ADANA (A.A) - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan,Türkiyenin faiz
düşürmek için Fitchin Türkiyenin notunu artırmasına gerek yoktu. Ama
anlatamadık dedi.
Çağlayan, Milliyet Gazetesinin Seyhan Otelde düzenlediği Geleceğe
Yatırım Türkiyeye Yatırım Toplantılarında yaptığı konuşmada, Türkiyeye karşı
haksızlık yapan kredi derecelendirme troykası olduğunu belirterek, bunların
en ünlüsünün Fitch, diğerlerinin ise Standart & Poors (S&P) ile Moodys olduğunu
ifade etti.
Bu kuruluşların geçmişte Türkiye ile mukayese edilemeyecek ülkelere yüksek
not verirken Türkiyeye her zaman düşük not verdiğini belirten Çağlayan,
geçtiğimiz haftalarda Fitchin lütfettiğini ve Türkiyenin kredi notunu
değiştirdiğini hatırlattı.
Çağlayan, şöyle konuştu:
Sabah ola hayrola. Biz zaten bunu 2-3-4 sene önce hak etmiştik bir kere.
Türkiyenin hak etmiş olduğu hakkını teslim etti bu. Bu Türkiyenin itibarında
değişiklik yapmaz. Türkiye itibarlı şükürler olsun. Olsa olsa Fitchin ve
diğerlerinin kaybetmiş olduğu itibarları için onlara bir restorasyon imkanı
verir. Yapılan bu açıklamadan dolayı zil takıp oynayacak halimiz yok. Biz zaten
kendimizi ve durumumuzu biliyoruz. Bizim ülkemize geçen yıl dünyada kriz
yaşanırken 16 milyar dolar yabancı sermaye geldi. Ülkemize olan güvende bir
sıkıntı yok. Şimdi tabi ki bu Türkiyenin kaynak akışını getirecek. Türkiye bir
kaynak akışı sağlayacak. Türkiye için önemli ama şimdi biz gerek hükümet ve
bakanlık olarak bundan sonra gelecek olan bu kaynağı çok iyi şekilde
değerlendirmemiz gerekiyor. Bu kaynağı tüketime değil mutlak suretle yatırım için
ihtiyaç duyan KOBİye, esnafa, yeni yatırımcıya kanalize etmemiz gerekiyor.
Çağlayan, bu kararın beraberinde bir faiz düşüşü getireceğini belirterek,
Türkiyenin faiz düşürmek için Fitchin Türkiyenin notunu artırmasına gerek
yoktu. Ama anlatamadık. Bizim bir bağımsız kuruluşumuz var. Niyetim onla kavga
etmek değil. Çünkü sıkletlerimiz farklı. Ben Türkiye Cumhuriyetinin Ekonomi
Bakanıyım, biliyorum nerede olduğumu. Ama maalesef bu konuda Türkiye faizleri
daha önce düşürebilecek bir durumda olurdu dedi.
Faizin yüksek olmasının sanayici ve yatırımcı açısından bir maliyet
enflasyonu olarak karşısına çıktığının altını çizen Çağlayan, kredi
maliyetindeki her bir artı puanın bu ülkenin yatırımcısına, dolayısıyla
tüketicisine yazdığını ve aleyhine çalıştığını söyledi.
Çağlayan, şöyle devam etti:
Şimdi görüyorum ki Merkez Bankası Başkanı, Bu paranın gelmesiyle beraber
gerekirse faizleri düşürürüz diyor. İyi, 3 ay sonra da olsa aynı noktaya
gelmekten dolayı kutluyorum kendisini. Hani bir şarkı var, Daha önceler
nerelerdeydiniz diye başlar. Şimdi bugün bu parayı bu şekilde kanalize ederken,
faizin düşürülmesi ve gelen paranın da Türk Lirasını aşırı değerlendirmemesi
gerekiyor. Kim sağlayacak bunu, işte Merkez Bankası başta olmak üzere regülatör
kuruluşlar bunu sağlayacak. Çünkü Türk parasının aşırı değerlenmesi Türkiyede
ihracatı olumsuz etkiliyor. Ama asıl önemli olan ithalatı daha fazla körüklüyor.
Bir talep yaratıyor, düşük ithalattan dolayı, kur baskısından dolayı. Ümit
ediyorum ki inşallah bunu en iyi şekilde değerlendireceğiz ve Türkiye yeni
yatırım teşvik sistemiyle cari açık meselesini gündeminden silecek bir yapıya
gelecek. Bunu bugün, yarın değil 4-5 yıl sonra inşallah görmeye başlayacağız.
-Türkiyenin ekonomik başarısı-
Çağlayan, bugün gelinen seviyede cari açığın düşmesinin son derece önemli ve
anlamlı olduğunu ancak cari açığın ihracattan dolayı düşmesinin hepsinden daha
önemli olarak ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
Türkiyenin daha da büyüyeceğini, Uyusun da büyüsün olmayacağını anlatan
Çağlayan, Türkiyenin her yıl ortalama yüzde 5 ile yüzde 6 büyümek zorunda
olduğunu, başka bir çarenin de olmadığını kaydetti.
Çağlayan, Türkiyenin krizi bir fırsata çevirdiğini belirterek, geçmişte
Almanya, Kore ve Japonyayı anlatırken bugün ise artık Türkiyenin dünyanın her
yerinde konuşulan bir ekonomik başarısı olduğunu söyledi.
(Sürecek)
Muhabir: Anıl Bağrık
Yayıncı: İsa Sansar