MUĞLA (A.A) - Durmuş Genç - Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Araştırma Laboratuvarları Merkezinde, doğadan toplanan endemik bitki türlerinden
kozmetik ürünler geliştiriliyor.
Araştırma Laboratuvarları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nazan Demir, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, dünyadaki en önemli endüstrilerden birinin
kozmetik sektörü olduğunu söyledi.
20. yüzyılın sonlarında önem kazanan kozmetik endüstrisinin öneminin bu
yüzyılda daha da artacağını vurgulayan Demir, merkezlerinde kozmetik ürün
geliştirilmesiyle ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Muğlanın endemik türler açısından çok zengin olduğunu dile getiren Demir,
"Sahip olduğu bitki çeşitliliği, doğasının temizliği ve endüstrinin olmaması
Muğla için bir ayrıcalık. Bölgede çok sayıda endemik bitki türü var. Araştırma
merkezinde geliştirdiğimiz formüller ile önemli çalışmalar yapıyoruz. Kendim de
dahil gönüllü deneklerimizde çeşitli formül tasarımları gerçekleştirdik ve çok
iyi sonuçlar aldık" dedi.
Daha çok organik ürünler yapmaya çalıştıklarına dikkati çeken Demir, daha az
kimyasal ve daha çok doğal etken madde kullanarak kozmetik malzemeleri
doğallaştırmayı amaçladıklarını ifade etti.
-İsteyene kozmetik ürünleri hazırlamayı öğretecekler-
Demir, üniversitede kozmetik alanında Ar-Ge çalışması yürütmek için yeni bir
merkez oluşturmaya çalıştıklarını belirterek, merkezde üretime ve analize yönelik
çalışmalar yürüterek hazırlanan ürünleri sergileyeceklerini söyledi.
Üniversite tarafından proje için Yerkesik beldesinde 25 dönümlük arazi
tahsis edildiğini, alanın önümüzdeki dönemde doğa eğitim parkı olacağını dile
getiren Demir, şöyle devam etti:
"Bu konuda çalışmalar sürüyor. Yürüteceğimiz projeyle endemik türleri
seralarda yetiştirerek üretimimiz için gerekli bitkileri sağlayacağız. Ayrıca
bitkilerin soğanlarını çoğaltarak isteyenlere vereceğiz. Farklı gruplara eğitim
vererek evde kullanabilecek basit ürünleri hazırlamayı öğreteceğiz. Kozmetik
alanda çalışmak isteyen, üretimle ilgilenen insanlara eğitim vereceğiz. Ayrıca
oluşturacağımız dinlenme alanlarında turizm amaçlı çalışmalar da yürüteceğiz."
Yerkesikte, Fransa ve bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kozmetik ile
ilgili okulların bir benzerini kurmayı düşündüklerini anlatan Demir, doğa eğitim
parkının uzun vadede bölgeye de çok önemli katkı sağlayacağına işaret etti.
Türkiyenin kokusu çıkarılabilen gül ve zambak gibi bitkiler bakımından çok
zengin olduğunu vurgulayan Demir, parfümleriyle ünlü bazı ülkelerin, özellikle
Ege ve Akdenizdeki bitkilerden faydalandığını söyledi.
-Kendi markalarını oluşturacaklar-
Demir, kendi markalarını oluşturmak ve kendi üretimlerini yapmak amacıyla
çalıştıklarını kaydederek, "Gelişmiş cihazlarla doğadan topladığımız endemik
bitkilerin içerik analizlerine bakıyoruz. Bazen birkaçını bir araya getiriyoruz
ve uçucu yağlarını izole ediyoruz. Zambak, mis zambağı, lavanta, kantaron, anemon
ve salep çiçeklerini kullanarak ürün geliştiriyoruz. Özümüzdeki dönemde doğa
parkında bu çiçeklerin tarımının yapılmasını planlıyoruz" diye konuştu.
Cilt bakım ürünlerinin her çeşidini üretebileceklerini, bu konuda çok sayıda
deneme yaptıklarına değinen Demir, kantaron ve yağıyla ilgili denemeleri, saç
bakım ürünleriyle ilgili formülasyonları, parfüm denemelerinden pozitif sonuçlar
aldıklarını ifade etti.
Kozmetik ürünlerinin eskiye oranla değer kazandığını ancak yanlış kullanılan
bazı ürünlerin sağlık sorunlarına neden olabildiğine dikkati çeken Demir, şöyle
dedi:
"İnsanlar kozmetik ürün kullanmaktan vazgeçemeyecektir. Bütün insanlar
sektörün içerisinde bir tüketici olarak bulunuyor. Gerçek bitkilerden zararsız,
yaşamı destekleyen ürünler elde etmek ve bu ürünlerin tarımını yapmak için çaba
harcıyoruz. Üniversite bünyesinde kurulacak kozmetik teknolojisi bölümü ile
üniversitenin gelecek planlamasında bu ürünlerin ön plana çıkmasını amaçlıyoruz."
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu