İZMİR (A.A) - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve
Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Ömer Bozoğlu, aile yapısının bozulmasının, suyun
bileşenlerine ayrışımının yol açacağı kadar tehlike ve olumsuzlukları beraberinde
getireceğini söyledi.
Bozoğlu, Evlilik Öncesi Eğitim Programında görev alacak eğitmenlerin
yetiştirilmesi için düzenlenen seminerin açılışında yaptığı konuşmada,
bakanlıklarının Türkiye Belediyeler Birliği işbirliğiyle düzenlediği Evlilik
Öncesi Eğitim Programı kapsamında toplumun temeli olan aile kurumunun sağlıklı
oluşumuna katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.
Ailenin, toplum yapısında önemli rolü bulunduğuna dikkati çeken Bozoğlu,
Toplumun temeli olan aile ne kadar sağlıklı ve güçlü olursa toplumlar da o
kadar sağlıkla hayatını sürdürür dedi.
Bozoğlu, toplumlarda aile birliğinin devamlılığının esas olduğunu dile
getirerek, şöyle konuştu:
Ailelerin ayrışımı, suyun ayrışımı kadar tehlike ve olumsuzlukları
beraberinde getirir. Hayatın devamını sağlayan suyun ayrışması, yanıcı ve yakıcı
elementleri ortaya çıkarır. Aile kurumunun dağılmasında da benzer felaketleri
görmek mümkündür. Türkiyeyi dünya ile kıyasladığımızda aile yapısının bizi güçlü
tutan en önemli yapı olduğunu görüyoruz. Ancak 1950li yıllarda toplumun yüzde
75i kırsalda yaşarken, bugün yüzde 75i kentlerde yerleşik yaşam sürüyor. Bu
değişim, beraberinde sorunları da getiriyor. Devlet olarak, toplum yapısındaki
değişimi ve ihtiyaçları doğru yöneterek, sağlıklı ve mutlu geleceği hazırlamak
elimizde.
-Çiftler sorunlarında yardım almıyor-
Bozoğlu, Türk toplumunda geçmişte aile içi sorunların çözümünde, komşu ve
akraba desteğinin önemli rolü bulunduğunu, günümüzde ise evli çiftlerin
sorunlarını kendi içlerinde çözme eğiliminde olduğunu bildirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının aileye ilişkin araştırmasının, aile
içi sorunla karşılaşan çiftlerin yüzde 62,8inin kimseden destek almadığını
ortaya koyduğunu, bunun da aile birliğinin dağılmasında etken olduğunu ifade eden
Bozoğlu, Yapılması gereken, destek mekanizmasını, rehberlik ile danışmanlık
hizmeti olarak yaygın ve etkin hale getirmek. Evlilik, boşanmak niyetiyle
başlamıyor. O noktaya gelmeden çiftlerin desteklenmesi gerekiyor dedi.
Bozoğlu, evlilik ve boşanma oranları hakkında da Avrupa ülkeleriyle
karşılaştırmalı bilgiler sunarak, şunları kaydetti:
Avrupada toplam nüfus içinde evlenme oranı yüzde 4,5, Türkiyede ise
yüzde 7,8. Avrupada boşanma oranı yüzde 2,5, Türkiyede yüzde 1,6. Türkiyede
yılda ortalama 500 ile 600 bin arasında evlilik gerçekleşiyor. Buna karşın 100
ile 120 bin çift boşanıyor. Boşanan çiftlerin yüzde 75i ikinci evliliklerini
gerçekleştirirken, bu çiftlerin yüzde 15i ise boşandığı eşiyle yeniden
evleniyor.
-Rehberlik hizmetinin önemi-
İstatistiklere göre, boşanmaların yüzde 40ının ilk 5 yıl içinde, bunun
yüzde 50sinin ise evliliğin ilk yılında meydana geldiğine işaret eden Bozoğlu,
bu durumun Evlilik Öncesi Eğitim Programının önemini ortaya koyduğunu
söyledi.
Bozoğlu, çiftlerde çok çabuk evlenme, çok çabuk da boşanma kararı verme
eğilimi olduğunu dile getirerek, uygulanacak eğitim programı hakkında şu
bilgileri verdi:
Evlilik Öncesi Eğitim Programının müfredatını, 1 yıl boyunca çalışarak,
yerel yönetimler, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile görüşerek
hazırladık. Programı, 4 saatlik farkındalık eğitimi olarak yapılandırdık.
Programda, evlilikte iletişim ve yaşam becerileri, hukuk ile evlilik ve sağlık
konuları çiftlere uzmanlarca anlatılacak. Programa katılım, bakanlığımıza bağlı
aile danışma merkezleri, toplum merkezleri veya belediyeler bünyesindeki eğitim
birimlerinden mümkün olacak.
İzmirde, programda görev alacak eğiticilerin yetiştirilmesi amacıyla
düzenlenen 2 günlük seminere, İzmir, Manisa, Uşak, Aydın, Denizli ve Muğla
illerinden uzmanlar katıldı.
Muhabir: Zeynep Hoşgörür / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Orhan Topal