KONYA (A.A) - İbrahim Yozoğlu - Konya Mevlana müzesindeki cansız
derviş mankenleri, insandan alınan vücut kalıplarıyla gerçeğinden ayıt
edilemiyor.
Hollywood filmlerinde kullanılan silikon malzemelerle yapılan ve insan
kıllarından kaş, saç, sakal ve bıyık yapılarak çarpıcı hale getirilen derviş
mankenleri ziyaretçileri adeta büyülüyor. Derviş mankenleri, müzeyi ziyaret
edenlere Bunlar gerçek mi- dedirtiyor.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Başkanı Yrd.
Doç. Dr. Mutluhan Taş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mevlana Müzesindeki
derviş mankenlerini yenileme çalışmasına 2003 yılında başladıklarını söyledi.
O dönemde yapılan heykeller daha çok vitrin mankenlerinin üzerine yapay
kıllar, sakal, saç gibi şeyler yerleştirilerek yapılmıştı ve duruşlar, eller,
ayaklar bize doğru gelmedi diyen Taş, bu problemi çözebilmek için öncelikle
mankenlerin sadece başlarını ve ellerini değiştirdiklerini dile getirdi.
Geçen yıl daha geniş kapsamlı bir çalışma başlattıklarını aktaran Taş,
şunları kaydetti:
Şu anda Türkiyede gerçek anlamda hiperrealist heykeller ya mum heykel
olarak ya da silikon türevli bir malzemeyle yapılıyor. Mum heykeller için de
sürekli iklimlendirme gerekiyor, belli bir derecede tutmak gerekiyor ve polyester
malzeme gibi darbeye maruz kalmaması gerekiyor. Bunun hem üretim maliyetinin hem
de koruma maliyetinin yüksek olması nedeniyle aynı etkinin daha fazlasını
verebileceğimizi bildiğimiz için silikon türevli bir model çalışması başlattık.
-Hollywoodda kullanılan malzemelerle yapıldı-
Hollywoodda sinema teknolojisinin kullandığı malzemeleri incelediklerini
anlatan Taş, Yaratıkları, insan yüzlerini, korku filmlerinde çokça kullanılan
malzemeleri araştırdık ve o malzemeleri getirttik. Onlarla çalışmaya başladık. Şu
anda Mevlana Müzesindeki 14 heykel manken, o malzemelerle yapılmış çalışmalar.
Hepsi için farklı insanların elleri ve yüzlerinden kalıplar alındı dedi.
Mevlana dergahında şeyh odası, katip odası, mütrip odası gibi bölümlerin
bulunduğunu ve buradaki insanların Mevleviliğe gönül vermiş kimseler olduğunu
dile getiren Taş, şöyle devam etti:
Onların tasavvuf yaşantısı içerisindeki yüz hallerinin daha sakin, daha
sevimli olması gerektiğini düşündüğümüz için ona uygun yüz tipleri belirledik.
Mümkün olduğunca köşeli olmayan, sevimli olabileceğini düşündüğümüz insanları
seçtik. Onlardan vücut, yüz ve el kalıpları aldık. Üzerine de sakal, bıyık,
kirpik ve kaş dokuttuk. Şu anda yeni projemizde 2003 ve daha öncesinde yapılan 18
mankenin yine aynı malzemeyle yenilenmesi var.
-Bunlar galiba canlı
Müzeye gelen ziyaretçilerin mankenleri gördüğünde Bunlar galiba canlı,
televizyondaki canlı manken bunlar, dikkatli baksan biraz sonra gözleri
kıpırdayacak diye aralarında konuştuklarını aktaran Taş, şunları kaydetti:
Bunlar bizim için çok önemli. Demek ki hiperrealist çalışmamız etkisini
göstermiş. Zaten kullandığımız gözler protez göz. O gözler normalde de doktorlar
tarafından gözü olmayan insanlara takılan cam göz dediğimiz malzemeler.
Mankenlerin insanlar üzerindeki bu etkisi bizim için çok önemliydi.
Heykellerimizin mum heykellerden farkı, biz onların kulağını çekip, burnunu
sündürebiliyoruz. Böyle bir malzeme dayanıklı olduğu için ve sonradan da bakım
gerektirmediği için daha ucuza geliyor.
-Eski kaynaklardan yararlanıldı-
Konya Müze Müdürü Yusuf Benli de Mevlana Kalkınma Ajansının (MEVKA)
desteğiyle bu çalışmaların başlatıldığını belirtti.
Çalışmalar esnasında eski kaynaklardaki kayıtlardan yararlanmaya
çalıştıklarına dikkati çeken Benli, Bu odaların her birinin bazı kişilere ait
olduğunu tespit ettik. Kazancı dedeye ait olan üç oda, çelebi odası, sertarik
odası, türbedar odası... Bu odalar aynı zamanda dergahın yönetimini yapmış
kişilere ait olan odalar. Öncelikle bunların tespitlerini yaptık. Daha sonra,
Mevlana ve Mevlevilikle ilgili çekilmiş olan bazı fotoğrafları gözden geçirdik
diye konuştu.
Odaların kimlere ait olduğu belli olanlarında tematik bir sergi oluşturmaya
çalıştıklarını vurgulayan Benli, şunları ifade etti:
Bu odaların her biri için ayrı bir çalışma hazırladık. Bunların hazırlık
çalışmaları içerisinde de üniversitedeki hocalarımızın hazırlamış olduğu
silikondan yapılmış, gerçek yüz ifadesi olan yüz kalıpları alındı. Bunlarla daha
gerçekçi ve daha duygusal ifadeler verilmeye çalışıldı. Odalardaki dervişlerin
günlük yaşamlarından kesitlerin sunulduğu görseller hazırlandı.
Yayıncı: Murat Aslan