ISPARTA (A.A) - Durmuş Genç - Ispartanın Büyükgökçeli beldesi
Kaletepe mevkisinde jandarma ekipleri tarafından tespit edilen kaçak kazının
ardından Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazı çalışması sonucunda gün yüzüne
çıkarılan kilise ve mozaikler, turizme kazandırılacak.
İl Kültür Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
yaklaşık 2 ay önce jandarma ekipleri tarafından tespit edilen kaçak kazılar
sonucu belirlenen bölgede kurtarma kazısı yapıldığını, bu kapsamda bölgede Geç
Roma ve Bizans dönemine ait olduğu düşünülen kilise kalıntıları ve mozaiklere
rastlandığını söyledi.
Çalışmalar tamamlandığında ortaya çıkacak zengin tarihi eserleri herkesin
görebileceği, beğenebileceği bir mekanda sergilemek istediklerini belirten Kılıç,
Kazı çalışmaları tamamlandıktan sonra önümüzdeki yıl kilisenin içerisinde yer
alan mozaikler ile diğer yapı taşlarını sergileyerek ziyaretçilerimize sunmak
istiyoruz dedi.
Kılıç, 9 Temmuzda başlayan kazı çalışmalarının 20 Ekimde tamamlanacağını
bildirerek, Ülkemizde birçok medeniyete ait yapılar var. Ispartada da birçok
medeniyete ait izleri görmek mümkün. Ortaya çıkartılan yapı da kültür ve inanç
turizminde gerçekten önem arz eden bir yapı. Kazı çalışmalarımız bakanlığımız
tarafından gönderilen 40 bin liralık ödenek ile devam ediyor diye konuştu.
Isparta Müze Müdürü Mustafa Akaslan ise defineciler tarafından kaçak kazı
yapılırken tespit edilen alanda kurtarma çalışmalarını sürdürdüklerini anlattı.
Kazı öncesi yüzey verilerine göre bir kilise yapısı olduğu tahmin edilen
alanda yürütülen çalışmalarda şimdiye kadar ana kayaya oyulmuş narteks ve
narteksin önünde üç nefli bir kilisenin açığa çıkarıldığını kaydetti.
Çalışmalarda yapının duvarlarının yüzde 90 oranında ortaya çıkarıldığını
ifade eden Akaslan, şunları söyledi:
Bazilikalar, zamanında en uzun süre ismini ve işlevini sürdüren
yapılardır. Aynı zamanda Bizans döneminde de dinsel yapı olarak bazilikal yapılı
kiliseler yapılmaya başlanmış. Burası bazilikal planlı üç nefli bir Bizans
kilisesi. Yapının orta ve yan neftleri mozaik zemin döşemesi ile kaplı. İlk
verilere göre en az iki yapım evresi geçirdiğini tahmin ettiğimiz yapının ilk
evresi sütunlarla bölünmüş. İkinci evrede sütun dizilerinin bulunduğu diziye
payeler yapıldığını tahmin ediyoruz. Payelerin inşaatında ilk evrenin yapı
malzemeleri kullanılmış.
Mozaiklerde ise henüz detay çalışmaları yapılamadığını anlatan Akaslan,
şöyle devam etti:
İlk verilere göre ağırlıkla geometrik motiflerimiz var. Figürlü motifler
ve birkaç rengin kullanıldığı mozaiklerimiz de mevcut. Önümüzdeki yıllarda bu
yeri mozaiklerin restorasyonu kapsamında koruma çatısıyla ziyaretçilere açmak,
ülke turizmine kazandırmak gerçekten çok anlamlı olacak diye düşünüyoruz. Çünkü
burası bölgede rastladığımız en büyük kiliselerden birisi. Geç Roma, Doğu Roma,
Erken Bizans diye adlandırabileceğimizbir takım kiremit formlarından.
-Yapıda kireç ocağı ortaya çıktı-
Akaslan, yürütülen çalışmalarda yapı içerisinde yakın dönemde kullanıldığı
düşünülen bir kireç ocağının ortaya çıktığına işaret ederek, şöyle konuştu:
Bu kireç ocağı yapıdaki taş kaybının ana sebebi durumundadır. Aynı zamanda
yapı kalıntısının yüzeyden sökülerek tahrip olmasına sebep olmuştur. Küçük
buluntu azlığının sebebi de bu kireç ocağı evresi ve sonrasındaki kaçak
kazılardır. Önümüzdeki dönemde yapının duvarları içerden ve dışardan
belirginleştirilerek yapı planının çıkarılması çalışması yürütülecek. Mozaik
çizimleri de yapılarak yaklaşan kış koşullarına karşı önlemler alınacak. Kış
mevsiminin sona ermesiyle restorasyon, konservasyon ve sergilenme projeleri
hazırlanacak.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya