SAKARYA (A.A) - Mehmet Özcan - Marmara Depreminde çalıştığı
salonun ağır hasar görmesi ve ailesinin engellemesi nedeniyle spor yaşamı bitme
noktasına gelen Enes Erkan, çadırlarda sürdürdüğü antrenmanla karatede dünya
şampiyonu olmayı başardı.
Asrın felaketi olarak nitelendirilen Marmara Depreminde çok sayıda can
kaybının yaşandığı Sakaryada yaşayan milli karateci Erkan, deprem döneminde
çadırlarda antrenman yapmasına rağmen başarılı bir kariyere sahip oldu. Deremin
ardından ağır hasar gören spor salonuna ailesinin baskıları nedeniyle gidemeyen
ve bırakma noktasına geldiği spor yaşantısını çadırlarda sürdüren Erkan,
Fransada düzenlenen yarışmada dünya şampiyonu olarak Türkiyeye 4 yıl aradan
sonra ilk altın madalyayı getirdi.
Erkan, AA muhabirine, sürekli zorluklar yaşamasına rağmen dünya şampiyonu
olarak sürdürdüğü spor yaşantısını söyledi.
Dünya Şampiyonasının kendisi için son derece zor geçtiğini anımsatan Erkan,
şampiyona boyunca güçlü rakiplerle eşleştiğini anlattı.
Altın madalyayı kazanıncaya kadar 3 dünya şampiyonunu elediğine işaret eden
Erkan, Şampiyonları yenmeden de şampiyon olunmuyor zaten. Türkiye tarihinde
erkeklerde 4. şampiyonluğu getirdim. Bu Türkiye için büyük bir başarı ve benim
için de çok büyük bir gurur diye konuştu.
-Çadırlarda antrenmandan dünya şampiyonluğuna-
Enes Erkan, spor yaşantısının en zor dönemini Marmara Depremi sırasında
geçirdiğini ve bu süreçte sporu bırakma noktasına geldiğini kaydetti.
Deprem sırasında Sakaryada binlerce insanın öldüğünü aktaran Erkan, Ben
de bundan nasibimi aldım. 5 katlı bir binada bulunuyordu salonumuz. Depremde
büyük hasar aldı binamız ve ailem binadan korktuğu için beni antrenmanlara
yollamıyordu şeklinde konuştu.
Erkan, ailesinin baskısı nedeniyle 7 ay boyunca hiç antrenman yapamadığını,
bunun kendisi için büyük sorunlar oluşturduğunu bildirdi.
Karateyi bırakma noktasına geldim diyen Erkan, Benim de çocuğum olsa
ben de göndermem tabii. Karateyi bırakıp dershaneye gitmeye başladım ve eğitimime
ağırlık verdim. Ancak antrenörüm beni kaldığım çadırdan aldı, antrenman
yaptığımız çadıra götürdü ve tekrar karateye döndüm. 2 ay boyunca çadırlarda
antrenman yaparak Türkiye Şampiyonu olmayı başardım ifadelerini kullandı.
Erkan, şöyle devam etti:
O dönemlerde sürekli olarak çadırda antrenman yapıyordum. Bunlar tabii zor
şeyler spor için ama zorlukları yaşamadan başarıya ulaşamıyoruz. Çadırlarda
antrenman yapa yapa dünya şampiyonluğuna giden yola girdim. Bunun da karşılığını
Fransada yeteri kadar aldım çok şükür.
Karateyi bırakmak istemedim ama aileme de karşı gelemezdim. Buna rağmen
spora devam ettim. Deprem, dünya şampiyonu olmamı engelleyemedi adeta. O süreçte
daha hırslı çalıştım ve maçlara daha iyi hazırlanmaya başladım. Deprem, beni daha
iyi motive etti. Çünkü deprem sayesinde hayatla mücadele edebilmeyi öğrendim.
-İnşallah jübilemi olimpiyat şampiyonu olarak yaparım-
Olimpik branş olmasına rağmen karatenin olimpiyat yarışlarında yer
almadığına dikkati çeken Erkan, spor hayatını olimpiyat altını alarak noktalamak
istediğini ifade etti.
Erkan, 2020 Olimpiyatlarında karatenin de yer alacağını vurgulayarak,
sözlerini şöyle tamamladı:
Bu, hem benim için hem de Türkiye için büyük bir şans. Çünkü ülke olarak
bu spor dalında iyi noktalardayız. Karate olimpiyatlara girerse en az 3 madalya
kazanırız. İnşallah 2020de İstanbulda yarışma imkanım olur ve jübilemi
olimpiyat şampiyonu olarak yaparım.
Yayıncı: Kemal Kaymak