DİYARBAKIR (A.A) - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Aslında
bir büyük bölgesel restorasyonun önünü açıyoruz. Bunu dediğimizde bize diyorlar
ki Yeni Osmanlıca... Niye diyorlar biliyor musunuz- Birilerini, Balkanlardaki
ve Ortadoğudaki bazı milletleri bize karşı kışkırtmak için dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dicle Üniversitesi Konferans Salonunda
düzenlenen Büyük Restorasyon: Kadimden Küreselleşmeye Yeni Siyaset
Anlayışımız konulu konferansa katıldı.
Bakan Davutoğlu, konferansta yaptığı konuşmada, Cumhuriyetin 100. yılına bir
hedef koyduklarını, bunun da dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek olduğunu
kaydederek, şöyle konuştu:
Fakat diğer 9 ülke hangisi olacak. Bu 9 ülkenin hepsi hemen hemen kıta
ölçekli ülkeler. ABD kendi başına bir kıta. Rusya, Kanada ile birlikte dünyanın
en büyük ülkesi. Kanada, Brezilya bizden 10 misli büyük. Avustralya, Hindistan,
Çin hepsi kıta ölçekli. Peki biz bunların arasından nasıl sıyrılıp çıkacağız-
Arkadaşlar bir tek yolla bunu yapabiliriz. Sınırlara saygı göstereceğiz ama
çevremizdeki hiçbir sınırın duvar olmasına izin vermeyeceğiz. Sınırları bu
Ortadoğudaki değişim rüzgarı içinde kendi ve halklar iradesiyle iktidara gelen
ve gelecek yönetimlerle birlikte bu sınırları anlamsızlaştıracağız. Tel Abyad ve
Akçakale arasında nasıl sınır yaşayabilir. Diyarbakır, Musuldan, Urfa, Halepten
koptuğunda bu hinterlandı yok olmaz mı- Batum ile Rize arasında soğuk savaşın
sınırları devam etseydi, bugün ilişkiler gelişebilir miydi- Edirne niçin bir
çıkmaz sokak gibi olsun, Saraybosnaya kadar açılmasın. Onun için biz vizeleri
kaldırma politikası izliyoruz.
Her görüştüğü Dışişleri Bakanı ile açtığı dosyanın vizeler olduğunu,
insanların hareket etmesini istediklerini belirten Davutoğlu, eski siyaset
anlayışının vatandaşı kontrol etmeye ve bir yerde tutmaya dayalı olduğunu
vurguladı.
Bir yerde toplayalım, göçler yapalım, kontrol edelim. Çünkü insanına
güvenmiyordu. Bizse şimdi diyoruz ki; Diyarbakırlısı, Edirnelisi, İzmirlisi
dünyanın her yerinde seyyar şekilde hareket etsin. Hareket ettikçe değer
üretirler. Nereye giderlerse adım attıkları her yerde büyükelçiliğimiz olacak,
adım attıkları her yerde o vatandaşlarımıza sahip çıkacağız diyen Davutoğlu, o
zaman kendi hinterlantlarını açabileceklerini aktardı.
Kadim denilince akla ilk İpekyolunun geldiğini anımsatan Davutoğlu,
Çinden kalkardı o develer bizim üzerimizden, bizim derken, bütün Orta Asyayı
aşar Avrupaya ulaşırlardı. Şimdikinden daha kolay ulaşırlardı. Bu kadar sınır,
teknolojik imkana rağmen bu kadar sınırda bekletilmez, bu kadar çok şeyle,
işkence ile karşı karşıya kalmazdı, her sınırda. İstiyoruz ki öyle bir bölgesel
düzen kuralım ki bütün bu hinterlandımızla en derinliğine kadar bütünleşelim.
Asyaya, Hint Okyanusuna kadar. Onun için Somali de dahil bütün Afrikaya açılım
politikası takip ediyoruz. Ekonomik restorasyonumuzun temeli bu. Bunun için
vizeleri kaldırıyoruz dedi.
-Kentlerimiz kendi hinterlandı ile buluşacaktır
Aslında bir büyük bölgesel restorasyonun önünü açıyoruz. Bunu dediğimizde
bize diyorlar ki yeni Osmanlıca. Niye diyorlar biliyor musunuz- Birilerini,
Balkanlardaki ve Ortadoğudaki bazı milletleri bize karşı kışkırtmak için.
Osmanlı, Selçuklu, Artuklu, Mervani, Selahattin Eyyübi ile gurur duyarız, kim ne
derse desin. Ancak şunu da sorarız. Bütün Avrupa sınırları kaldırıp bütünleşirken
yeni Romacı, yeni kutsal Roma Germen İmparatorlukçu olmuyor da niçin biz 100 sene
önce bir arada yaşayan halklar tekrar bir araya gelsin derken suçlanarak yeni
Osmanlıca ilan ediliyoruz- diyen Davutoğlu, Onlar ne derse desin bütün
şehirlerimiz, kentlerimiz kendi hinterlandı ile buluşacaktır şeklinde konuştu.
Diyarbakırın eskiden olduğu gibi Basradan gelenlerin Karadenize kadar
gittiği, Orta Asyadan, İrandan gelenlerin Akdenize kadar gittiği kavşağın
üzerinde olacağını belirten Davutoğlu, ekonomisinin de bununla canlanacağını
kaydetti.
Burada 2 yol var. Ya yeni bir siyaset ve düzen anlayışıyla bütün bu
bariyerleri önce zihnimizde sonra gönlümüzde sonra fiiliyatta ortadan
kaldıracağız ve daha büyük ölçeklere doğru hep beraber yürüyeceğiz. Türküyle,
Kürtüyle, Arnavutluyla, Boşnakıyla, Arapıyla her bir milletiyle yürüyeceğiz ya
da bizi lime lime edip küçük parçalara ayırmaya çalışacaklar. İrademiz net ve
açıktır. Artık bu parantez kapanmalıdır diyen Davutoğlu, şöyle dedi:
Önce Sykes Picot haritaları ile sonra sömürge yönetimleriyle sonra suni
çizilmiş haritalar üzerinde ortaya çıkan ve her biri diğerini suçlayan ulusçuluk
ideolojilerine dayalı nevzuhur devlet anlayışlarıyla gelecek inşa edilemez. Sykes
Picotun bize çizdiği o kalıbı kıracağız.
(sürecek)
Muhabir: Özgür Ayaydın / Nurten Aslan
Yayıncı: Behçet Güngör