DİYARBAKIR (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İnsan
onurunu korumayan hiç bir siyaset kalıcı olamaz dedi.
Bakan Davutoğlu, Dicle Üniversitesi Konferans Salonunda düzenlenen Büyük
Restorasyon: Kadimden Küreselleşmeye Yeni Siyaset Anlayışımız konulu
konferansta yaptığı konuşmada, Diyarbakır Surları içinde yer alan Yedi Kardeşler,
Keçi ve Nur burçlarının Artuklular, Selçuklular ve Mervaniler tarafından
yapıldığını söyledi.
Farklı gruplara mensup bu toplumların Diyarbakırın her taşına, her camisine
hatta birlikte yaşadıkları Hristiyan toplulukların her kilisesine kadim
kimliği mührünü vurduğunu bildiren Davutoğlu, şöyle konuştu:
Modernite dönemde yeni gelişen kimliklerle kadim kimlikleri bize
unutturmaya çalıştılar, hep parçalamaya gayret ettiler. Dar kalıplar içinde
siyasetimizi, anlayışımızı, dünyamızı daraltmaya çalıştılar. Bizim bugünkü
siyaset anlayışımız, bu şekilde açılan parantezi kapatmak ve kadimden bütün
insanlığa hitap edecek olan bir küreselleşme sürecine geçerken, kadimin
değerlerinden hareketle yeni bir siyaset anlayışını önce ülkemizde sonra
bölgemizde sonra da bütün dünyada egemen kılmaktır. Hedefimiz bu.
-İç restorasyonun temel meselesi bu-
Bakan Davutoğlu, 3 ayaklı bir restorasyona ihtiyaç duyulduğunu, bunun
birincisinin ülkede yapılacak restorasyon olduğunu vurgulayarak, bu restorasyonda
öncelikle zihniyetlerin ve psikolojilerin inşa edilmesi gerektiğini bildirdi.
Bu psikolojiler üzerinde geçmiş korkular, dışlanmışlıklar, takdir
edilmeler aşılıp, yeni bir ahlakın, karşılıklı saygının, aşkın ve muhabbetin
yerine konulması lazım. Son 10 yıl içerisinde bütünüyle yapmak istediğimiz şey
bunun yeniden keşfedilmesidir diyen Davutoğlu, şunları söyledi:
İnsanoğlunun yaptığı siyasetin eğer bir anlamı olacaksa, tek bir hedef
içinse anlamı var. O da insan onurunu korumak, insan onuruna saygı göstermek.
İnsan onurunu korumayan hiç bir siyaset kalıcı olamaz. Bakınız Arap devrimleri
dolayısıyla birçok analiz ve yorumlar yapıldı. Orada şunu fark ettim; bugün
Bingazide ya da Tunusta, Tahrirde, Hamada, Humusta ya da Sanada ayağa
kalkan o Arap gençler, kardeşlerimiz insanlık onuruna saygı istiyorlardı. Onu
yaşamak istiyorlardı. Saygı görmek istiyorlardı ve saygıyı hak ediyorlar. Şimdi
bizim yapmamız gereken en önemli mesele insan onurunu ve bu onurun gerektirdiği
hak ve özgürlükler de dahil olmak üzere insan onuruna saygıyı içeren yeni bir
kültürü aramızda egemen kılmak. İç restorasyonun temel meselesi bu.
-Tarihdaş olma zihniyeti yıpratıldı-
Bugün insanlık her zamankinden daha çok bir özne olarak bizim tarihe
tekrar dönüşümüze ihtiyaç hissediyor ifadelerini kullanan Davutoğlu,
kimliğimizin inşası için medeniyet aidiyeti konusunda hiç bir tereddüte mahal
bırakılmadan ortak bir zemin oluşturması gerekliliğine vurgu yaptı.
Bakan Ahmet Davutoğlu, bundan bir süre önce Artık ulusçulukla hesaplaşma
vakti geldi şeklinde konuşma yaptığını, bu konuşma nedeniyle birçok eleştiriye
maruz kaldığını dile getirerek, şöyle dedi:
Kastettiğim şey açık; Avrupa milletlerini feodaliteden çıkarıp, küçük
küçük ünitelerle daha büyük ulus devletlerine dönüştüren ulusçuluk, asırlarca
beraberce yaşamış olan Balkan, Ortadoğu, Kafkas ve Orta Asya halklarını
birbirinden koparacak şekilde yorumlandı. Tarihdaş olma zihniyeti yıpratıldı. Biz
kadim birlikteliği, tarihdaşlık olarak görüyoruz. Dış politikamızın esasında bu
vardır. Kim ne derse dersin, nerede bir tarihdaşımız varsa o aynı zamanda bizim
soydaşımızdır, kaderdaşımızdır, o aynı zamanda dış politikamızın ana unsurudur.
Bunu tanımlarken de hiç bir zaman Türkü Kürtten, Arnavutu Boşnaktan ayırt
edemeyiz.
-Her şey unutulur özgürlük unutulmaz-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün iç restorasyonun ana unsuru olan
demokratikleşme ilkesinin, aslında özgürlük ve güvenlik arasında yeni bir denge
bulma çabası olduğunu, insanoğlunun da ilk çağlardan bu yana özgürlüğü ve
güvenliği aradığını kaydetti.
Bu iki ihtiyacın karşılanmaması durumunda insanlık onurunun rahat etmesinin
mümkün olmadığını belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:
Geçmiş yıllarda bizde öyle dönemler oldu ki biz de bir müddet
özgürlüğümüzü unuttuk. Halbuki özgürlük unutulmaz. Her şey unutulur özgürlük
unutulmaz. Beşar Esadın halkına söylediği şimdi bu, Arap rejimlerinin söylediği
de bu. 10 yıl önce AK Parti ile başlayan demokratikleşme sürecinde
özgürlük-güvenlik dengesi, demokrasi ile güvenlik arasında yeni bir denge
kurulmasıyla aslında biz bu restorasyonun temelini attık.
Kudretli olmayan devlet acizdir. Sadece yakınır ama yardım gücü olmaz. Biz
de efsaneleşmiş Somali yardımını yapamazdık. Sadece üzülür, en fazla dua edilir.
Ama bir devletin kudreti var da şefkati yoksa zalimleşir. Devletimiz kudretli ve
şefkatli olacak. Onurlu olmak için kudretli olacak, insanlara saygı duymak ve
yardım etmek için şefkatli olacak.
-Paris ne ki-
Diyarbakırın tarih boyunca önemli bir merkez olduğunu belirten Bakan
Davutoğlu, Bir dönem Diyarbakır için Doğunun Parisi ifadeleri kullanılırdı.
Paris ne ki. Paris dünkü şehir, Diyarbakır büyük bir merkez halinde bütün bu
çevre şehirlere mürşitlik ederken, şehir nasıl olur öğretirken, Paris diye bir
şehir yoktu dedi.
Konferans öncesi Dicle Üniversitesi Konservatuvarı Çok Dilli Müzik
Topluluğunun seslendirdiği Türkçe ve Kürtçe türküler izleyicilerden büyük alkış
aldı.
Konferansa Bakan Davutoğlunun yanı sıra Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, Vali Mustafa Toprak, DÜ Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Saraç, çok sayıda
davetli ile öğrenci de katıldı.
(Bitti)
Muhabir: Özgür Ayaydın-Aziz Aslan
Yayıncı: İrfan Cemiloğlu