DİYARBAKIR (A.A) - Meral Özdemir - Diyarbakırda açılan kadın
merkezi, sokak eylemlerinde defalarca molotofkokteyli atılmasına rağmen,
hayatlarına yeni bir pencere açtığı kadınların uğrak yeri olmaya devam ediyor.
İçişleri Bakanlığının Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamında, ilk
kez Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi Kaymakamlığınca geçen yıl açılan Bağlar Kadın
Destek Merkezinde (KADEM) aşçılık, ahşap boyama, dikiş, giyim, nakış, ev
tekstili, ebru, çini, tel kırma ve okuma yazma gibi çeşitli dallarda mesleki
eğitim alan kadınlar, bir yandan beceri kazanırken, bir yandan da sosyalleşmenin,
birey olmanın kapısını ardına kadar açmanın mutluluğunu yaşıyor.
İlçede yoğun ilgi nedeniyle ikincisi de açılan KADEM, zaman zaman izinsiz
gösteriler sırasında molotofkokteyli ve el yapımı patlayıcıyla saldırıya
uğramasına rağmen kadınların korkmadan gelmeyi tercih ettiği sığınağı olmaya
devam ediyor.
Kuaförlük kursuna devam eden 2 çocuk annesi Gülbahar Bozkurt, daha önce
diğer ev kadınları gibi evde temizlik, yemek gibi rutin işlerin yaşamının
vazgeçilmez unsurları arasında yer aldığını söyledi. Yaklaşık 2 aydır kursa
gelmesine rağmen yaşamında ciddi değişiklikler meydana geldiğini, kızını okula
gönderdikten sonra merkeze geldiğini belirten Bozkurt, oğlunu da merkezin ana
sınıfına bıraktığını belirtti.
-Korkup evde oturacak değiliz-
Bozkurt, edindiği beceriyle üretici olabileceğine inandığını ifade ederek,
Yeni arkadaşlar edindim. KADEMin kapısından içeri girdiğim zaman, kendi evime
girmiş gibi oluyorum. Benim için bir aile ortamı, sıkıldığımda sıkıntımı
atabileceğim bir yer. Yapılan saldırılar bizi korkutmadı. Ben de bir Kürt
kızıyım. Biz buraya bir şeyler öğrenmek için geliyoruz. Bize biraz saygı
gösterilsin dedi.
Esra Cengiz de ortaokul mezunu olduğunu, çevre edinmek, kendini geliştirmek
için kursa başladığını ifade ederek, Korkup evde oturacak değiliz. Bir şeyler
öğrenmek için geliyoruz diye konuştu.
Zübeyde Durmaz da açıldığı günden bu yana merkeze geldiğini, ilköğretim
okuluna giden oğlunu da etüt merkezine getirdiğini aktararak, merkezin yaşamında
yarattığı değişimi anlattı.
Güneydoğuda kadının ayaklarının üstüne durabilmesinin hem çocukları hem de
ailesi nezdinde daha farklı değerlendirildiğini belirten Durmaz, şöyle konuştu:
Burada öğrendiklerimi evimde de uyguluyorum. Çocuklarımla, eşimle daha iyi
iletişim kuruyorum. Merkez hayatımı değiştirdi. Ruhen ve bedenen çok huzurluyum.
Buraya gelemediğim zaman üzülüyorum. Bu tip saldırılar bizi etkilemez. Ayrıca da
korkmuyorum. Ben buraya öğrenmeye, bilgime bilgi katmaya geliyorum. Eğitimin,
bilginin olduğu yerlere bu tür saldırıların olmaması lazım. Saldırı yapıldığı
zaman onların da ailelerinden birileri vardır. Mutlaka ya bacısı ya komşusu ya da
arkadaşı...
Ev işlerini bitirir bitirmez büyük bir heyecanla merkeze koştuğunu anlatan 6
çocuk annesi Hediye Odabaşı da merkezde bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu
söyledi.
-Dört duvar arasından çıktılar-
Bağlar Kaymakamı Dursun Balaban AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle
90lı yıllardan sonra Diyarbakırın yoğun göç aldığını, göçle gelenlerin büyük
çoğunluğunun ise Bağlar ilçesine yerleştiğini söyledi.
Daha sonra İçişleri Bakanlığınca Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi
kapsamında çeşitli faaliyetlerin yürütüldüğünü, bu çerçevede geçen yıl ilçe
kaymakamı olarak görev yapan Mehmet Cengiz Yücedalın merkezi hayata geçirdiğini
ifade eden Balaban, projenin talep doğrultusunda devam edeceğini kaydetti.
Balaban, kadınların arzu ve talep ettikleri becerileri öğrenmek üzere
ücretsiz kurslar açtıklarını, bu kurslar sayesinde kadınları dört duvar arasından
çıkarak, oluşturdukları sosyal çevre içinde bilinçlendirdiklerini anlattı.
Merkezde, eğitmenler eşliğinde mesleki kurslar, okuma yazma ile aile, çocuk
bakımına kadar bir çok konuda eğitim verdiklerini belirten Balaban, Kadınımız
yere ayakları zincirle bağlı, biz bu zincirleri kırıp, kendi başına ayakları
üzerinde durabilir, gerektiğinde ailesini geçindirebilecek eğitim ve beceri
kazandırmaya çalışıyoruz. Kadınlarımız da bundan çok memnunlar, mutlular dedi.
-Merkeze saldırılar-
Kadınlarımız, analarımız, bacılarımız, burada zaman zaman saldırılara
maruz kaldılar, molotoflandılar, yanma, ölüm tehlikesi geçirdiler. Ama yine de,
buraya dört elle sarılıyorlar ve geliyorlar diyen Kaymakam Balaban, kadınların
aldıkları eğitimlerle belli bir seviyeye geldiklerinin bilincinde olduklarını, bu
nedenle merkezi de sahiplendiklerini ifade etti.
Balaban kadınların merkeze gelirken çocuklarını da getirebildiklerini,
gözleri arkada kalmasın diye okul öncesi çocuklar için kreş açtıklarını
belirterek, şöyle konuştu:
Anneler kurs alırken, çocuklara da eğitmenler gözetiminde bakılıyor.
İlkokula gidenler için merkezin yanında etüt merkezi açtık. Bizim kadınımız en
güzeline layıktır. Onlara ne kadar yardımcı olabilirsek, ne kadar destek
olabilirsek o kadar aslında kendimize, ülkemize hizmet etmiş oluruz. Çünkü,
geleceğimizi kadınlarımız yetiştiriyor. Kadınlarımıza bir çok dalda el becerisi
kazandırılıyor. Bir sanat, meslek ediniyorlar ve bu meslekleriyle de çocuklarını
büyütecekler, eşlerine destek olacaklar. Bunun altında ne gibi bir kötülük aranır
da taşlanır veya molotoflanır. Buna akıl erdiremiyoruz.
İlçedeki 2 merkezden bugüne kadar yaklaşık bin 500 kadının yararlandığını,
talep doğrultusunda merkez sayısını artıracaklarını, kursların da tamamen
ücretsiz verildiğini vurgulayan Balaban, oluşturdukları satış reyonunda ise
kadınların el emeklerini satışa çıkardıklarını, kadınların artık el emeklerinden
gelir de sağlayacağını bildirdi.
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu