KONYA (A.A) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız,
Konya, Ankara ve Kırşehirde de kaya gazı ile ulaşılan bir takım bulgularla
ilgili, Kaya gazı bulguları henüz netleşmiş değil. Bunun ne kadarlık bir
kapasiteye karşılık geldiğini söylemek şu anda doğru olmaz dedi.
Çeşitli programlara katılmak üzere Konyaya gelen Yıldız, bir otelde AK
Parti İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Tanıtım Medya Günleri toplantısında
basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Yıldız, burada yaptığı konuşmada, enerji politikaları ve stratejilerinin
başında yerli kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geldiğini söyledi.
Güneşten elde edilecek enerji ile ilgili Konyanın Karapınar ilçesinde
uygulamaların olacağını ifade eden Yıldız, Kömür santrallerinin, 5 bin megavata
yakın bir santralin devreye alınması söz konusu olacak. Hep beraber bunlara şahit
olacağız. Buraya tüm bu kömürleri değerlendirmek üzere kurulacak olan kömür
santrallerinin miktarı, iki Atatürk Barajına denk diye konuştu.
-Kaya gazı bulguları henüz netleşmiş değil-
Gazetecilerin, bölgedeki kaya gazı rezervinin ne kadar olduğuna ilişkin
sorusu üzerine Yıldız, şunları kaydetti:
Kaya gazı bulguları henüz netleşmiş değil. Bunun ne kadarlık bir
kapasiteye karşılık geldiğini söylemek şu anda doğru olmaz. Bizler enerji sektörü
olarak her zaman itidalli konuşmaya gayret ediyoruz. Ne vatandaşın ümitleriyle
oynamamız lazım, ne de Türkiyenin geleceğine yanlış rakamlar koymamız lazım.
Bizler ancak doğruları konuşmamız lazım. Bulunduğu zaman, tespit edildiği zaman,
bunu en fazla kamuoyuyla paylaşmak isteyen insanlardan bir tanesiyim ama şu anda
kaya gazıyla alakalı burada şu kadar metreküp gaz var demek biraz erken olacak,
çalışmalar devam ediyor. Ancak firmalar kaya gazıyla ilgili bir çalışma yapmak
isterse, biz buna her zaman açık olduğumuzu, o firmaya yardımcı olacağımızı
peşinen söyleyeyim.
Yıldız, nükleer enerji santrallerinin ne zaman faaliyete geçeceğiyle ilgili
bir soru üzerine, nükleer enerjinin Türkiyenin dışa bağımlılığını azaltacak
önemli kararlardan biri olduğunu söyledi.
Kuracakları nükleer santraller ile barajlar değil doğalgaz santralleri
durdurularak üretim yapılacağını dile getiren Yıldız, Bizler gerek Akdenize,
gerek Karadenize birer tane nükleer santral kurmayı uygun bulduk. Bununla
alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Bu santrallerin ülkeye çok fazla katkısı
olacak, özellikle yerli sanayileşmeyle ilgili... Santrallerimizin, üretim
kabiliyetimizi ve kapasitemizi, sanayileşme kabiliyet ve kapasitemizi
artıracağına inanıyorum ifadelerini kullandı.
-Kıbrıs Rum yönetiminin petrol arama için ENI ile anlaşması-
Akdenizde Kıbrıs Rum yönetiminin, petrol ve doğalgaz keşifleri için İtalyan
ve Fransız şirketlerle anlaşma yapmasıyla ilgili bir soruyu da cevaplayan Yıldız,
Doğu Akdenizde münhasır ekonomik sahada statüsü netleşmemiş yerler olduğuna
dikkati çekerek, şöyle devam etti:
Biz oraların tamamının Kıbrısa ait olduğuna inanıyoruz. İki yol var; ya
oralarda çalışmazlar veya çalışmalarına devam ederler. Oluşacak tüm gelirler,
doğalgaz veya petrolün mutlaka Kıbrısın tamamı tarafından paylaşılması esas
olmuş olur. Bu doğru olan, adaletli olandır ve gelinmesi gereken nokta da
burasıdır. O yüzden gerginlikte değil uzlaşıda buluşulacaksa, böyle bir yolun
tercih edilmesi doğru olacaktır. Biz Türkiye olarak hiçbir zaman gerginliğin
tarafı olmadık, olmayacağız. Yalnızca haklarımızın ve hukukumuzun korunmasıyla
alakalı işlemlere devam etmiş olacağız.
-İmralıdaki görüşmelere ait olduğu iddia edilen tutanaklar-
Yıldız, İmralıdaki görüşmelere ait olduğu iddia edilen tutanaklara ilişkin
soru üzerine de bu konuyla ilgili çok dikkatli bir üslup kullanılması gerektiğini
bildirdi.
Türkiyenin önemli bir süreci takip ettiğini belirten Yıldız, Benim
tavsiyem; kendimi de dahil ederek, bu konuyla ilgili olmayan arkadaşların, bu
konuda çok az konuşması lazım. Ben enerji sektörüyle alakalı konularda konuşmayı
kendime görev olarak addediyorum ama bilgim olsa dahi, iyi niyetle söylenmiş olsa
dahi bu toz dumanın arasında çok fazla konuşmamak lazım. Bu, sürecin sıhhati
açısından çok önemli. Ben Bakanlar Kurulunun, Hükümetin bir üyesiyim ama bu
konuda dahi kendimi konuşmaya memur hissetmiyorum ve doğrusunun da bu olduğuna
inanıyorum. İlgili arkadaşlarımız var, Başbakanımız var. Bu konuyla alakalı
konuşması gereken arkadaşlarımız, büyüklerimiz bu konuda zaten kamuoyunu
bilgilendiriyor diye konuştu.
Yaz saati uygulaması devam edecek mi- sorusu üzerine ise Yıldız,
uygulamaya 2013 yılında da devam edileceğini, önümüzdeki yıllarda da bu konunun
tekrar değerlendirileceğini kaydetti.
Yıldız, İrandan alınan doğalgazın karşılığında altın veriliyordu şu anda
ambargo uygulanmaya başlandı. Borcumuzu nasıl ödeyeceğiz şeklindeki soruya da
şu cevabı verdi:
İrandan doğalgaz ve ham petrol alımına devam ediyoruz. Bununla alakalı
biz BOTAŞ olarak aldığımız doğalgazın parasını ilgili hesaplarına yatırıyoruz.
Ondan sonra o parayı nasıl götürürler konusu, dış ticaret ve Ekonomi
Bakanlığımız bünyesinde, Hazine bünyesinde düzenlenen konular. Biz Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak, TÜPRAŞ da özel sektör olarak aldığı ham
petrolün veya doğalgazın parasını ilgili banka hesaplarına yatırıyor.
Venezueladan, TOKİ tarafından konut yapımı karşılığında petrol alımıyla
ilgili bir gelişme olup olmadığıyla ilgili soru üzerine de Yıldız, bu konuyla
ilgili Venezueladaki mekanizmadan kaynaklanan bir süre konusunun olduğunu dile
getirerek, Biz hazır olduğumuzu beyan ettik. TOKİ de böyle bir mekanizma
içerisinde olabilir. Kendileriyle de görüştük dedi.
-Türkiyenin bor rezervi-
Yıldız, bor rezerviyle ilgili bir çalışma olup olmadığıyla ilgili soruya
karşılık, bor rezervi ve satışında Türkiyenin dünyada birinci olduğunu aktardı.
Bundan 10 yıl önce bu birinciliklerin Türkiyede olmadığını anlatan Yıldız,
şunları kaydetti:
Borla alakalı çalışmalarımızı 4 katına çıkardık. Bor tek başına bir yakıt
değildir. Bir yakıt olarak boru tanımlayanlar doğru tanımlamış olmazlar. Bor bir
şeyle birleştiğinde güçlü dominant bir malzemedir. Bor kaynakları
özelleştirilmeyecek, kamunun elinde kalacak ve kamu kaynaklarıyla beraber
kullanılacak. Bor, kendi tapulu arazinizde çıksa dahi onu devlet gidip
kamulaştırır ve oradaki boru alır. Böyle bir yetkisi var devletin. Bor bizim
stratejik ürünümüz, kıymetli bir ürünümüz. O yüzden bunun tasarrufu da ancak
bizde olacak.
Muhabir : Rıfat Yerlikaya
Yayıncı : Ahmet Kayır