KASTAMONU (A.A) - Yusuf Çelik - Kastamonuda 5 yıl önce geçirdiği motosiklet kazası sonrası doktorların yüzde doksan ölürdediği ve cenaze hazırlıklarına başlanan kişi, iyileşip hayata döndükten sonra motosiklet tutkusundan yine vazgeçemedi.
     Kastamonuda pizzacıda kurye olarak çalışan Hamdi Mantar (26), kaza sonrası yine motosiklet binerek müşterilerine paket servisini 30 dakikalık süre içerisinde yetiştirmeye çalışıyor.
     Mantar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2007 yılının mayıs ayında bir sabah askerlik işlemleri için muhtarlığa gitmek için motosikletiyle evden çıktığını ve kaza geçirdiğini söyledi.
     Aynı istikamete giden kamyonun çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini ifade eden Mantar, şöyle konuştu:
     Ben sol şeritteyim, kamyon sağ şeritte. Sağ şeritteki kamyon birden sol şeride dönmeye başladı. Ben bunu görünce frene bastım. Ama kurtarırım diye kamyon sinyal de vermedi. Dönerken vurdum. Zaten adamın niyeti U dönüşü yapmak ve oradan aşağıdaki benzinliğe gitmekmiş. Karşıdan sol şeritten geçmiş olsa oradaki benzinliğe geçebiliyor. Motosikletle çarptıktan sonrasını hatırlamıyorum. Kendimi hastanede buldum. 15 gün komada yatmışım. Uyandığımda, bana ne olduğunu sorduğumda. Kaza yaptığımı söylediler. 1 hafta falan konuşamadım. Boğazıma hortum salmışlar çünkü
    
     -Babam köyde mezarlığı kazdırmış-
    
     Daha sonra askerlik şubesi tarafından Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisine (GATA) gönderildiğini aktaran Mantar, şöyle devam etti:
     Tedavim orada devam etti. O zaman bana, yüzde doksan ölür denilmiş. Siz cenaze hazırlıklarını yapın, cenazeyi alın demişler. Rahmetli babam da köyde mezarlığı kazdırmış. Bir de bizim orada adet sanırım, kabir kurbanı kesilmiş. Sabahki son muayenede tepki almışlar. Bir hemşirenin anlatığına göre ah demişim. Böyle bir bilgi aldım. Ondan sonra hemşireler, Hamdi ölmedi, canlandı demişler aileme. Benim oraya cenazemi almaya geliyorlar, canlı olduğumu duyuyorlar. Hayatıma yine eskisi devam ediyorum, kaza yaptım yapmadım düşüncesi yok yani.
     Pizzacının haricinde kendisinin de motosikleti olduğunu aktaran Mantar, Yine de biniyorum, hoşuma gidiyor. Artık ölümüm motordan mı olur bilemem. Ecel nerede alırsa ömrümüzü. Pizzacıda çalışıyorum, sabah 11.00de mesai başlıyor, akşam 11.00de bitiyor. Servisimizi vaktinde yetiştirmeye çalışıyoruz müşterilerimize. 30 dakikalık süremiz var. Ama Kastamonu trafiğinde dikkatli olmak gerekiyor, ne olacağı belli olmuyor. Araba kullananlar aniden önünüze dönebiliyor şeklinde konuştu.
    
     -Bir evde iki araba olmaz-
    
     Ehliyet aldığında araba almak istediğini, ancak babasının bir evde 2 araba olmaz diyerek kendisine karşı çıktığını ifade eden Mantar, şöyle konuştu:
     Araba alamasam da bir motor aldım. Motor hevesim giderek arttı. Motorcu arkadaş çevresi de çoğaldıkça bu tutku haline geldi. O zaman biraz da kanımız kaynıyor tabi gençlikten, motosiklet maceram böyle başladı.
     Mantar, daha sonra ikinci bir kaza daha geçirdiğini ve o an çok korktuğunu söyleyerek, Sağ şeritte giderken otomobil önüme kırdı. Bu sefer de soldan dönüş yaptı aynı kamyonun hesabı. O zaman hissettim ama arabanın üzerinde uçtuğumu. Sol omzumun üstüne düştüm ve kolum çıktı zannettim. Fazla bir şey yoktu. Parmaklarımda izler vardı. Sağolsun çarpan kişi de hemen ambulans çağırdı, hastaneye yetiştirdi diye kaydetti.
    
     -Genç motosiklet severlere tavsiye-
    
     Kazadan sonra artık daha çok tecrübe kazandığını dile getiren Mantar, gençlere de bazı tavsiyelerde bulundu.
     İki arabanın yanından geçerken her şeyi iyi hesaplamak gerektiğini belirten Mantar, sözlerine şöyle devam etti:
     Bütün motorcu arkadaşlara sesleniyorum, kaskını taksınlar. Varsa koruyucu, dizlik, dirsek koruyucular onları da taksınlar. Yani ömürlerini kısaltmasınlar. Dikkatli kullansınlar. Ben küçük şehirde bu kazayı yaşadıysam, bu büyük şehirde daha büyük olabilir. Ben babamı kaybettim akciğer kanserinden. Belki de benim kazamdan dolayı üzüldüğü için kanser oldu. Yetim sayılırım yani, dikkatli olsunlar. Bir aile çocuğunu kaybetmesin.
    
     Yayıncı: Ebubekir Gülüm