DÜZCE (A.A) - Onur Orhan - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığının desteğiyle pilot bölge seçilen Düzcede
hayata geçirilen lisanslı depoculukla stoklanan fındığın değerinde satılması
hedefleniyor.
Türkiyede fındıkta verim ve kalitenin artırılması, ihracat pazarının
genişletilmesi ve ürünün kaliteli muhafaza edilmesi amacıyla Ordu-Ünyenin
ardından pilot bölge seçilen Düzcede Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından 2010 yılında kurulan Lisanslı
Depoculuk AŞ faaliyetlerine başladı.
Üreticiler tarafından 10 bin tonluk depolara getirilen ve kantarda tartılan
fındıklar, numune alımının ardından yetkili sınıflandırıcılar gözetiminde analiz
ediliyor.
Fındıklar, 5 ana sınıfa ayrılarak 24 ay boyunca aylık KDV dahil 15 lira
karşılığında depolarda saklanıyor. Fındığını teslim etmesi karşılığında senet
alan üretici, senedini teminat göstererek istediği bankadan ucuz faizli kredi
kullanabiliyor. Ayrıca, üreticiye stopaj, sanayici ve tüccara KDV ve vergi
muafiyeti getiren sistem sayesinde ürünlerin gerçek değerinde satılması
amaçlanıyor.
Düzce Lisanslı Depoculuk AŞ Şube Müdürü Mehmet Tekin, AA muhabirine 2005
yılında yürürlüğe giren 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanununun
ardından 26 Şubat 2010da şirketin TMO ve TOBBun ortak iştirakiyle kurulduğunu
söyledi.
Lisanslı depoculuğun tarım ürünlerinde bilinen bazı sıkıntıların önüne
geçilmesini sağlayan, kalite kaybından tutun da ürünün stopajına kadar
sigortalanma risklerine, nem ve rutubete karşı tamamen üreticiyi, tüketiciyi,
tüccarı ve sanayiciyi koruyan bir sistem olduğunu dile getiren Tekin, Ünyede
25 bin tonluk depolarımız, Düzcede de 10 bin topluk depolarımız var. Şu anda
pilot bölge olarak Doğu ve Batı Karadeniz bölgesinde kurulmuş durumda diye
konuştu.
Tekin, Amerikada başlayan sistemin Türkiyede yeni olduğuna işaret ederek,
zamana ihtiyaç olduğunu anlattı.
-Ürün senedi sayesinde üretici bankadan kredi çekebilecek-
Lisanslı depoculuk, hakikaten üretici, sanayici, tüccar, herkesin
faydasına olan bir sistem diyen Tekin, sözlerine şöyle devam etti:
Üretici, fındığını getirip ürün senedini aldığı andan itibaren öncelikle
kıymetli bir evrak eline geçiyor. Bu kıymetli evrağını bizim anlaşmalı olduğumuz
bankalara ya da başka bir bankayla ürün senedini teminat göstererek teminat
miktarınca ucuz faiz oranlı kredi kullanma imkanına sahip. Elindeki evrakla
istediği bankaya giderek herhangi bir tapu veya senede, gayrimenkule ihtiyaç
duymadan, ürününe karşılık kredi kullanabiliyor.
Bu imkanın üreticilerimizin hakikaten sıkıntılarını ciddi anlamda
giderebilecek olduğuna inanıyoruz.
Tekin, kanunun özellikle üreticilere stopaj muafiyeti, sanayici ve tüccara
ise KDV ve vergi muafiyeti getirdiğini ifade ederek, söz konusu muafiyetin aylık
depo kiralama bedeli olan 15 lirayı rahatlıkla karşıladığını vurguladı.
-Üreticimiz sistemi anladığında depolarımız yetmeyecek-
Türkiyenin dünya fındık üretiminin yüzde 70ini karşıladığını hatırlatan
Tekin, lisanslı depoculuk sisteminin üreticiler tarafından anlaşılması halinde
depolarının yeterli olmayacağını bildirdi.
Fındığın yüzde 80inin eylül ve ekim aylarında piyasaya indirildiğini
anımsatan Tekin, 16 Kasım 2012de Gümrük ve Ticaret Bakanlığının bize vermiş
olduğu lisansı aldık. Bu lisansın ardından fındık alımına başlayabildik. Bu
nedenle 40 ton fındığımız bulunmakta ifadelerini kullandı.
Tekin, lisanslı depoculuğun başta üretici, tüccar ve sanayici ile tarımdaki
sıkıntıların giderilmesi için kaçınılmaz bir fırsat olduğunu vurgulayarak,
şunları kaydetti:
Üretici, lisanslı depoya getirdiği zaman gerçek manada ürünü değerlenecek
ve değerinde satış gerçekleşecektir. Sistemde bulunan tüm aktörler, sanayicisi de
tüccarı da üreticisi de bu sistemden kazanacaktır. Onun için üreticimizin
fındığını bize güven içinde getirmesini bekliyoruz. Kesinlikle ürün ve fire kaybı
olmayacaktır. Bütün risklere karşı ürün sigortalıdır.
Tekin, üreticilerin fındığı 24 ay boyunca depolarda saklayabileceğine işaret
ederek, üreticilerin sistem hakkında bilgi sahibi olmadığını, bu nedenle sistemi
geliştirmeye yönelik reklam çalışmaları ve köy ziyaretleri yapacaklarını
sözlerine ekledi.
Yayıncı: Kemal Kaymak