BALIKESİR (A.A) - Hakan Firik / Zafer Akpınar - Balıkesirdeki
Şahinler Camii, içinde eski hat örnekleri yerine köy mezarlığı ve Rezelli
Değirmeni ile çeşitli doğa ve meyve fresklerinden oluşan süslemeleriyle dikkati
çekiyor.
AA muhabirinin Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Burhaniye
Belediyesinden aldığı bilgiye göre, Burhaniyeye bağlı Şahinler köyündeki
yaklaşık 150 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi cami, Türk-İslam kültüründe çok
farklı bir yer tutuyor.
İçinde eski hat örnekleri bulunmayan, buna karşın köyün mezarlığı ve
yapıldığı dönemlerde bölgenin ünlü un değirmeni olan Rezelli Değirmeni ile
çeşitli doğa ve meyve resimlerinin yer aldığı cami, 1993-94 yıllarında Vakıflar
Genel Müdürlüğünce aslına uygun restore edildi.
Dışından normal bir köy camisi görünümünde olan ancak içine girildiğinde
ziyaretçilerine doğayla bütünleşmiş etkileyici bir güzellik sunan caminin
tavanında, bölgeye özgü zeytin ve yaprak süslemeleri göze çarpıyor.
Düz ahşap bir çatıyla örtülü olan içinde yalancı kubbeleri bulunan tarihi
camideki sulu boya manzara, çiçek, üzüm, incir ve kavun gibi meyve resimleri ile
kalem işi süslemeleri, aradan geçen yıllara meydan okurcasına tüm güzellikleriyle
halen göz dolduruyor.
-İnşasında günlük köy yumurtası kullanılan cami-
Bulgar inşaatçılar tarafından inşa edildiği, yapımında günlük köy yumurtası,
süslemelerinde ise kök boyası kullanıldığı belirtilen tarihi caminin resimlerinde
köylüler ve ressamların görev aldığı söyleniyor. Kulaktan kulağa yayılan ünü ve
kitapçıklardan okunduğu kadarıyla camiye gelen yerli ve yabancı turist sayısı
giderek artıyor. Süslemelerinin canlı ve parlaklığı, diğerlerin farklı oluşu ve
tarihiyle ilgili dikkati çekici bilgiler, camiye ilgiyi artıyor.
Şahinler köyünün en yaşlısı olan 84 yaşındaki Hacı Ahmet Çancı, köyün eski
adının Karga olduğunu belirterek, camiyle ilgili şunları söyledi:
O zamanlar bölgenin en kalabalık köylerinden biri olan Şahinlerde,
arabacılık, tuğlacılık, nalbantlık ve demircilik çok gelişmiş. Köy halkı, cami ve
okul olarak kullanılacak bir yer yapmaya karar vermişler. Edremit bölgesinden
Bulgar inşaat ustalarını getirterek imece yöntemiyle çalışmaya başlamışlar.
Çalışmalar bitince cami, köy okulu, misafirhane ve imam evi olarak hizmete
açılmış. Kız ve erkek öğrenciler eğitimlerini camide farklı yerlerde birbirlerini
görmeden sürdürmüşler. Ayrıca köyün en bol suyu halen daha caminin bahçesinde
bulunan tulumbadan akıyormuş. 1994 yılından bu yana da Vakıflar Genel
Müdürlüğünce koruma altında bulunuyor.
Yayıncı: Doğan Sarıtaş