Derinlik sınırına tepkiler

Derinlik sınırına tepkiler -Gırgır avcılığında 18 metre olan derinlik mesafe uygulamasının 24 metreye çıkarılması, Egede kıyı balıkçılarını memnun ederken gırgırcılar uygulamanın ertelenmesini talep ediyor -İzmir Deniz Ürünleri Avcıl


İZMİR (A.A) - Tolga Albay - Gırgır balıkçılığında 18 metre olan derinlik mesafe uygulamasının 24 metreye çıkarılması kararı, Ege Denizindeki kıyı balıkçılarını memnun etti. Gırgırla avlanan daha büyük ölçekli balıkçılar ise uygulamanın ertelenmesini talep ediyor.
     Egedeki balıkçılar ve bilimadamları, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Eylülde yürürlüğe girecek olan Ticari Amaçlı Su Ürünleri Avcılığını Düzenleyen Tebliğinde gırgır avcılığına getirilen derinlik sınırlamasını AA muhabirine değerlendirdi.
     İzmir Deniz Ürünleri Avcıları ve Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Canbaz, balık avcılığıyla ilgili söz konusu sınırlamanın AB düzenlemelerine göre yapıldığını, ancak Türkiye kıyılarının ABden farklı bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
     Balıkçılığa getirilecek derinlik sınırlamasının bilimadamları, avcılar ve kamu otoritelerinin bir araya gelerek, her kıyı için ayrı ayrı belirlenmesi gerektiğini ifade eden Canbaz, getirilen 24 metre sınırlamasının 2 yıl süreyle ertelenmesini, bu süre içinde tüm kesimlerin fikirleriyle bir balıkçılık anayasası belirlenmesi gerektiğini savundu.
    
     -Derinlik sınırı geldi, avlanma kotası kalktı-
    
     Canbaz, yapılan düzenleme ile derinlik sınırlaması getirilirken daha önce uygulanan tekne başına avlanma kotasının kaldırdığına işaret ederek, Düzenleme 24 metreye sınır getiriyor ama istediğin kadar balık avla diyor. Balığı asıl bitirecek olan düzenleme budur dedi.
     Ege Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkan Yardımcısı Ünal Görgün de derinlik sınırlamasının sürpriz olduğunu, balıkçının bu nedenle tepkili olduğunu dile getirerek, gırgırcıların ağlarını eski düzenlemeye göre hazırladıkları için yeni sınırlamaya uyumun ek maliyet getireceğini söyledi.
     Yasaklamaların balık neslini çoğaltmadığını, kaçak avcılığı artırdığını öne süren Görgün, balık popülasyonunun artırılması için bakanlığın tekne başına kota sınırlaması uygulamasına geri dönmesi ve denetim için su ürünleri mühendislerini istihdam gerektiğini savundu.
     Yeni düzenlemenin büyük balıkçılarla küçük balıkçıları karşı karşıya getirmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Görgün, Bu düzenleme sektörü bölünmeye sürüklüyor, ancak biz buna direneceğiz. Bu meslekte, küçük büyük olmaz, hepimizin çıkarı aynıdır dedi.
    
     -Egeli balıkçı da lüfer görmek istiyor-
    
     Gırgırcıya getirilen sınırlama İzmir ilçelerinde kıyı şeridinde balıkçılık yapanları ise memnun etti.
     Seferihisardaki Sığacık Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Emin Taneli, çıkan tebliğin balıkçılığın zararına değil, faydasına olduğunu, yapılan itirazların günü kurtarmak adına olduğunu kaydetti.
     Türk balıkçısının da artık geleceğin düşünülerek bazı sınırlamalara gidilmesi gerektiğini anlaması gerektiğini dile getiren Taneli, şunları söyledi:
     Bu düzenlemeye itiraz etmeye gerek yok. Hele, Ege Denizinde 18 metreden 24 metreye çıkarılmasının avcılığa çok bir olumsuz etkisi olmayacak. Ege Denizi kıyıya çok yakın mesafede derinleşen bir yapıya sahip. Egede balıkları korumak için bir düzenleme yapılırsa 40-50 metre derinlik ve kıyıdan 1 mil uzaklık şartının getirilmesi gerekir. Karadeniz ve Marmaranın coğrafik yapıları daha farklı olabilir. Orada 24 metre sınırlamasının yeterli olarak faydasının olabileceğini düşünüyorum.
     Balığı biraz da serbest bırakmak lazım. Eskiden lüferi Seferihisarda kıyıdan oltayla tutardık, 10 yıldır görmüyoruz. Bu düzenlemeyle Marmaradan çinekop avlanmadan geçebilirse belki Egeli balıkçı da lüferi palamutu görebilecek.
    
     -Bilimadamları da 50 metre derinlikten yana-
    
     Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlanma Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tuncay Kınacıgil ise tebliğin hazırlık aşamasında bakanlığa gönderdikleri raporda, sınırlamanın 50 metreye çıkarılması gerektiğini ifade ettiklerini, ancak bakanlığın sektörün durumunu gözeterek bunu 24 metre olarak belirlediğini söyledi.
     Türk balıkçılığında asıl sorunun çok fazla teknenin olmasından kaynaklandığını, tekne sayısını düşürecek düzenlemelere gidilmesi gerektiğini kaydeden Kınacıgil, şu görüşleri ifade etti:
     Geçmişte verilen teşvikler tekne sayısını hızla artırdı. Balıkçılar yeni yatırım yapmak için banka kredilerine sarıldı. Gırgırcıların da bu sınırlamalara karşı çıkmakta haklı gerekçeleri var. Banka borçlarını ödeme baskısı balıkçıyı sığ sulara çekiyor. Bilimsel açıdan baktığımızda gırgır ağlarının dibe inmemesi gerekiyor. Bakanlığın getirdiği yeni düzenleme 6 metre fark ediyor, tavizkar davrandıklarını düşünüyoruz.
     İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal ise Avrupa Birliğinde 50 metre olarak uygulanan derinlik mesafesinin, Su Ürünleri İstişare Kurulunda 30 metre olarak teklif edildiğini, bu teklifin gırgır balıkçılarıyla kıyı balıkçılarını karşı karşıya getirmesi nedeniyle bakanlığın orta bir yol izleyerek, 24 metre kararını aldığını kaydetti.
     Kamuoyunda tartışma konusu olan bu kararla balıkların, üreme ve beslenme alanları ile göç yollarının korunacağını, sürdürülebilir bir balıkçılığa katkı verilmesinin hedeflendiğini anlatan Güldal, geleneksel kıyı balıkçılığının da desteklenerek geliştirilmesine imkan tanınacağını sözlerine ekledi.
    
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
<< Önceki Haber Derinlik sınırına tepkiler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER