ERZURUM (A.A) - Atatürk Üniversitesince cezaevlerinde yapılan
bilimsel bir araştırmada, çok çocukluluk, düzensizlik, şöhret sahibi olma,
suçlunun dışarıda övülmesi, otorite kurma gibi nedenlerin suça neden olduğu
belirlendi.
Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldız Akpolat danışmanlığında,
Sosyoloji Bölümü öğrencileri tarafından Erzurum Ceza ve Tutukevinde bulunan
mahkum ve tutuklularla görüşülerek suç ve nedenleri üzerine bir araştırma
yapıldı.
Akpolat, Kültür Merkezinde düzenlenen programda, öğrencilerin yaptığı
araştırma sonuçlarını değerlendirerek, mahkum ve hükümlülerin uzaydan
gelmediğini, normal insanlar olduğunu belirtti.
Cezaevindeki kişilerin evli, çocuklu ve genelde erkek bireyler olduğunu,
aile sahibi, sorumluluk sahibi insanların da suça yönelebildiğini vurgulayan
Akpolat, Kültürel ideallerle, toplum bizi sosyalleştirirken, iyi anne böyle
olur, iyi baba böyle olur, iyi yönetici böyle olur diyor. Bu ideallere ulaşmak
için de sosyal köprüler inşa ediyor. Fakat hepimiz bu meşru sosyal sistemin inşa
ettiği meşru köprülerden geçerek, bu ideallere ulaşma imkanlarına sahip
olamıyoruz. Hepimiz sosyal sorumluluklarımızı yerine getirmek istiyoruz, ama
meşru yollar tıkandığı anda köprüler yıkıldığı anda işte o kriz anlarında suça
yöneliyoruz dedi.
Kamusal alanda erkekler daha fazla yer aldığı için suçla daha fazla muhatap
olduğunu anlatan Akpolat, Türkiyedeki gibi geleneksel toplumlarda kadınların
partnerlerine, kendi aile bireylerine yönelik suç işlediğini ifade etti.
Akpolat, yapılan bilimsel araştırmaların, projelerin raflarda kalmaması
gerektiğini, uygulamacılar, politikacılar ve pratisyenler tarafından
uygulanmasını önerdi.
Kişilerin işlediği suçu kabul etmediğini belirten Akpolat, Niye suçu suç
olarak kabul etmiyorlar- Çünkü yazısız kanunlarla yazılı kanunlar arasındaki
mesafe Türkiyede çok büyük de ondan. İnsanlar işlediklerini suç olarak kabul
etmiyorlar. Eğer bir insan işlediği, yaptığı bir eylemi suç olarak kabul
etmiyorsa, bununla ilgili vicdan muhasebesine girmiyorsa bu insanı müebbet de
yatırın hiçbir şekilde değiştiremezsiniz dedi.
Akpolat, şöyle devam etti:
Türkiye ahlaki kurallarla yazılı kurallar arasında mesafe, suçlunun
dışarıda övülmesi, suçla gelen bir otorite. İşte siyah takım elbise, marka
arabalar. Otorite kurma. Böyle bir tahakküm algının pekiştirilmesi. Bunun toplum
tarafından onaylanması, suçun bir meslek bir bir geçim aracı haline gelmiş
olması. Aslında bunlar hep hapishanede neden bu kadar çok insan var sorularının
en dikkat çekici cevapları olarak karşımıza çıkmakta. Mesleki uzmanlaşma yok,
mesleki ahlak yok. Günü birlik işler. Düzensizlik, geleneksellik, geleceğe karşı
kaygılı olma da insanları suça itebilmektedir. Suçun en büyük psikolojik
nedenlerinden biri budur.
-Polat Alemdar örneği-
Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Apaçık da böyle bir araştırmadan
memnun olduklarını belirterek, 9 yıl önceki koşullarla şu anki koşullar arasında
önemli mesafeler kaydedildiğini söyledi.
Bayan mahkumlara da kurslar, seminerler verdiklerini anlatan Apaçık, şunları
kaydetti:
Mahkum türlerine göre de koğuşlar yapıyoruz ama işte organize suçlar,
terör suçları gibi bir süre suç var. Fakat her birine hücre verirsek her birine
bir hücre düşecek. Tecavüzcüsüyle evlenme tabirini sevmiyorum. Biz önceki ceza
kanununu sistemimizde kız ve erkek birbirleri severler, fakat bir şekilde aileler
bunların evlenmesine müsaade etmezler. Ne olur, adli süreç başlar. Tecavüz eden
erkek cezaevine gider, kız da annesine gider. Aslında burada kız ve erkek
birbirine seviyor. Burada bizim anladığımız manada bir tecavüz yok, bir
beraberlik var. Buna tecavüz dersek o gençlere çok büyük haksızlık yaparız.
Apaçık, tecavüz nedeniyle ailelerin araya girerek çiftlerin evlenmesini
sağlıyorsa, söz konusu kişilerin 5 yıl boyunca devletin gözetimi, denetimi
altında olduğunu ifade etti.
Ailede çok çocuk olduğu zaman bir şekilde suça itilebildiğini belirten
Apaçık, Bir ailede 9-10 çocuk olduğunda çocuklar bir şekilde suça itilecek. Ama
ihtiyaçtan ama reklamdan ama orada tahakküm yapmaktan. Bir mahallenin söz sahibi
olmak istemesi. İşte Polat Alemdar nasıl olacak- Hiçbir ihtiyaç olmasa bile
şöhret sahibi olmak isteyecek dedi.
Rektör yardımcısı Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahrettin Korkmaz da
sorunların üzeri örtüldüğü zaman o sorunların daha fazla büyümesine neden
olunduğunu söyledi.
Araştırmayı yapan yüksek lisans öğrencileri de araştırmalarını slayt sunum
eşliğinde anlatarak, suç işleyerek güç sahibi olmak isteyenlerin Polat Alemdar
örneği gibi siyah takım elbise giyip, siyah araba kullandığını kaydetti.
Muhabir: Ayşe Yıldız
Yayıncı: Emine Konuk