ÇANAKKALE (A.A) - Mehmet Bayer - Türkiyenin hala önemli
dokumacılık merkezleri arasında yer alan, değişik renk ve motiflerle üretilen
kilimleriyle ün yapan Ayvacık ilçesi sınırları içinde yer alan Assos Antik
Kentinde, 2 bin 500 yıllık ağırşak adı verilen dokuma ağırlıkları bulundu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Arkeoloji Bölüm Başkanı ve Assos
Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, Ayvacık bölgesinin günümüzde özellikle hayvancılık konusunda
Türkiyenin en önemli merkezlerinden biri olduğunu söyledi.
İlçe genelinde küçük ve büyükbaş hayvan varlığının fazla olduğuna dikkati
çeken Arslan, Antik dönem de biz Assosun en önemli gelir kaynaklarından
birisinin hayvancılık olduğunu iddia ettik, bunu savunduk dedi.
Arslan, yörenin coğrafi yapısının hayvancılığa uygun olması nedeniyle, antik
kentte en önemli gelir getirici mesleklerden birisinin dericilik olduğunu ifade
ederek, Dericilik, Assosta oldukça gelişmiş bir meslek. Sikkeler üzerinde bir
inek ya da öküz başının betimlenmiş olması yöredeki hayvancılığın ne kadar önemli
olduğunu bizlere göstermekte diye konuştu.
Antik dönemdeki dokuma sanatının günümüzden biraz daha farklı olduğunu
anlatan Arslan, şöyle konuştu:
Dokumacılıkta koyun ve keçi yünleri kullanılıyor. İp üretimiyle ilgili
elimizde yeterli bulgu var. Bunun dışında iplerin dokunup, kumaş haline
getirilmesinde kullanılan, antik dokuma tezgahlarına ait ağırşak dediğimiz,
pişmiş topraktan yapılmış üzerinde bir delik olan dokuma ağırlıkları bulduk.
Tezgahın üst kısımında yatay olarak bulunan ahşaba ipler bağlanıp, aşağıya doğru
sarkıtılıyor. Sonra bunların uçmaması için her ipin ucuna bu ağırlıklar
bağlıyorlar. Ağırlıklar aynı zamanda dokuma sırasında iplerin birbirine
karışmamasını da sağlıyor. Daha sonra da dokuma işlemi yapılıyor. Antik dönemde
dokuma işlemi, günümüzdekinin aksine yukarıdan aşağıya doğru yapılıyordu.
Arslan, yaptıkları yüzey araştırmaları sırasında Antik Tiyatronun hemen
yakınındaki bir alanda buluntuların fazla olmasının, burada küçük bir dokuma
atölyesinin olabileceği konusunda görüşler ortaya çıkardığını bildirdi.
Ağırlıkların çeşitli tipleri bulunduğunu dile getiren Arslan, Kimisi
yuvarlak, kimisi küp şeklinde. O dönemdeki insanlar bazen kırılmış bir seramik
parçasını bile ortasından delerek ağırlık şeklinde kullanmış. Bu ağırlıkların
bazılarının üzerinde damgalar, isimler ya da betimlemeler de bulunuyor.
Büyüklükleri de farklı olan bu malzemelerin geçmişi yaklaşık 2 bin 500 yıllık
şeklinde konuştu.
-Dokumacılık, 2 bin 500 yıldır süre gelen bir meslek-
Prof. Dr. Nurettin Arslan, dokumacılığın yörede yaklaşık 2 bin 500 yıldır
süre gelen bir meslek olduğunu dile getirdi. Antik dönemden 1920li yıllara kadar
bölgenin, Türkiyenin en önemli palamut ihraç edilen merkezleri arasında yer
aldığına işaret eden Arslan, şunları söyledi:
Assos da antik dönemde uluslararası limanlardan biri. Osmanlı
kaynaklarında da bu geçiyor. İhracat yapılan önemli bir liman. Bütün
Çanakkalenin ilçelerinden toplanan palamutlar, develerle buraya getirilip,
depolanıyor ve gemilerle ihraç ediliyor. Palamut, dokumada kullanılan liflerin
boyanması ile derinin işlenmesinde önemli bir unsur. Dolayısıyla, bölgenin en
önemli gelir getirici mesleklerinde kullanılan bir malzeme. Şu anda Ayvacık
yöresindeki dokumalar, gerek motif ve renkleri gerekse ipleri, diğer bölgelerdeki
dokumalardan farklılık gösteriyor.
Arslan, Ayvacıkın antik dönemden günümüze kadar kesintisiz devam eden
geleneklerin görüldüğü ender merkezlerden birisi olduğunu sözlerine ekledi.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş