirilebilir biz bu bilgiye sahibiz. Bunu
biliyoruz. Zaten stratejimizin esasını bu oluşturuyor. Bakınız Türkiyeye tarım
ülkesi denilirdi fakat Türkiye bir tarım kanununa 2006 yılında bizim dönemimizde
kavuştu. Türkiyenin bir tarım kanunu yoktu arkadaşlar. Bir tarım yasası
Türkiyede çıkarılmamıştı, bunu biz çıkardık. Ülkemiz Cumhuriyetin kuruluşunun
83. yılında bir tarım kanunu çıkardı. Bu bizim meseleye stratejik olarak nasıl
baktığımızı, nasıl yaklaştığımızı göstermesi bakımından önemlidir.
-Türkiye süt üretimini 9 yıl içerisinde 8 milyon tondan 15 milyon tona
çıkarmıştır-
Eskiden tarım içerisinde hayvancılığın üvey evlat durumda olduğunu savunan
Eker, şöyle devam etti:
Bir ülke düşünün tarımın en önemli sektörlerinden biri olan hayvancılığa
toplam verdiği desteğin sadece yüzde 4ünü veriyor. Böyle bir yaklaşımla siz bir
ülkede tarımı, hayvancılığı güçlendirebilir misiniz- Ama bunların hepsi geride
kaldı. Bugün Türkiye hayvancılığa verdiği desteği yüzde 27ye çıkarmış bir
ülkedir. Yani yüzde 4 pay verilirken bugün biz yüzde 27 pay ayırıyoruz. Türkiye
süt üretimini 9 yıl içerisinde 8 milyon tondan 15 milyon tona çıkarmıştır. Ayrıca
sütün kalitesinin arttırılması, sanayide işlenen sütün miktarının arttırılması ve
hijyen kalitesinin artırılarak geliştirilmesi bizim öncelikli hedeflerimiz
içerisindedir.
Yıl sonu itibari ile 2 milyarı aşan bir hayvancılık desteğinin olacağını
belirten Eker, Küçükbaş hayvancılığı biz geliştirdik. Çünkü Türkiyede
şehirleşme ile birlikte koyun ve keçi sayısında azalma yaşıyordu. İlk defa 2011
yılında son 10 yıla nispetle artık azalma değil yukarı doğru bir artma yaşamaya
başladık. Şu anda koyun ve keçi sayısında 32 milyonu aştık. Ayrıca son 2 yılda
keçi oranında yaklaşık yüzde 40lık bir artış sağladık ifadelerini kullandı.
Eker, sütün hijyen kalitesini arttırarak uluslararası ve özellikle Avrupa
Birliği (AB) pazarına girmek suretiyle ihracata katkı sağlama içerisinde
olduklarını sözlerine ekledi.
(Sürecek)
Muhabir: İsmail Hakkı Demir-İzzet Mazı / Ahmet Caner Baysal
Yayıncı: Şükran Yücel