BURSA (A.A) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet
Büyükekşi, AB pazarı daraldı. Ama bizim genel ihracatımız bundan az etkilendi.
Artık ihracatçılarımız, bir pazarda yaşanan sıkıntıları alternatif pazarlarda
hızlı bir şekilde telafi edebiliyorlar dedi.
Büyükekşi, ekim ayı ihracat rakamlarını Orhangazi Ticaret ve Sanayi
Odasında açıkladı.
Dünya ekonomisindeki yüksek risk ortamının devam ettiğini, avro bölgesindeki
sorunların, ABD ekonomisiyle ilgili endişelerin, Çinle Japonya arasındaki siyasi
çekişmelerin ekonomilere yansımış olmasının küresel büyüme tahminlerini
düşürdüğünü ifade eden Büyükekşi, buna rağmen Türkiyenin, iç ve dış istikrarını
korumaya çalıştığını, ekonomide büyümeye, ihracattaki ve istihdamdaki artışı
sürdürmeye gayret ettiğini vurguladı.
Büyükekşi, sene başında AB pazarındaki daralmanın ihracatı olumsuz
etkileyeceği yorumlarının yapıldığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
AB pazarı daraldı. Ama bizim genel ihracatımız bundan az etkilendi. Çünkü
Türkiyenin ihracatçıları çok dinamik ve esnek bir yapıya sahipler. Artık
ihracatçılarımız, bir pazarda yaşanan sıkıntıları alternatif pazarlarda hızlı bir
şekilde telafi edebiliyorlar. Çünkü Türkiyenin sahip olduğu kültürel ve ekonomik
bağlar, hızlı bir şekilde gelişen pazarlara ulaşmamızı kolaylaştırıyor. Krize
rağmen ivmemizi koruduk. ABdeki krize ve komşu ülkelerdeki siyasi
istikrarsızlıklara rağmen, ihracattaki ivmemizi koruduk. Yılın ilk 10 ayında
ihracatımız yüzde 12 artış gösterdi. 150 milyar dolar hedefimize doğru emin
adımlarla ilerliyoruz.
Bundan sonraki süreçte de ihracatın artan performansı sayesinde Türkiye
ekonomisinin daha hızlı büyüyeceğine inandıklarını ifade eden Büyükekşi,
ihracatın yılın ikinci yarısında da güçlü bir performans gösterdiğini,
dolayısıyla, Türkiyenin büyüme hedeflerini ihracat sayesinde aşacağına
inandıklarını söyledi.
Büyükekşi, ihracata dayalı büyüme modelinin bugün Türkiye ekonomisinin en
önemli dinamiği haline geldiğini, ihracat artışı ile ekonomik büyüme arasındaki
ilişkinin giderek daha kuvvetli hale geldiğini belirterek, hükümetin yeni
açıkladığı 2013-2015 dönemini kapsayan yeni orta vadeli programda da ihracata
dayalı büyüme modelinin korunduğunun görüldüğünü belirtti.
-Dünya ekonomisindeki yavaşlama-
Son açıklanan Orta Vadeli Programa göre Türkiyenin bu yılki büyüme hızının
yüzde 3,2 olması öngörülürken, 2013 yılı büyüme beklentisinin yüzde 4, 2014 ve
2015 beklentisinin ise yüzde 5 olarak ortaya konulduğunu kaydeden Büyükekşi,
şöyle devam etti:
Yeni hedefler ihtiyatlı. Türkiyenin bu yılki ihracat hedefi 149,5 milyar
dolar, 2013 yılı ihracat hedefi ise 158 milyar dolar olarak revize edildi. Tüm bu
rakamları değerlendirdiğimizde önümüzdeki döneme ihtiyatlı bir bakış açısıyla
yaklaşıldığını görüyoruz. Programda üretim ve ihracata daha kuvvetli vurgu
yapılması ve hedeflerin yeni modele göre tasarlanması yeni modelin başarısı
açısından daha yararlı olabilir diye düşünüyoruz. Yapılan revizyonların ve
temkinli duruşun arkasında elbetteki dünya ekonomisindeki yavaşlama var. Bunu
kabul ediyoruz. Bu risklerin biz de farkındayız. Ancak bu zorlu ortamda ayakta
kalmayı başaran ihracatçılarımıza verdiğimiz desteğin arttırılması ile bu zorlu
dönemden yüksek ihracat artışı ile çıkmak bize göre mümkündür. İhracatın,
ekonominin büyümesine verdiği katkıyı daha da arttırabiliriz. Bunun için ihracata
daha fazla önem verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu katkının daha da
artarak devam etmesi ve alternatif pazarlardaki başarımızın sürmesi için,
ihracatçılarımıza verdiğimiz desteğin artarak devam etmesini bekliyoruz.
