ANTALYA (A.A) - Finikede faaliyet gösteren taş ocaklarının
çevreyi tahrip ettiği gerekçesiyle tepki gösteren çevreciler, 13üncü taş
ocağının açılması için de çalışma yürütüldüğünü iddia ettiler.
Antalya Kent Konseyi Tüketici Hakları Grubu Başkanı Ali Ulvi Büyüknohutçu,
Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz, Finike
ilçesindeki taş ocaklarının çevresinde incelemelerde bulundu.
Hediye Gündüz, incelemelerinin ardından yaptığı açıklamada, Finikede 12 taş
ve mermer ocağı bulunduğunu, 13üncüsünün açılması için de çalışmaların
yürütüldüğünü öne sürdü. Taş ocaklarının tamamının doğal orman alanları içinde
yer aldığını, taş ocağı açmak için asırlık çam ve sedir ağaçlarının yanı sıra çok
genç fidanlarla kaplı ormanların kesildiğini öne süren Gündüz, şöyle konuştu:
Madencilik Yasasına göre sadece fundalık ve makilik bölgelerde kesim
yapılarak maden ocağı veya taş ocağı açılabileceği hükme bağlanmışken, bölgede
taş ocağı açmak için önce orman yok edilerek makilik alan yaratılmakta ve sonra
da bu alana taş ocağı izni verilmektedir. Taş ocağı açılan bölgeler aynı zamanda
meskun mahal ve tarım alanıdır. Bölge tümüyle tarım alanı olup, nar ve portakal
yetiştirilmektedir. Ünlü Finike portakalı, narı ve sedir ağaçları üç beş taş
ocağına kurban edilmektedir. Hayvancılık ve besicilikle uğraşan bölge sakinleri,
taş ocağından çıkan tozdan hem kendilerinin hem de binlerce küçükbaş hayvanın
etkilendiğine dikkati çekerek bu ocakların kapatılmasını ve yenilerinin
açılmamasını istemektedir.
Taş ocaklarından yayılan tozun tüm bitki örtüsünü etkilendiğini, zaman
içinde ağaçların kurumaya başladığını belirten Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ocak çalışması sırasında dinamit kullanımı yasak olmasına rağmen,
özellikle geceleri kullanılan dinamitler yüzünden bölgede yaban hayatı da yok
olmakta, evlerin temelleri ve duvarları çatlamakta ve hayati tehlike
yaratmaktadır. Bölge halkının bu gerekçe ve taleplerle imza toplayarak, Finike
Kaymakamlığı, İl Özel İdaresi, diğer ilgili makamlara yaptığı başvurular ise
bugüne kadar sonuçsuz kalmıştır. Bu noktadan sonra yapılacak bir tek şey
kalmıştır, o da evrensel insan hakları doğrultusunda bölge halkının tek yürek
olarak ocaklara karşı yasal sınırlar içinde etkinlikler başlatmasıdır.
Muhabir: Mehmet Çakmak
Yayıncı: Güç Gönel