KOCAELİ (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Bugün
Türkiyeye bakanlar, 75 milyon nüfusu ve yaş ortalaması 29 olan, dünyanın satın
alma paritesine göre 16. büyük ekonomisi olan, turizmde dünyanın 6, Avrupanın 4.
büyük destinasyonu olan bir ülke olarak bakıyor dedi.
Procter and Gamble Türkiyenin Şekerpınar Üretim ve Dağıtım Tesislerinde
Fairy sıvı bulaşık deterjanı üretim hattının açılış törenine katılan Bakan
Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, törende bulunmasının en önemli nedeninin,
Türkiyede 1 milyar dolarlık pazar payına sahip olan ve 25 yıldır Türkiyede
bulunan firmanın, binlerce çalışanı ve dolaylı olarak sağladığı 6 bin istihdamı
olduğunu söyledi.
Çağlayan, Procter and Gamblenin en sevdiği yanının, 2 yıl öncesine kadar
ithal edilen ürünü Türkiyede üreterek ithalatı sonlandırması olduğunu dile
getirerek, yerli üretim yapan, istihdam sağlayan, yüksek katma değer yaratan
ürünleri üreten yatırımcıları, gönülden tebrik ettiğini kaydetti.
Dünyanın çevresini son üç yılda işi gereği 35den fazla tur atmış bir bakan
olarak dışarıdan Türkiyenin çok daha iyi gözüktüğünü ifade eden Çağlayan,
Türkiye, 2008 küresel krizinde Avrupanın bir çok ülkesinde, hatta bize
geçmişte, hasta diyenlerin şu anda neredeyse bir kısmının yoğun bakım çadırında
yattığı krizde gerçekten çok önemli başarılar gösterdi dedi.
Çağlayan, Türkiyenin, sanayisi, tüccarı, bürokrasisi, en önemlisi
emekçisiyle açık ara bu küresel krizi fırsata çeviren ülke olma özelliğine sahip
olduğunu anlatarak, 2 gün önce Fransaya yaptığı ziyarette ilk defa muhatabı olan
bakanlığın basın açıklaması yaparak ziyaretin Fransa açısından son derece önem
arz ettiğini bildirdi.
Bunun kendisinden değil Türkiyeden kaynaklandığına işaret eden Çağlayan,
bunun yeni dönemde, yeni yatırımlar ve yeni fırsatlar içereceğini kaydetti.
-Artık sadece Türkiye olarak bakmıyorlar-
Bakan Çağlayan, ziyarette son derece önemli toplantılar
gerçekleştirdiklerini, 326 milyar Avroluk bir ciroya sahip olan, 18 değişik
sektörde 40 üst yönetici ile yatırım toplantıları düzenlediklerini anlatarak, bu
firmalarda toplam 1 milyon 500 bin insanın çalıştırıldığını vurguladı.
Karşılıklı olarak, bir taraftan ticaretin geliştirilmesi ve Türkiyede
yatırımları konuşurken, diğer taraftan da üçüncü bölgelerin de Türkiyenin elde
ettiği bölgesel avantajlardan birlikte yararlanmak istediklerini ifade ettiğini
aktaran Çağlayan, şöyle konuştu:
Bu, son derece önemli. Bugün Türkiyeye bakanlar, 75 milyon nüfusu ve yaş
ortalaması 29 olan, dünyanın satın alma paritesine göre 16ncı büyük ekonomisi,
turizmde dünyanın 6, Avrupanın 4üncü büyük destinasyonu olan bir ülke olarak
bakıyor. Elbette ki ülkemiz, her yıl nüfusu 1 milyon artan bir ülke. Ülkemiz, her
yıl 700 bin gencimizin iş gücü piyasasına girdiği bir ülke. Yaş ortalaması 29
olma gibi ciddi bir avantaja sahip. 46 havaalanımız var, yüksek hızlı tren bir
taraftan başlamış, lojistikte çok ciddi avantajlara sahibiz. Türkiyeye bakanlar,
artık sadece Türkiye olarak bakmıyorlar. Türkiyenin çok önemli, dünya
coğrafyasındaki yerine bakıyorlar.
-Türkiyenin dünyadaki tanıtım elçileri
Türkiyenin dört saatlik uçuş mesafesinde 56 ülkenin bulunduğu bir
coğrafyada yer aldığına işaret eden Çağlayan, bu coğrafyada 1,5 milyar insanın
yaşadığını, dünya milli gelirinin üçte biri, toplam dünya ithalatının yüzde 48i,
yani 10 trilyon dolarlık alımının bu bölgede gerçekleştirildiğini vurguladı.
Çağlayan, Kafkaslar, Kafkas coğrafyasıyla tarihi ve ırki bağların
bulunduğunu anlatarak, Ortadoğu ile tarihi, kültürel ve dini bağlantımız var.
Kuzey Afrika ile yine tarihi, kültürel ve dini bağlantılarımız var. Türk
müteahhitlik sektörü dünyada, Çinden sonra ikinci sırada. 96 ülkede 225 milyar
dolarlık taahhüt işi gerçekleştirdik. Dünyada havaalanları yapıyor ve
işletiyorlar. Dubai metrosu, Doha havaalanı, Varşova metrosunu Türk firmaları
yapıyor. Bunların hepsi Türkiyenin dünyadaki tanıtım elçileridir dedi.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarına da değinen Çağlayan, şunları söyledi:
Ülkemize Procter and Gamblenin geldiği gibi çok önemli dünyaca ünlü
yabancı, doğrudan sermaye girişi oluyor. 1923den 2003 yılına kadar ülkemize
gelen toplam doğrudan yatırım sadece 14,5 milyar dolardı, 2003den itibaren
Türkiyede siyasi ve ekonomik istikrarın artması ve Türkiyenin derlenip
toparlanarak kendisine gelmesi bilhassa ekonomik ve sosyal alanda yapılan
reformlarla aradan geçen 8 yılda ülkemize gelen yabancı doğrudan sermaye miktarı
80 yılda gelenin 8 katından fazla olmuş ve 120 milyar dolara ulaşmış. Bugün
Avrupanın yaş ortalaması 45, Fransa başta olmak üzere haftalık çalışma saati 35
ile 37 saat, ülkemizde 45 saat ve iş gücü maliyetleri son derece yüksektir. AB
Komisyonu raporu, AB ülkelerinde önümüzdeki 10 yılda, 1 milyon 600 bin şirket
kapanacağını söylüyor. Bu 1 milyon 600 bin şirketin kapanma sebebi ekonomik
değil, işi devredeceği ikinci ve üçüncü neslinin, jenerasyonunun olmamasından
kaynaklanıyor.
Bakan Çağlayan, artık Türk emekçisinin eskisi gibi olmadığını, Türk
işçisinin, emekçisinin geldiği seviyenin çok önemli olduğunu vurgulayarak,
dünyanın diğer ülkelerini gördüğünde Türkiyedeki mühendis ve işçilerle gurur
duyduğunu kaydetti.
Fiat fabrikalarının dünyadaki sayısının 175 olduğunu, bu fabrikalardan
birinin de Bursada olduğuna işaret eden Çağlayan, 175 fabrika içinde geçen yıl
Bursadaki Fiat fabrikasının dünyada en verimli fabrika olduğunu hatırlattı.
Çağlayan, Cumhuriyeti 100. yıl dönümünde dünyanın ilk 10 ekonomisi içine
girmiş, kişi başına 25 bin dolar milli geliri olan ve 2 trilyon dolardan fazla
GSMHye sahip, 500 milyar dolardan fazla ihracat geliri olan bir ülke
yapacaklarını belirterek, bu hedefe rahat bir şekilde ulaşılabileceğini bildirdi.
-Enerji kapasitesi ikiye katlanacak-
Hedefler doğrultusunda 2023e kadar önemli yatırımlar gerçekleştireceklerine
vurgu yapan Çağlayan, gelecek 10 yıl içinde enerji kapasitesini ikiye katlamak
zorunda olduklarını söyledi. Çağlayan, bugün 55 bin megavat olan enerji
altyapısının 110 bine çıkaracaklarını dile getirerek, bu alanda en az 130 milyar
dolar yatırım yapacaklarını bildirdi.
Şu anda ulaşım ve ulaştırmanın Türkiye açısından son derece önemli olduğunu
dile getiren Çağlayan, şöyle konuştu:
Cumhuriyet tarihinde, 6 bin 500 kilometre bölünmüş yol yapılmıştı. Bunları
size siyaset yapmak için söylemiyorum. Ben 5,5 yıldır siyaset yapıyorum, 27 yıl
sanayicilik yaptım. Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunları ifade ediyorum. Son 8
yılda, 6 bin 500 kilometre bölünmüş yola, 17 bin kilometre ilave yol yapıldı. Bu
ihracat nasıl arttı- Türkiye ekonomisi nasıl gelişti- Bunların altyapısını
sağlamazsanız, havaalanlarını vermezseniz, ulaşımın, iletişimin altyapısını
vermezseniz, bunların gelmesi mümkün değil ve şimdi başlamış olan hızlı tren
ağımızı 2023e kadar tam 10 bin kilometreye çıkartıyoruz. 5 bin kilometreye yakın
konvansiyonel demir yolu döşüyoruz ve mevcut demiryollarımızı yeniden rehabilite
edeceğiz. Sadece bu alanda yapacağımız toplam yatırım 110 milyar dolar civarında
olacak.
Dünyanın en büyük 10 limanı içine girecek 2 büyük konteyner limanı
yapacaklarını ve bunlardan birinin Egede Çandarlıda, birinin de Mersinde
olacağına dikkati çekerek, bir taraftan 500 milyar dolarlık ihracat, 2 trilyon
dolarlık bir milli gelir hesaplarken, bir taraftan da buna uygun fiziki altyapıyı
da sağlayacaklarını kaydetti.
Muhabir: Yunus Emre Günaydın - Tahir Turan Eroğlu
Yayıncı: Murat Paksoy