Büyükekşi, Türkiyenin ihracat sayesinde daha dengeli ve daha hızlı bir
şekilde büyüyebileceğini vurgulayarak, bunu sağlayabilmek için ihracatı, yatırımı
ve üretimi Türkiyenin dört bir yanına yaymak, ihracatı daha fazla desteklemek
gerektiğini vurguladı.
Türkiyenin daha yüksek büyüme oranlarını hedeflemesi gerektiğine
inandıklarını ifade eden Büyükekşi, Yeni teşvikler ihracatın artmasına katkı
yapacak. Türkiyenin daha yüksek ihracat artışına odaklanması gerektiğini
düşünüyoruz. Bunun da ihracata dayalı büyüme modelini benimsemekle
kolaylaşacağını düşünüyoruz. Bütünlüklü bir sanayi ve ihracat bazlı ekonomi
programını ile ülkemizi 2023 hedeflerimize daha kolay ulaştıracağımıza
inanıyoruz diye konuştu.
-Yeni Teşvik Kararnamesi-
Büyükekşi, yeni açıklanan Teşvik Kararnamesinin Türkiyenin büyümesine ve
ihracatını arttırmasına büyük katkı sağlayacağına inandıklarını ifade ederek,
şöyle dedi:
Yeni teşvik sistemi sayesinde tüm Türkiyede yeni bir yatırım seferberliği
başladı. Emek yoğun sektörlerden yüksek teknoloji sektörlerine, büyük
yatırımlardan stratejik yatırımlara kadar çok farklı teşvikler devreye girdi. Bu
teşvikler son derece olumlu sonuçlar üretmeye başladı. Özellikle 6. bölgeye büyük
yatırım talebi var. Diyarbakır, Mardin, Van, Şanlıurfa, Batman gibi illerimizdeki
OSBler genişletiliyor. Biz bunu son derece sevindirici bir gelişme olarak
görüyoruz. Doğuya teşvik verilmeye başlandı.
Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan da geçen hafta bir açıklama yaptı.
Yatırımlarda Devlet Yardımları Kararnamesinin yayımlandığı 19 Haziran tarihinden
eylül sonuna kadar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer alan illerde 228
yatırım projesinin teşvik belgelerinin düzenlendiğini, bu projeler kapsamında 2,5
milyar lira tutarında yatırım yapılacağını ve 9 bin 240 kişilik ilave istihdam
yaratılacağını belirtti. Muş, Şanlıurfa, Van, Çanakkale ve Diyarbakıra teşvik
çıkarması yapmıştık. İş adamlarımızla o illerimizdeki yatırım ve ihracat
potansiyelini yerinde görmüştük. Teşvik gezilerimiz önümüzdeki dönemde de devam
edecek. Yeni teşvik sistemini ihracatçılarımıza ve sanayicilerimize daha iyi
anlatacağız.
Teşvik Kararnamesi ile ilgili olarak karşılaştıkları sorunların da çok hızlı
bir şekilde çözüldüğünü belirten Byükekşi, Örneğin 6. bölgede işveren primi
destekleme tavanı ile ilgili birtakım sıkıntılar mevcuttu. 13 Ekim tarihinde 6.
bölgede sabit yatırımın yüzde 50si ile sınırlandırılan işveren primi destekleme
tavanı kaldırıldı. Yine stratejik yatırımlar için sabit yatırım tutarının yüzde
15iyle sınırlandırılan sigorta primi işveren payı desteğindeki sınırlama da
kaldırıldı. Biz bunu son derece olumlu buluyoruz ifadelerini kullandı.
-Doğuya yatırım cazip hale geldi-
Bu yeni değişiklikler ile 6. bölgeye yatırım yapmanın cazibesinin daha fazla
artacağını vurgulayan Büyükekşi, en kısa sürede yeni teşvik sistemi istihdam
rakamlarını pozitif yönlü etkilemeye başlayacağını, böylece en son rakamlara göre
yüzde 8,4 olarak gerçekleşen işsizlik oranlarını daha da aşağılara çekme
fırsatını yakalayacaklarını bildirdi.
Büyükekşi, bu değişikliğin hayata geçirilmesinde ihracatçıların ve
sanayicilerin önerilerini olumlu yönde değerlendiren, Ekonomi Bakanı Zafer
Çağlayana teşekkür etti.
-Türkiye muhtemel bir not artırımının arifesinde-
Türkiyenin muhtemel bir not artırımının arifesinde olduğuna da değinen
Büyükekşi, bunun etkilerini finansal piyasalarda net bir şekilde gördüklerini,
borsa endekslerinin hızla çıkarken, tahvil faizlerinin indiğini belirtti.
