Dördüncü Uluslararası İlişkiler Konferansı

Dördüncü Uluslararası İlişkiler Konferansı -Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünden Doç. Dr. Şahin: -Ortadoğunun normalleşmesi için ya İsrail, nükleer silahlardan vazgeçmeli ya da diğer Ortadoğu ülkeleri nükleer silah sahibi


BURSA (A.A) - Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şahin, Ortadoğunun normalleşmesi için İsrailin nükleer silahlardan vazgeçmesi ya da diğer Ortadoğu ülkelerinin nükleer silah sahibi olması gerektiğini söyledi.
     Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünce düzenlenen Dördüncü Uluslararası İlişkiler Konferansının ikinci günü oturumunda, Türk Dış Politikası ve Sorunlu Komşular konulu sunumu gerçekleştiren Şahin, mevcut Türk dış politikasında karşılaşılan problemlerin, komşu ülkelerin kendi içinde yaşadığı siyasal ve sosyal sorunlardan kaynaklandığını belirtti.
    
     -Türkiye, bir anlamda Esedi ipten almıştı-
    
     Şahin, 2003 yılındaki Irak işgalinin ardından Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed üzerinde artan dış baskılara karşın Türkiyenin el uzattığını ancak buna karşılık alamadığını ifade ederek, Bugün Türk dış politikasının karşılaştığı sorunların takip edilen dış politikadan kaynaklandığını düşünmüyorum. Ortadoğu yeniden yapılanmaya başladı ve bu süreç Suriyeye de sıçradı dedi.
     Türkiyenin Libya ve Mısırdaki olaylarda aldığı tavrı Suriyede de sürdürdüğünü dile getiren Şahin, şöyle devam etti:
     Bundan dolayı 2000li yılların başından bu yana geliştirilen ilişkiler elbette ki bozuldu. Çünkü Suriyede işleyen devlet sistemi her geçen gün bozuldu. Dış politikada da Arap dünyasından uzaklaştı. Oysa ki Türkiye ile iyi ilişkiler kurarak Arap dünyasına dönmüştü. 2003te Irak işgalinden sonra Suriyedeki yönetimin sıkıştırılmasına Türkiye el atmış, bir anlamda Esedi ipten almıştı. Fakat Esed, bunu karşılıksız bıraktı. Küresel anlamda da her geçen gün izole oluyor. Türkiye, kendi kuşağında istikrar kuşağı oluşturmaya çalışırken saydığım sebepler nedeniyle ilişkilerin bozulması kaçınılmaz oldu.
    
     -Irakta Maliki, elindeki gücü dağıtmak zorunda kalacak-
    
     Şahin, Türkiyenin, içinde bulunduğu coğrafyayı olağanlaştırmaya çalışan bir dış politika izlediğini vurguladı. Doç. Dr. Mehmet Şahin, Türkiye, etrafındaki rejimleri olağanlaştırmaya çalışırken çevresinde bunun tam tersi gelişmeler yaşandığını söyledi.
     Irakta Başbakan Nuri el-Malikinin aynı zamanda Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı olduğunu aktaran Şahin, Bir rant devleti olduğu için para onun elinde. Suriyedeki meseleyi kullanarak bütün gücü kendinde toplamaya çalışıyor dedi.
     Bugün Irakın 3e bölünmüş durumda olduğuna işaret eden Şahin, şöyle konuştu:
     Türkiye ile Irak arasında sorun yok. Sadece Maliki ile Türkiye arasında sorun var. Sünniler de Kürtler de buranın bir parçası. Sünnilerle konuşamayan ve Kürt bölgesine giremeyen bir Irak başbakanınından bahsediyoruz. Saddam döneminde Arap coğrafyasının parçası olan Irak, bundan git gide uzaklaşarak İranın kucağına düşüyor. Olağanlaşan bir Ortadoğuda Maliki, elindeki gücü dağıtmak zorunda kalacak. Ancak o, bunu istemiyor. Her geçen gün Arap dünyası ile sorun yaşayan bir Malikinin Türkiye ile de sorun yaşaması kaçınılmaz oluyor. Bir anlamda Suriyede olduğu gibi küresel anlamda sorun yaşıyor.
     Şahin, bu coğrafyada İsrailin Ortadoğuda herkese komşu olduğuna dikkati çekerek, İsrail hiçbir zaman normal bir Ortadoğu devleti gibi davranmıyor. Ortadoğunun normalleşmesi için ya İsrail nükleer silahlardan vazgeçmeli ya da diğer Ortadoğu ülkeleri nükleer silah sahibi olmalı ifadesini kullandı.
    
     -Başarılı bir dış politika-
    
     Aynı oturumda konuşan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şaban Kardaş da Türkiyenin, Libyada ilk başta sessiz kaldığı, şimdi ise Suriyede ileri gittiği için eleştirildiğini söyledi.
     Türkiyenin, Arap Baharı öncesi takındığı bölgesel tutumun akamete uğradığını ancak nihai olarak başarılı bir dış politika yürütüldüğünü belirten Şahin, şunları kaydetti:
     Türkiye, Arap Baharı öncesi Ortadoğuda bölgeselleşme sürecini tetiklemek için bilinçli bir çaba gösterdi. Vizelerin kaldırılması, yüksek üst düzey işbirliği toplantıları, serbest ticari bölgeler oluşturulması hep bu bölgeselleşme politikaları çerçevesinde yapıldı. Bölge dışı aktörlerin bölgeye girmesi pek istenmiyordu. Bu anlamda Arap Baharı öncesi bölgesel eksenli düzen kurma arayışı ve otonom güç olarak merkeze oturma arayışı vardı. Liberal dış politika araçları kullanıldı bu manada. Türkiye, sorunlu ülkelere angaje olarak bölgesel sorunları bölgesel düzeyde çözmeye çalıştı. Arabuluculuk girişimleri de liberal eksenli dış politika olarak ortada duruyordu. Ancak Arap Baharı sırasında ve sonrasında Türkiyenin bölgesel politikaları başarısız oldu.
     Türkiyenin dış politikada başarılı olduğunu vurgulayan Kardaş, Değişen koşullara konum alabilmek önemli. Bu esnekliği Türkiye gösteriyor ve bu da başarıdır. Libyada ilk olarak NATOnun burada ne işi var dedikten sonra sürece dahil olup yer alması önemli bir esneklik. Bu anlamda ben başarılı buluyorum. Mesela İran, bu pozisyonunu ayarlayamıyor dedi.
    
     -Arap Baharı ve basın...-
    
     Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) Basın Yayın Dairesi Başkanı Ali Güneş de Arap Baharı olarak nitelendirilen sürece ilişkin olarak Türkiye basınında çıkan haberlerin analizini yaparak değerlendirmelerde bulundu.
     Arap Baharı sırasında yeni medya imkanlarının çok etkin kullanıldığını ifade eden Güneş, Türk medyasının bu süreçte uluslararası bir deneyim de yaşadığını belirterek, Türk basını özellikle son yıllarda dış politika ile çok ilgili olmaya başladı. Bu süreçte medya, Arap devrim yanlısı ve karşıtı olarak ikiye ayrıldı. Medyanın tutumunda, ulusal çıkarlar yerine kısa vadeli çıkarlar gözetilmesi, haber ve analiz dilinin özenli olmaması gibi sorunlar yaşandı. İç politikaya malzeme yapılacak şekilde sunumlar oldu. İdeolojik perspektiften haberler verildi diye konuştu.
    
     Muhabir: Metin Aktaş / Zafer Akpınar
     Yayıncı: Kamuran Akkuş
<< Önceki Haber Dördüncü Uluslararası İlişkiler Konferansı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER