ERZURUM (A.A) - Ağrının Doğubayazıt ilçesinde Cumhuriyet
Savcısı Hakan Kılıçın öldürülmesiyle ilgili 6sı tutuklu, 11 sanığın
yargılandığı davaya devam edildi.
Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın dördüncü duruşmasında,
2si firari, 6sı tutuklu 11 sanıktan Burhan Çilgin, Abdullah Özbey ve Ahmet
Çilgin avukatları ile aileleri katıldı. Tutuklu yargılanan 3 sanık ise bazı
nedenlerden dolayı Gümüşhane H Tipi Kapalı Cezaevinden getirilemedi. Tutuksuz
yargılanan diğer sanıklar da duruşmaya katılmadı.
Mahkeme Başkanı Mustafa Kahyanın tutuklu sanıklara savunma konusunda
söyleyecekleri olup olmadığını sorması üzerine söz alan Abdullah Özbey, olaydan
sonra iki gün evinin arandığını, bir defa gözaltına alındığını ve birkaç saat
sonra serbest bırakıldığını, daha sonra sabaha karşı bir daha evinin arandığını
ve gözaltına alındığını belirterek, Fikret adındaki polis memurunun kendisine
iftiralarda bulunduğunu iddia etti.
Mahkeme Başkanı Kahya, Ağrı Emniyet Müdürlüğüne yazdıkları yazıda, Fikret
adında bir polis memurunun bulunup bulunmadığını sorduklarını, ancak gelen cevabi
yazıda, Fikret adında bir polis memurunun bulunmadığının belirtildiğini ifade
etti.
Başkan Kahya, Evlisin ve 2 çocuğun var, birlikte olduğun veya imam nikahı
ile yaşadığın bir kadın var mı- sorusu üzerine söz alan sanık Abdullah Özbey,
Birlikte yaşadığım bir kadın yok. Güner adında bir kadınla konuştuğum doğrudur,
ancak beni sürekli rahatsız ediyordu, rahatsız etmemesi için bir süre konuştum.
Bazı kadınlar beni sürekli rahatsız ediyordu, ben de onlara bazen mesaj atmış
olabilirim dedi.
Savunmasını okuyan sanık Abdullah Özbey, 3 sayfalık savunmasını dava
dosyasına konulmak üzere mahkemeye sundu. Daha sonra söz alan sanık Ahmet Çilgin,
2 sayfalık yazılı savunmasında, Ben savunmamı yaptım. Her şeyi söyledim. Bu işi
önce Allaha, sonra yüce mahkeme heyetine bıraktım, adaletinize sığınıyorum
diye konuştu.
Sanıklardan Burhan Çilgin, 2 sayfalık yazılı savunmasında, suçsuz olduğunu
belirterek, bir yılı aşkın süredir tutuklu olduğunu, bu durumun göz önüne
alınarak tahliyesini telip etti.
Son savunmalarını yapan avukatlar da firari cinayet zanlısı Barış Baturun
gasp suçundan cezaevinde yattığı sırada, Ben bir savcıyı öldürüp Yılmaz Güney
olacağım dediğini hatırlatarak, Baturun bu cinayeti tasarlayarak işlemediğini
ve çarşıda karşılaştığı Cumhuriyet Savcısını ani gelişen bir biçimde öldürdüğünü
dile getirdi.
Avukatlar, cinayet zanlısı Barış Baturun terör örgütü PKK ile bir ilgisinin
bulunmadığını, Baturun birkaç yıl önce terör örgütü PKKya katıldığını, ancak
bir yıl sonra örgütten kaçarak güvenlik kuvvetlerine teslim olduğunu ve cezasını
çekip tahliye olduğu hatırlatarak, Terör örgütü, bu adamı yakalasa infaz
edecekti. Aradığı ve hain dediği böyle bir adama neden savcıyı öldürme görevi
versin, ondan başka bu işi yapacak adam mı yoktu şeklinde savunma yaptı.
Sanıkların, terör örgütü ile ilgilerinin bulunmadığını dile getiren
avukatlar, müvekkillerinin yattıkları sürenin göz önünde bulundurularak
tahliyelerini talep etti.
-Savcı mütalaasını sundu-
Mahkeme Başkanı Kahya, sanık ve avukatlarının savunmalarını tamamlamalarının
ardından iddia makamından davaya ilişkin mütalaasını vermesini istedi.
Cumhuriyet savcısı, davaya ilişkin 3 sayfalık mütalaasında, firari cinayet
zanlısı Barış Batur ve Süleyman adlı kişinin henüz yakalanamadığını hatırlatarak,
davanın daha fazla sürüncemede kalmaması için davadan ayrılmasına karar
verilmesini talep etti.
Savcı, diğer sanıklar hakkında ise silahlı terör örgütü kurmak ve terör
örgütü PKKya üye olmak suçlarından kamu davası açılmış ise de şüphelilerin
üzerlerine atılı silahlı terör örgütü kurma ve kurulan silahlı terör örgütüne üye
olmak suçları ile PKK silahlı terör örgütüne üye olmak suçlarından sanıkların
cezalandırılmalarına yetecek delil elde edilemediğinden, atılı suçlardan
beraatlerine karar verilmesini istedi.
Savcı, tüm sanıkların, cinayet zanlısı Barış Baturu suça azmettirmek,
yardım ve yataklık suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Kahya, duruşmaya verdiği 15 dakika aranın ardından tutuklu
sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Erzurum Barosu Başkanı Farut Terzioğlu, bir grup baro çalışanı ile öldürülen
Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıça destek vermek amacıyla davayı izleyicilere
ayrılan bölümden takip etti.
Duruşmanın tamamlanmasının ardından Baro Başkanı Terzioğlu, mahkeme heyetine
hitaben, Değerli başkan ve üyeler, birkaç saattir duruşmayı izleyicilere
ayrılan bölümden dikkatli izledim. Meslektaşımız Cumhuriyet Savcısı Hakan
Kılıçın öldürülmesine ilişkin davanın görüldüğü duruşma sırasında, tüm sanık ve
avukatlarına sınırsız ve eksiksiz bir savunma imkanı verildiğini memnuniyetle
gördüm, ayrıca tüm mahkeme heyetinin tarafsızlık ilkesine titizlik ve aşırı
dikkat gösterdiklerini müşahede ettim. Tarafsız ve adaleti kendine ilke edinen
mahkeme heyetine şükranlarımı sunuyorum. Bu davranışın tüm dünya mahkemelerine
örnek olmasını diliyorum dedi.
Cumhuriyet Savcısı Kılıçın öldürülmesiyle ilgili hazırlanan ve 14 klasörden
oluşan iddianamede, terör örgütü PKKya üye olmak, cinayet zanlısı Barış Bye
yardım ve yataklık etmek, örgütsel faaliyetlere katılmak, Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin birlik ve bütünlüğüne kastetmek maksadıyla çeşitli eylemlere katılmak
gibi suçlardan 11 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
-Olay-
Ağrının Doğubayazıt ilçesinde görevli Cumhuriyet Savcısı Hakan Kılıç, 5
Şubat 2012 tarihinde bir şarküteri dükkanında alışveriş yaptığı sırada uğradığı
silahlı saldırı sonucu ağır yaralanmış ve tedavi gördüğü Ankara Yıldırım Beyazıt
Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybetmişti.
Doğubayazıt Cumhuriyet Başsavcılığı ile koordineli yürütülen soruşturma
kapsamında, kent merkezinde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 9 kişi
tutuklanmıştı.
Muhabir: Hasan Özkal / Zehra Melek Çat
Yayıncı: İbrahim Uyar