Büyükekşi, şunları kaydetti:
Not artırımını hak ettik. Biz Türkiyeyi uzun vadeli yatırım yapılabilir
ülkeler seviyesine çekecek not artırımını artık hak ettiğine inanıyoruz. Not
artırımının sadece mali piyasalara yansımasıyla yetinmemeli, bundan sonraki
sürece bakmalıyız. Ayrıca, daha önce de belirttiğimiz gibi, muhtemel bir not
artırımın döviz kurlarını olumsuz yönde etkilemesini bekliyoruz. Bu konuda da
önlemler alınması gerektiğine inanıyoruz. Türkiyenin rekabetçi kur seviyesini
koruması, ihracatın sürekli büyümesi için önem arz ediyor. Bunun için de
faizlerdeki indirimin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. İhracatçılar olarak
faiz indirimlerinin devam etmesinden memnunuz. Ancak Merkez Bankası en son
kararında faiz koridorunun üst bandında sadece 0,5 puanlık bir indirime gitti. Bu
faiz indiriminin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Biz politika faizlerinde de bir
düşüş bekliyorduk. Dolayısıyla son faiz indiriminin beklentilerimizi
karşılamadığını belirtmek isterim. Bu yüzden önümüzdeki dönemde faiz
indirimlerinin sürmesini bekliyoruz.
-İhracatta 10 ayda yüzde 12 artış-
Türkiyenin ihracatının hız kesmeden yoluna devam ettiğini bildiren
Büyükekşi, şu bilgileri verdi:
Yılın ilk 10 ayında ihracatımız yüzde 12 artış gösterdi. Bu başarıyı
kendimizi diğer ülkelerle kıyasladığımızda daha iyi görüyoruz. İlk 8 aylık
rakamlara baktığımızda, Çinin yaptığı ihracatın yüzde 7, Meksikanın yüzde 7,
ABDnin yüzde 6, Rusyanın yüzde 4 arttığını görüyoruz. Aynı dönemde Güney
Korenin ihracatı yüzde 2 gerilerken, Hindistanın ihracatı yüzde 3, Almanyanın
yüzde 4, Brezilyanın yüzde 6 geriledi. Türkiye ise alternatif pazarlardaki hızlı
büyümesi ile ihracat artışını sürdürdü. İlk 10 ayda Türkiyenin Afrikaya
ihracatı yüzde 29, Ortadoğuya yüzde 13, Amerikaya yüzde 26 arttı.
-Suriyeye ihracat yüzde 69 azaldı-
Büyükekşi, ekim ayında ihracatta en fazla öne çıkan ülkelere de değinerek,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Ekimde Iraka ihracatımız yüzde 16, ABDye yüzde 14, Suudi Arabistana
yüzde 22, Libyaya yüzde 266, Brezilyaya yüzde 149, Kanadaya yüzde 60 artış
gösterdi. Suriyeye ihracatımız yılın ilk 10 ayında yüzde 69 azaldı. Bu azalışın
sebebi Suriyede devam eden iç savaş. Türkiyenin ihracatında Suriyenin ağırlığı
çok yüksek değil. O yüzden dış ticaretimiz Suriye gelişmelerinde çok olumsuz
yönde etkilenmedi.
Ancak Ortadoğuya gerçekleştirdiğimiz ihracatta lojistik anlamında bir takım
sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yüzden Suriyede en kısa sürede iç barışın sağlanmasını
önemli buluyoruz. Bu noktada uluslararası kurumların da bir an önce devreye
girmelerini bekliyoruz.
-İhracatını en fazla artıran il Kocaeli oldu-
İller bazında ilk 10 ihracatçı il arasında, ekim ayında ihracatını en fazla
artıran ilin yüzde 19 artış ile Kocaeli olduğunu belirten Büyükekşi, Adananın
ihracatının yüzde 11, Gaziantepin yüzde 10, Hatayın yüzde 2, Bursanın yüzde 1
arttığını bildirdi. Büyükekşi, şöyle devam etti:
Bugün açıkladığımız rakamlarda geçen yıl Kurban Bayramı kasım ayına, bu
yıl ise ekim ayına rastlamasından dolayı uzun bir tatilin devreye girmesiyle iki
iş günü eksik olduğunu, bunun da yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ihracata karşılık
geldiğini ifade etmek isterim. Dolayısıyla ihracatımız geçen ayın artışında
olduğu gibi bu ay da fiilen artışını sürdürmüş ve trend olarak yukarı yönlü
hareketini devam ettirmektedir. Bu da bizim önümüzdeki kasım ve aralık aylarına
daha pozitif bakmamızı sağlamaktadır. Böylece ihracatın son çeyrekte de büyümeye
pozitif katkı yapmaya devam edeceğini umuyoruz.
(Bitti)
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş