GİRESUN (A.A) - Aytekin Özdemir - Veysel Kara - Giresunda 2009
yılında yaşanan heyelanda evleri göçük altında kalan ve 2 kızlarını kaybeden
Özdemir ailesi, aradan geçen zamana rağmen evlatlarının acısını unutamıyor.
Kızlarını heyelanda kaybettikten bir yıl sonra oğullarını da trafik
kazasında kaybeden aile, oğullarının ölümünden bir ay sonra dünyaya gelen
torunlarının sevgisiyle yeniden yaşama tutunmaya çalışıyor.
Yaşadıkları zor günlerin ardından aldıkları destekle yaptıkları yeni
evlerinde torun ve geliniyle yaşamını sürdüren acılı anne Fatma Özdemir (60), AA
muhabirine, yaşadıkları dehşeti hatırladıkça aynı acıyı tekrar tekrar
hissettiklerini söyledi.
Yoğun yağışlı bir gecenin ardından sabah bir şeyler olacağını
hissettiklerini belirten anne Özdemir, Heyelan geleceğini hiç tahmin edemedik.
Evden çıkmak istediğimizde büyük bir gürültü duyduk. O an çocuklarım yanımdaydı.
Bel fıtığı ameliyatı geçirmiştim. Her şey bir anda oldu ve bitti dedi.
Özdemir, neler olup bittiğini tam olarak hatırlayamadığını ancak o anda
çocuklarını kaybettiğini hissettiğini ifade ederek, 6 saat boyunca toprak
altında kaldım. Kafama kadar toprağa gömülmüştüm. Şuurum yerindeydi. Sadece
çocuklarımı düşünüyordum o anda ama yapabileceğim bir şey yoktu. 6 saatlik yaşam
mücadelesinin ardından son anda kurtarılabildim diye konuştu.
-Torunum, acılarımızın ilacı oldu-
Evlatlarımı kaybetmenin üzüntüsü beni öldürüyor diyen acılı anne, Ben
çocuklarımın ölüsünü bile görmedim. Hastaneye gittiğimden, yattığımdan hiç
haberim yoktu. Sağ ayağımda kısmi felç oluştu. Çocuklarımın öldüklerini o zaman
hissetmiştim, hiç sesleri çıkmıyordu. Evimiz tamamen toprak altında kaldı. Bu acı
anlatılmaz. Heyelandan bir yıl sonra 38 yaşındaki oğlum Ömer Aşkın trafik
kazasında öldü. Oğlumun ölümünden 1 ay sonra onun oğlu, torunum dünyaya geldi,
çok sevindim. Torunum, acılarımızın ilacı oldu. Çok sevimli, onunla oynarken
zaman geçiyor, ömür tükeniyor ifadelerini kullandı.
Baba Mustafa Özdemir (60) ise heyelanın yaşandığı gün büyük bir gürültü
duyduklarını ve çocuklarına kendisini takip etmelerini söylediğini anlattı.
Kendisinin yatak odasına geçtiğini ve çocuklarının kapının önünde kaldığını
dile getiren Özdemir, Ben kendi çabalarımla göçükten çıktım. Yarım saati aşkın
mücadele verdim ama kurtuldum. Eşimden önce çocuklarımın cesedini çıkardılar.
Kızım Güler, daha 23 yaşındaydı. Seher ise lise ikinci sınıfta okuyordu, 17
yaşındaydı. Bu acı tarif edilemez dedi.
Devletin kendilerine maddi ve manevi anlamda ciddi yardımları olduğunu
kaydeden Özdemir, Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Allaha şükürler olsun
torun oldu. Torunumuzun olması bizi yeniden hayata bağladı. Kendimizi tamamen
torunumuza adadık. Allah kimseye böyle bir acı göstermesin diye konuştu.
Yayıncı: Orhan Topal