BURSA (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 110 yıl önce
Yemen ile Üsküp ya da Erzurum ile Bingazi aynı ülkenin parçalarıydılar. Bunu
dediğimizde, bize yeni Osmanlıcı diyorlar. Bütün Avrupayı birleştirenler, yeni
Romacı olmuyor, Orta Doğu coğrafyasını birleştirenler yeni Osmanlıcı oluyor.
Osmanlıyla, Selçukluyla, Artukluyla, Eyyubiyle anılmak şereftir, ama bizim
hiçbir zaman, tarihten hareketle hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadı,
olmayacak dedi.
Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınçın da katılımıyla, AK Parti
Genel Merkez Teşkilat Başkanlığı tarafından düzenlenen Bursa Teşkilat İçi
Eğitim Programında yaptığı konuşmada, Kuzey Afrikada 2011 yılından bu yana
büyük bir değişim yaşandığını hatırlattı.
Kuzey Afrikada, 2011in devrimler yılı, 2012nin geçici hükümetler
yılı olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
2013 yılı kalıcı parlamentoların kalıcı hükümetlerin kurulduğu yıl olacak.
Biz Kuzey Afrikada yani Mısırda, Tunusta, Fasta, Libyada bu devrimlerin
yanında yar aldık. Geçici hükümetleri destekledik. Şimdi de kalıcı seçimler için
her türlü desteği veriyoruz. Hamdolsun, bu ekonomik güce kavuşmuş Türkiye, geçen
sene demokrasisini desteklemek üzere, Tunusa 500 milyon dolar, Mısıra 2 milyar
dolar verdi. Çünkü onlara el uzatabilecek bir tek biz vardık. Bütün dünyaya
çağrıda bulunduk, bulunuyoruz; Orta Doğuda barış isteyenler, Kuzey Afrikada
yükselen demokrasilere destek vermek zorundalar. Aynen Balkan devletlerine,
Polonyaya, Çek Cumhuriyetine, Romanyaya açılan destekler gibi Kuzey
Afrikadaki yeni demokrasilere destek vermek durumundayız.
Davutoğlu, bu konuda ümitli olduklarını, bu ülkelerin seçim süreçlerinden de
başarılı bir şekilde çıkacaklarını vurgulayarak, Oralarda halkın gönlündeki en
derin yere sahip olan Türkiye, bu sefer de oraların kalkınması ve
demokrasilerinin kökleşmesi için elinden gelen her türlü desteği verecektir.
Keşke bu başarıların arkasındaki gerçek mimarlar olarak, halkın bu desteğini
ayakta tutan teşkilatımız olarak, Başbakanımızın geçen sene Libyada, yapmış
olduğu mitingleri görmüş olsaydınız dedi.
Türkiyenin artan kapasitesine dikkat çekmek istediğini vurgulayan
Davutoğlu, Libyada devrim ve çatışmalar başladığı sırada bir hafta 10 gün içinde
25 bin Türk vatandaşının bulundukları yerlerden, ülkeye getirildiğini hatırlattı.
-Yüzyıl sonra bu parantezi kapatıyoruz-
Davutoğlu, 10 yıl önce depremde, bu ülkenin Başbakanının Ankaradan İzmite
gelemediğini ifade ederek, oysa bu denizaşırı operasyonda Türk vatandaşlarının
köylerden tek tek toplanarak ülkelerine getirildiğini belirtti. Davutoğlu,
şunları kaydetti:
O zaman basın toplantısında şunu demiştim; büyük bir imtihandı 1911 son
Osmanlı askerlerinin Libyayı terk etmesi, 2011 Türk vatandaşlarının Libyadan
tahliyesi. Yüzyıl sonra bir büyük imtihan daha. Bir karşılaştırma olmasın diye
şunu söyledik; sakın ola ki Türk kardeşlerimiz bizi terk ediyor demeyin, daha
muhteşem bir şekilde dönebilmek için sizden izin istiyoruz. 6 ay sonra
Başbakanımız, Libya şehirlerine görkemli bir şekilde indiğinde şükrettik. Bu
toprakları terk etmedik. Geçen bir gazetede, söylediğim gibi; geçen yüzyıl,
1911i Trablusgarp için alın 2011, 1912yi Bulgar, Balkan muhacereti alın 2012,
1917yi Kudüsten ayrılışımızı esas alın 2017 veya Orta Doğudan ayrılışımızı
esas alın 2018e, yüzyıl sonra bu parantezi kapatıyoruz. Geçen yüzyıl bizim için
bir parantezdi. Bu parantezi kapatacağız. Hiç kimseyle savaşmadan, hiç kimseyi
düşman ilan etmeden, hiçbir sınıra saygısızlık yapmadan, tekrar Saraybosnayı
Şama Bingaziyi Erzuruma, Batuma bağlayacağız. Bizim gücümüzün kaynağı bu.
Size şimdi apayrı ülkeler gibi gelebilir ama, bundan 110 yıl önce Yemen ile Üsküp
aynı ülkenin parçalarıydılar. Ya da Erzurum ile Bingazi. Bunu dediğimizde, bize
yeni Osmanlıcı diyorlar. Bütün Avrupayı birleştirenler, yeni Romacı olmuyor,
Orta Doğu coğrafyasını birleştirenler yeni Osmanlıcı oluyor. Osmanlıyla,
Selçukluyla, Artukluyla, Eyyubiyle anılmak şereftir, ama bizim hiçbir zaman,
tarihten hareketle hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadı, olmayacak.
(Sürecek)
Muhabir: Haluk Yüksel
Yayıncı: Doğan Sarıtaş