KONYA (A.A) - Metin Bolat - Babası hukuk fakültesinde bilirken
gizlice kaydını tıp fakültesine yaptıran, 12 Eylül darbesinde işten atılan Prof.
Dr. Sevim Karaaslan, kararlılığı ve azmiyle zirveye ulaştığı kariyerinde
emekliliğe hazırlanıyor.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Pediatri Çocuk
Kardiyoloji Bilim Dalı Başkanlığını kasım ayında yaş haddinden emekli olacağı
için bırakmaya hazırlanan Karaaslan, okul yıllarını ve akademik kariyer yaptığı
dönemleri AA muhabiriyle paylaştı.
Yaşamında ders alınacak bir çok unsurun yer aldığını belirten Karaaslan,
ailesinin tek çocuğu olduğunu söyledi.
Liseyi bitirdikten hemen sonra girdiği üniversite sınavında başarılı
olduğunu ifade eden Karaaslan, babasının isteği olan İstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesine ilk tercihiyle yerleştiğini bildirdi.
-Tıp fakültesinde okuduğunu aylarca babasından sakladı-
Karaaslan, kitapları aldığında hukuk fakültesini okumak istemediğini
anladığını dile getirerek, "Babamdan korktuğum için aileme söylemeden ek
kontenjanla kaydımı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine yaptırdım. Yarı yıl
tatilinde eve gittiğimde kitaplarımı gören anneme durumu açıklamak zorunda
kaldım" dedi.
Aile dostlarının yardımıyla durumu ancak 7 ay sonra babasına
açıklayabildiklerini anlatan Karaaslan, şunları kaydetti:
"Bölümümden başarıyla mezun olduktan sonra, üniversitede çocuk uzmanı olarak
çalışmaya başladım. 12 Eylül 1980 darbesine yakın zamanlarda üniversitedeki
olaylar nedeniyle hastalara pencereden içeriye girerek müdahale edebiliyorduk.
Darbe olduğunda da gerekçe gösterilmeden atıldım. Hiçbir siyasi olaya
karışmadığım halde atılmam zoruma gitmişti. Diyarbakır Dicle Üniversitesinde
yardımcı doçent olarak işe başladım. Bir süre sonra da Konyada bağlı bulunduğum
üniversitede görev aldım. Çocuk kardiyoloji yan dal ihtisası aldım. Zaman zaman
karşılaştığım haksızlıklara rağmen mesleğimde yükselmek istiyordum. Şimdi bilim
dalı başkanıyım. Severek yaptığım mesleğimde emekliliğe hazırlanıyorum."
-Onu en çok üzen çocukların ölmesi-
Çocukları çok sevdiği için meslek tercihini bu yönde kullandığını vurgulayan
Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hastalarımın ölmesi beni çok üzüyor. Henüz çok küçük olmalarına rağmen
uygun kalp bulunamadığından elimizden kayıp gidiyorlar. Hayatta hem kendi
yaşantımdan hem de gördüklerimden yola çıkarak, karamsarlığa kapılınmaması
gerektiğini düşünüyorum. Hayatta hangi zorlukla karşılaşılırsa karşılaşılsın,
insan asla ümitsizliğe kapılmamalı. Her yeni günün yeni umutlar getireceği
bilinmelidir."
Yayıncı: Ahmet Kayır