DÜZCE (A.A) - Ömer Ürer - 12 Kasım 1999 yılında Düzcede meydana
gelen depremde iş yerinin bulunduğu binanın çökmesi sonucu enkaz altında kalan
Burhan Şen, kurtarıldıktan 26 gün sonra hastanede gözlerini açabildi.
Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, depreme işlettiği kasap dükkanında
yakalandığını belirterek, bir ses duyduktan sonra binanın aniden üzerlerine
çöktüğünü kaydetti.
Deprem esnasında dükkanda 2 oğluyla beraber 9 kişinin bulunduğunu anlatan
Şen, Etrafımdan ses almaya çalıştım ve küçük oğlumun sesini duydum. Bir de
ustamızın sesini duydum. Bir müddet birbirimizin sağlık durumu hakkında bilgi
alamaya uğraştık fakat sesler kesildi. O esnada dışarıdan bir ses geldi içeride
kimse var mı- diye bağırıyorlardı. Ben ses verince bana, sizi kurtarmamızın
imkanı yok. Göçen ve yanan binalar var. Bunların içinde insanlar var. Önce onları
kurtarmamız lazım diye selendiler şeklinde konuştu.
Ondan sonra bayıldığını ve 4 saatin ardından kendine geldiğinde yine
dışarıdan gelen sesler üzerine bağırarak sesini duyurmaya çalıştığını dile
getiren Şen, yaklaşık 2 saat süren çalışma sonucunda kendisi küçük oğlu ve onun
arkadaşlarına ulaşıldığını kaydetti.
Şen, diğer oğlu, 3 müşterisi ve bir arkadaşının orada hayatını kaybettiğini
belirterek, onların öldüğünü çok uzun süre sonra öğrendiğini ifade etti.
-Beni defnetmek için her şey hazırlanmıştı-
Kurtarıldıktan sonra polis aracına konulduğunu ve ardından ambulansla
götürülme anını hatırladığını vurgulayan Şen, Ankaraya vardığımızda depremden
yaralı kurtulanları gördüm ve orada bayıldım. Kendime geldiğimde 26 gün baygın
kaldığımı öğrendim dedi.
Şen, hastanede kendisi gibi Kaynaşlıdan getirilen 2 kişinin daha
bulunduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
Odadaki bir arkadaşımızın durumu aniden fenalaştı ve yatağında hayatını
kaybetti. Onu duyan refakatçilerden biri benim öldüğümü sanarak Kaynaşlıya
aileme haber veriyor. Burada hemen hazırlık yapılıyor ve cesedimi almaya
Ankaraya geliyorlar. Beni defnetmek için her şey hazırlanmıştı. Beni yıkamak
için kazanların altı bile yakılmıştı. Artık yıkanıp toprağa verilecektim. Tabi
Ankaraya gelip morgda da beni bulamayınca büyük bir yanlışlık olduğu
anlaşılıyor.
Hastanede sürekli çocuklarını sorduğunu belirten Şen, yanına getirilmeyen
büyük oğlunun öldüğünün kendisinden saklandığını söyledi.
Depremin üzerinden geçen yılların kendisinin toparlanması sağladığını dile
getiren Şen, Şu anda kendimi engelli olarak görmüyorum. Yaşamımı normal olarak
sürüdürüyor, ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum. Psikolojik olarak kendimi oldukça
iyi motive ettim. 12 Kasım depremi hem ölüşüm hemde doğuşum oldu. Ben ölümü
yaşadım ve tekrar dirildiğime inanıyorum ifadesini kullandı.
Yayıncı: Murat Paksoy