İZMİR (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT
Müsteşarlığının Hakan Beyin gelişinden sonra büyük bir dönüşüm geçirdiği vaka.
Çok etkinlik kazandı, kapasitesi artırıldı. İş yapan her kurum gibi eleştirel
değerlendirme yapılabilir ama bu kampanya haline dönüştürülmemeli dedi.
Davutoğlu, katıldığı televizyon programında CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlunun kendisine yönelik eleştirilerine cevap vermek istemediğini, son
derece düşük seviyede eleştirilere maruz kaldığını belirtti.
Ezber şeklinde devam eden ve hakarete varan eleştirilerin arkasında ne
olduğunu merak ettiğini dile getiren Davutoğlu, şunları söyledi:
Gerekçesi de muhtemelen 2 sene önce Sayın Kılıçdaroğluna en başarılı
bakanlığı sorduklarında dışişleri bakanlığını gösterdi ve benim ismimi zikretti.
Bu herhalde onda büyük suçluluk duygusu oluşturdu ki onu kapatabilmek için şimdi
sürekli saldırıyor. Eleştirinin bir seviyesi olur. O açıdan eleştirilerini
paranteze alıyor ve ciddiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak hakaret
niteliği taşıdığında cevap vermek zorunda kalıyorum. Keşke kalmasam. Genel bir
tavır olarak Türkiyenin çok iddialı bir tavır tutturduğunu, gücün ötesinde
mahiyet taşıdığını ve gerçekçilikten uzaklaştığını düzeyli bir şekilde dile
getirenler oldu. Ben bunu daha önce de izah ettim. Ben dışişleri bakanı olarak
kendi halkımın kapasitesine inanmazsam bu görevi yürütemem. Ben önce ona
inanacağım.
Siyasetin ciddi bir iş, devlet idare etmenin de bir misyon olduğunu söyleyen
Davutoğlu, İlerlemek isteyen, potansiyelini geliştirmek isteyen mutlaka hedef
çıtasını boyunun üstüne koymalıdır. Potansiyelimiz geliştikçe daha büyük hedefe
yürüyeceğiz. Şu anda zikrettiğimiz hedeflerin hepsinin gerçekleştiğini gördük
diye konuştu.
Türkiyede 1990lı yıllarda bazı büyükelçiliklerin ekonomik imkansızlıktan
kapatıldığını söyleyen Davutoğlu, bugünse büyükelçilik sayısının 124e,
temsilcilik sayısının ise 209a çıktığını hatırlattı.
Temsil kabiliyeti bakımından Türkiyenin dünyada 9. sırada olduğunu ifade
eden Davutoğlu, Türkiye küresel güç olacak dediğimizde hayal dediler ama
bugün dünyada dokuzuncuyuz. 2 sene sonra 5 veya 6. olacağız diye konuştu.
-Hakan Fidan sorusunu cevaplandırdı-
MİT Müsteşarı Hakan Fidana sahip çıktığı yönündeki iddiayı da cevaplandıran
Ahmet Davutoğlu, Eğer bir devletin çıtası yükseliyorsa devletin bütün
kurumlarının yeniden yapılanmasına ihtiyaç vardır. Savunma sanayii konusunda niye
bu kadar büyük atılım yapıyoruz. Niye kendi tankımızı, helikopterimizi yapma
iradesini gösteriyoruz- Kendi uydumuzu gönderdik- Çünkü TSKnın da güvenlik
birimlerimizin de güçlenmesi lazım. Niye yeni anayasa yapıyoruz- Demokrasimizin
güçlenmesi lazım. Bütün bunlar güçlenirken güçlenmesi gereken en önemli
kurumlardan biri de Milli İstihbarat Teşkilatımızdır. Sağlam bilgiye dayanmayan
hiçbir strateji kalıcı olamaz değerlendirmesinde bulundu.
MİTin de diğer tüm kurumlar gibi çağdaş şartlara uyumlu hale getirilmesi
gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
Bu kurumların yıpratılmaması, eleştirilerin ötesinde anlamlar yüklenmemesi
lazım. Ne demokrasimiz ne ekonomimiz ne diplomasimiz yıpratılmalı. Sayın Hakan
Fidan benim 10 yıldır hemen hemen her alanda birlikte çalıştığım son derece
çalışkan, yüreği bu ülke aşkıyla dolu bir bürokratımız. Kendisini TİKA Başkanlığı
döneminde tanıdım. TİKA ile çok yakın çalıştık. Eğer TİKA bugün Avrasya ölçekli
bir yardım kuruluşu olmaktan çıkıp marka haline dönüşmüşse Hakan Fidanın
olağanüstü başarılı yöneticiliğin büyük payı var.
Başarısı dolayısıyla Hakan Fidanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından
MİT Müsteşarlığına getirildiğini söyleyen Davutoğlu, MİT Müsteşarlığının
Hakan Beyin gelişinden sonra büyük bir dönüşüm geçirdiği vaka. Çok etkinlik
kazandı, kapasitesi artırıldı. İş yapan her kurum gibi eleştirel değerlendirme
yapılabilir ama bu, kampanya haline dönüştürülmemeli diye konuştu.
Davutoğlu, eşgüdüm içinde çalıştıkları Fidanın Büyükelçiler Toplantısına
geçen yıl da bu yıl da katıldığını ifade etti.
Suriyede düşen uçaktaki pilotların ailelerinin acılarını paylaştığını
anlatan Davutoğlu, şöyle devam etti:
Biz her şehidimizin acısıyla yüreği yanan insanlarız. O ailelerin soru
sormasını doğal hak olarak görüyoruz. Bir şehidimizin bir damla kanı bizim için
dünyanın hazinelerinden daha kıymetlidir. Çok kritik dönemden geçiyoruz. Birçok
riskleri olan coğrafyadayız. Belli bir disiplin içinde yürütülen çalışmalar var.
Benim burada eleştirdiğim husus, doğrudan Sayın Fidana dönük unsur olmadı ama
bir anda basında birinci sorumlu Sayın Fidan gibi gösterip tartışma konusu haline
getirmektir. Öylesine kritik dönemden geçiyoruz ki tarih yeniden şekilleniyor.
Birbirimizi yıpratmamamız lazım.
(Sürecek)
Muhabir: Efsun Yılmaz
Yayıncı: Erdem Gültekin