KONYA (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Biz bu tarihin
nesnesi olmayacağız. Ne bu coğrafyanın, ne de çevremizdeki coğrafyaların,
dünyanın nesnesi olmayacağız. İddialı olduğumuzu söyleyenler, bize dönüp
hayalperest diyenler aslında şunu söylüyorlar; Sizin ne hakkınıza özne olmak.
Siz oturun ve bizim dediğimizi yapın. Biz yeni nesilden şunu bekliyoruz; biz
bundan sonra özne olarak tarihe dönüyoruz dedi.
Davutoğlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi 2012-2013 Akademik Yılı açılışında
yaptığı konuşmada, üniversitelerin bir boşlukta doğmadığını, bütün kurumlar gibi
üniversitelerin de bir tarihe ve mekana doğduklarını söyledi.
Üniversiteleri tarihte iz bırakacak bir kuruma dönüştüren temel şartın, o
üniversitenin; mekanın ve zamanın ruhunu kavrayabilmesi olduğunu ifade eden
Davutoğlu, şunları kaydetti:
Üniversiteler varlığını, mensubu olduğu akademik çevrenin zihniyetini de
buna göre inşa etmesiyle devam ettirebilir. Dikkat edin, her şey bir yere doğru
akıyor. Bazı şeyler var ki bu maddi yönüyle paradır ama zihniyet yönüyle
üniversitelerdir, bilim adamlarıdır. En çabuk onlar kokuyu alırlar. Nereye doğru
hareket etmek gerektiğini... Onun için Semerkantta Uluğbeylerin kurduğu o büyük
geleneğin bütün hocaları onun için İstanbulun fethinden sonra İstanbula aynı
kelebekler gibi uçarak geldiler, adım adım. Kimileri yolda kaldı, kimileri
ulaştı. Fatih Sultan Mehmet kimilerinin her adımına altın ödedi. Çünkü biliyordu,
güçlü ordularla güçlü devletler kurabilir ama bilim ve tefekkür hayatından yoksun
güç, bir müddet sonra tiranlığa dönüşebilir.
Davutoğlu, devletlere güç verecek ve güce muhteva kazandıracak şeyin
değerlerde bulunduğunu, değerleri öğretecek olanın da bilimle birlikte zihniyet
inşa eden eğitim kurumlarının olduğunu aktardı.
Sadece felsefe, bilim alanında değil sosyal bilimler alanında da artık yeni
bir Türkiyenin olduğunu aktaran Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
Bizler devlet adamları olarak sürecin içinde yaşarken bazen fark
etmeyebiliriz ama akademik dünyamızın şu anda bütün bu yaşanan süreci doğru bir
zeminde analiz etmesine büyük ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü şu anda emin olun bütün
herkesten, Latin Amerikadan bile talep geliyor. Acaba Türkiye üzerine
çalışmalar yapabilecek bir merkez açabilir miyiz diye. Çünkü dünyayı anlamak
isteyen, bütün bu değişim sürecini anlamak isteyen Ortadoğudaki, Balkanlardaki
değişimi anlamak isteyen, Asya ekonomisini anlamak isteyen, baktığında Türkiyeyi
bir hareket noktası olarak görüyor, akademik olarak. Onun için İstanbulda bir ay
içerisinde onlarca akademik sempozyumlar, seminer ve toplantılar yapılıyor.
Türkiyenin bir özne olarak tarihe dönmesinin vaktinin geldiğini vurgulayan
Davutoğlu, sözlerini söyle sürdürdü:
Biz bu tarihin nesnesi olmayacağız. Ne bu coğrafyanın, ne de çevremizdeki
coğrafyaların, dünyanın nesnesi olmayacağız. İddialı olduğumuzu söyleyenler, bize
dönüp hayalperest diyenler aslında şunu söylüyorlar; Sizin ne hakkınıza özne
olmak. Siz oturun ve bizim dediğimizi yapın. Biz yeni nesilden şunu bekliyoruz;
biz bundan sonra özne olarak tarihe dönüyoruz. Tenkit edenler benim için gençlik
hayalleri diyor. Evet ben 18 yaşındayken de üniversite öğrencisiyken de bu
hayali görüyordum. Eğer şu an akademik hayatta olsaydım bu hayalin teorisini
yazardım. Bugün üstlendiğim bu onurlu görevde de bu hayalin pratiğini yapmaya
çalışıyorum. Bu hayal aynen Martin Luther Kingin, Gandinin hayali gibi bir
hayal. Bu tür şeyler, aidiyetler ancak ve ancak güçlü bir arka planı olan bir
öznenin yansıtabileceği aidiyetlerdir. Onun için bizim üniversitelerin, kendi
kültürünün ve medeniyetinin yürüyen öznesini yetiştirme görevi de var. Bu
zihniyet inşa edildiğinde ister doktor, ister sosyal bilimci olsun mesleki başarı
zaten paralelinde gelecek.
Davutoğlu, daha sonra Necmettin Erbakan Üniversitesi 1. etap binasının
temelini attı.
-Konya Gazeteciler Cemiyetini ziyaret-
Ardından Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Adem Alemdarı makamında ziyaret
eden Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, basının demokratik toplumların olmazsa
olmaz ana direklerinden biri olduğunu belirtti.
Basın özgürlüğünün, basının mevcudiyetinin çeşitlendirilmiş olmasının
demokratik toplumlarda büyük kazanç olduğunu ifade eden Davutoğlu, Bu hususta
hem Konyayı temsilen Bakanlar Kurulunda olmak, hem de Konya milletvekili olmak
açısından çok memnunum. Belki de Türkiyede en etkin ve dinamik yerel basın,
Konya basını. Yerelin ötesinde yayınlarını ulusal alana da taşıyan özelliği var.
Tüm Türkiyede izlenebilir bir düzeye kavuştu. Bu bir kıvanç meselesidir dedi.
Muhabir: Mümin Altaş / İbrahim Yozoğlu / Rıfat Yerlikaya
Yayıncı: Ahmet Kayır