GÜMÜŞHANE (A.A) - Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet
Arslantaş, Denetimli Serbestlik Sistemi, kişiyi hürriyetinden yoksun
bırakmadan, tecrit etmeden, ötelemeden ve etiketlemeden toplum içerisinde bazı
tedbir ve yükümlülüklerle denetime tabi tutar dedi.
Arslantaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2005 yılında TCKda yapılan
değişiklikle Türk Hukuk Sistemine giren denetimli serbestliğin, devletin suç ve
suç oluşum sürecine yeni bir bakış açısıyla yaklaşmasının, Türkiyede de
uygulanmaya başlanmasında etkili olduğunu söyledi.
Denetimli Serbestlik Sisteminin temel amacının suçlu davranışın nedenlerine
inmek ve yapabilecekleri bu nedenler çerçevesinde değerlendirmek olduğunu ifade
eden Aslantaş, şunları söyledi:
Basitçe işlenen suça, kanunda belirtilen cezanın verilmesinin ötesinde
suçlu davranışın arkasında yatan kişisel ve toplumsal faktörlerin tespit edilmesi
ve mümkünse ortadan kaldırılması hedef edinilmiştir. Kişilerin eğitilmeden sadece
cezalandırılması sorunun çözümü noktasında eksikliğin ifadesidir. Ceza İnfaz
Kurumlarında 2011 yılının son ayları itibariyle bulunan 125 bini aşkın tutuklu
ve hükmen tutuklu gerçeği düşünüldüğünde Türk Ceza Adalet Sisteminde alternatif
sistemin kaçınılmaz olduğu bir gerçektir. Adli makamların talepleri doğrultusunda
toplumdaki suçluluların denetimini sürdürmek, etkin bir gözetim sağlayarak,
suçluları iyileştirmek, gerekli sosyal ve psikolojik desteklerin sunulmasıyla
topluma yeniden uyum sağlamasını kolaylaştırmak, telafi edici süreç yoluyla
mağduru korumak, yeniden suç işleme riskini azaltarak toplumu korumak gibi
hedefleri olan bu sistemin varlığı bir zarurettir.
Denetimli Serbestlik Sisteminin, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmadan,
tecrit etmeden, ötelemeden ve etiketlemeden toplum içerisinde bazı tedbir ve
yükümlülüklerle denetime tabi tuttuğunu belirten Arslantaş, şunları kaydetti:
Geçen süre içerisinde Denetimli Serbestlik Sisteminin başarılı infaz
hizmetlerini yerine getirmiş olduğunu görmek, hukuk sistemimizin geleceği
noktasında bizleri ümitlendirmektedir. Yine bir çok kamu kurum ve kuruluşunun
katılımı ile oluşturulan Ceza İnfaz Kurumundan salıverilen hükümlülerin meslek
ve sanat edinmeleri, iş sahibi olmaları noktasında sorunların çözümüne yardımcı
olmaları, çocuk ve genç hükümlülerin eğitimine devam etmeleri için her türlü
tedbiri alan ve suçtan zarar gören mağdurlara yardımcı olmak gibi görevleri
bulunan Koruma Kurullarının da aktif olarak faaliyet göstermeleri gerekmektedir.
Adalet hizmetlerinin, modern, günün koşullarına uygun, insan haklarına daha
duyarlı yerine getirilebilmesi ve sistemden beklenen faydanın sağlanabilmesi
hukukçular olarak bizlerin, devlet organlarının ve toplumun desteği ile mümkün
olacaktır.
Muhabir: İbrahim Özdemir
Yayıncı: Asena Akçay