ESKİŞEHİR (A.A) - Deniz Açık - Eskişehirin Seyitgazi ilçesi
yakınlarındaki Küllüoba Höyüğü çalışmalarında kurşundan yapılmış 4 bin yıllık
figürin bulundu.
Kazı Başkanı ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi
Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Turan Efe, AA muhabirine, Seyitgazi ilçesindeki
Küllüoba Höyüğü kazısına 1986 yılında başlandığını belirterek, Küllüobayı,
bölgedeki yaklaşık 250 höyüğün arasından seçtiğini kaydetti.
Küllüoba Höyüğünün Anadolu tarihine ışık tutacak bir kazı olduğunu ifade
eden Prof. Dr. Efe, şöyle konuştu:
Höyük 150ye 250 metre ebatlarında, 10 metre yüksekliğindedir. MÖ
3500-1900 yıllarına kadar zaman dilimini içeriyor. Höyükte geç kalkolitikten, ilk
tunç çağına kadar yerleşildiğini biliyoruz. Höyüğün önemi ilk tunç çağı
kronolojisi kesintisiz olarak verdiğinden gelmektedir. Diğer taraftan da MÖ
3üncü bin yıl ortalarında Kuzey Suriyeden dolayısıyla Mezopotamya-Çukurova
üzerinden Troyaya kadar uzanan kervan yolu üzerinde olmasıdır.
-Mezopotamya ile kurulan ticari ilişkiler Batı Anadolu kültürünü
etkilemiş-
Prof. Dr. Efe, kazıların bu yıl ki bölümünün 10 Temmuz-23 Ağustosta
gerçekleştirildiğini ve kazıda da önemli sonuçlara ulaştıklarını bildirdi.
Daha önceki yıllarda yoğunlaştıkları İlk Tunç 2 dönemi yerleşmesinin planını
tümleme yolunda önemli mesafe kat ettiklerini anlatan Prof. Dr. Efe, şöyle devam
etti:
Yukarı şehrin etrafından yer alan aşağı şehirde evlerin ve işliklerin
olduğunu tespit ettik. Şehirciliğin bölgedeki gelişimi açısından önemli bir
buluştur. Bir çoğu İlk Tunç 2 dönemine ait kap, kacak ortaya çıkartık. Daha
sonraki dönemlere MÖ 2100-2000 yıllara ait Orta Tunç Çağına geçiş dönemi olarak
adlandırdığımız döneme ait buluntular da ele geçirdik. Bunlardan en önemlisi
kurşun figürindir. Bir iki yıl önce kazımızda kurşun figürin kalıbı bulmuştuk. Bu
yıl figürinin kendisini bulduk. Burada bir anne ve kız çocuğu birlikte
betimlenmiştir. Bunlar hamile olarak gösterilmiştir. Bu figürin Suriyenin
kuzeyinden orjinlidir. Ancak bu figürin oraya değil, buraya aittir. Anadolu
üslubunda imal edilmiştir. Bu figürin, Mezopotamya ile kurulan ticari ilişkilerin
giderek yoğunlaştığını ve kültür etkilerinin de Batı Anadoluya girdiğinin kesin
göstergesidir.
Yayıncı: Mürsel Çetin