KARABÜK (A.A) - Ahmet Özler - Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü
Prof. Dr. Burhanettin Uysal, TBMM Araştırma Komisyonunun, üstün yetenekli
çocukların üstün ve yetkin oldukları alanlara ilişkin üniversitelerden ders
alabilmesini ve üniversiteye erken başlaması gibi konularda taslak raporunu
oluşturarak meclise sunmasıyla ilgili Ülkemizde yapılan istatistiklere göre
bireylerin yüzde 3ü düşük, yüzde 95i normal, yüzde 2si ise üstün zekalı
insanlardan oluşuyor. Düşük zekalılar için rehabilitasyon merkezleri var,
normaller için her türlü okul açılmış durumda ancak çağ açıp çağ kapatacak üstün
yetenekliler tesadüfen insanlar arasından çıkıyor diye konuştu.
Uysal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üstün yetenekli çocukların keşfi,
eğitimleriyle ilgili sorunların tespiti ve etkin istihdamlarının sağlanması
amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun çalışmalarını tamamlayarak taslak
raporunu oluşturduğunu buna göre üstün yeteneklilerin üniversitelere erken
başlamasının da gündeme geldiğini söyledi.
Üniversitesinin daha önce Üstün Yetenekliler Eğitim Uygulama ve Araştırma
Merkezi(KÜYEM) oluşturduğunu ve burada ilkokul 3-4 ve ortaokul 1. sınıfta eğitim
gören 46 üstün yetenekli öğrencinin, profesör, doçent ve yardımcı doçent
kadrosundaki öğretim üyeleri tarafından eğitildiğini anlatan Uysal, Merkezde,
il ve çevre ilçelerdeki ilkokullarında eğitim gören 2011 yılında 3 bin 400 ve
2012 yılında da 6 bin 500 öğrencinin tanılaması yapıldı. Bizim hedefimiz tanılama
işlemini okul öncesine indirgemektir. Sınıf/rehber öğretmenin gözlem formu, genel
zihinsel yetenek testleri ve çoklu zeka testleri ile 3 aşamalı bir
değerlendirmeye tabi tutulan öğrencilerden tanılama sonucu üstün yetenekli olduğu
düşünülen 2011 yılında 20 ve 2012 yılında da 26 olmak üzere 46 öğrencinin merkeze
kaydı yapıldı. Tanımlama işini her yıl yapıyoruz diye konuştu.
-Üstün zekalılar için eğitim kurumu yok-
Eğitim sürecinin ilkokuldan başlayarak üniversiteden mezun olana kadar devam
etmesi gerektiğini vurgulayan Uysal, şöyle konuştu:
Ülkemizde yapılan istatistiklere göre bireylerin yüzde 3ü düşük, yüzde
95i normal, yüzde 2si ise üstün zekalı insanlardan oluşuyor. Düşük zekalılar
için rehabilitasyon merkezleri var, normaller için her türlü okul açılmış durumda
ancak çağ açıp çağ kapatacak üstün yetenekliler tesadüfen insanlar arasından
çıkıyor. Bir eğitim alanı yok. Büyük bilim adamları, büyük şairler, büyük
düşünürler, büyük sanatçılar bu yüzde 2lik kesimden çıkıyor. Eğer bu kesimi
harekete geçirmeyecek olursak, Ulu Önder Atatürkün bize göstermiş olduğu muhasır
medeniyeti nasıl yakalayacağız- Biz bunu üniversitemizin 2023 vizyonu olarak
belirledik. Bu öğrenciler 2023de üniversitemizden mezun olduklarında ülkemizin
geleceğinde söz sahibi olabilecek konumda olacaklar. Örgün eğitimde 17 milyon
öğrenci olduğu düşünüldüğünde, salt zeka testleri dikkate alınarak, 340 bin
çocuğun üstün yetenekli tanısıyla belirlenmesi gerekmektedir. Ancak sınırlı
taramalar nedeniyle ancak 11 bin üstün yetenekli çocuk belirlenmektedir.
Bu coğrafyada üstün yetenekli çok fazla olmasına rağmen küçük yaşlarda fark
edilemedikleri veya özel eğitim programlarına tabi olamadıkları için
değerlendirilemediğini savunan Uysal, şunları ifade etti:
KÜYEM üstün yeteneklilere hizmet veren diğer kuruluşlardan farklı kılan
bir özelliği de sadece fen ve matematiği yetenek alanı olarak almamakta, sanat,
spor, dil ve sosyal bilimler gibi bireysel yeteneğin tüm alanlarında hizmet
vermektedir. Tüm valilikler, üniversiteler ve ilgili kurumlar bu konuda duyarlı
olmalıdır. Herkesin bulunduğu yerdeki üstün yetenekli çocukları tespit etmesi ve
bu çocuklara özel eğitim verilmesi halinde Türkiyenin kalkınmasının önündeki tüm
engeller kalkacaktır.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm