IĞDIR (A.A) - Emrah Kocabey - Ayşe Yıldız - Iğdırın kurtuluş
mücadelesinde şehit olan Mehmet Çavuşun torunu, dedesine ait şehitlik madalyası
ve künyesinin bulunmasını istiyor.
Kentte adına şehitlik yaptırılan Çankırılı Mehmet Çavuşun torunu Şükrü
Özgür, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dedesinin 1917-1918 tarihlerinde Iğdıra
savaşmak için geldiğini, o dönemde kentteki Türk, Kürt ve Azerileri düşmana karşı
birleştirdiğini anlattı.
Dedesinin Ermenilerle Meleklide çatıştığı sırada şehit olduğunu belirten
Özgür, Mehmet Çavuşun orada şehit olması, Iğdıra giren askerlerin çok az bir
mermi yakmasını, tek bir şehit vermeden Iğdırı almasını sağlıyor. Bu da Mehmet
Çavuşun Iğdır için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor dedi.
Özgür, Iğdırlıların birleştirici özelliğiyle dedesini çok sevdiğine dikkati
çekerek, Mehmet Çavuş, Iğdır halkına atalık yapmış, Iğdır halkını birleştirerek
düşmanı Iğdırdan kovmuş. Şehit olduğu zamanda şu anki anıtın 8-10 metre yakınına
getiriyorlar. Alay komutanları, Iğdır Şura Hükümeti başkanları ve yerel halk
tarafından cenaze namazı kılınarak defnediliyor diye konuştu.
Mehmet Çavuşun Iğdırda şehit olduğunu yıllar sonra öğrendiklerini,
dedesinin şehitlik madalyası ve künyesinin bulunmasını istediklerini belirten
Özgür, Dedemin madalyasını ve künyesini halen alamadık. Mezarının nerede
olduğunu daha yeni öğrendik ifadelerini kullandı.
-Dedemin kayıtlarının bulunmasını bekliyoruz-
Özgür, dedesinin künyesinin silindiğini, devletin kayıtlarında bulunmadığını
belirterek, Mehmet Çavuş Doğu Cephesinde 7 yıl görev yapmış. Balkan Savaşında
görev yapmış. Balkan Savaşı kahramanı ve gazisi. Mehmet Çavuştan mutlaka bir
yerlerde bir haber olması lazım, bir kayıt olması lazım dedi.
Osmanlı döneminde kayıtların iyi yapıldığını anlatan Özgür, şöyle konuştu:
Osmanlının Yemende dahi askerin öldüğü yer kayıtlarda var. Oysaki
Iğdırda, Doğubayazıtta 21. Tümende görev yapan Mehmet Çavuşun künyesi hala
yok. Ben buradan devlet büyüklerimize seslenmek istiyorum. Gizli arşivlerin
açıldığı, Osmanlı kayıtlarının Türkçeye çevrildiği bir dönemde bu kayıtların
mutlaka bulunması lazım. Mehmet Çavuşun kayıtları yoksa Mehmet Çavuş hangi
rütbede görev yapıyordu-
Şehit ailelerine verilen haklardan yararlanamadıklarını anlatan Özgür,
askeri liseye dedesine ait bir belgenin olmamasından dolayı gidemediğini söyledi.
Özgür, oğlunu da askeri okula bu nedenle gönderemediğini belirterek,
Osmanlı soyundan askerimizin olmasını isterdik. Biz bu imkanlardan
faydalanamadık. Kanun bize bir hak tanımış ama belgemiz kaydımız olmadığı için
yararlanamıyoruz dedi.
Özgür, babası ve babaannesinin yokluk içerisinde yaşadığını anımsatarak,
Hiç değilse dedemin beraatını alalım diyoruz. Ben babamı artık ömrünün son
yıllarında babasının mezarına getirdim. Babam o zaman söylemişti. Ben baba
ekmeği yemedim, baba elbisesi giymedim, yokluk içerisinde büyüdüm. Ama şükürler
olsun ki bu yaşımdan sonra babamın mezarını gördüm, ölsem de gam yemem demişti.
Buradan yetkililere sesleniyorum bize yardımcı olun diye konuştu.
-Mehmet Çavuşın ömrü savaşla geçti-
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Savaş Eğilmez de Mehmet Çavuşun Iğdır için önemli olduğu kadar Türk Kurtuluş
Savaşı için de önemli olduğunu belirterek, Mehmet Çavuşun ömrünün savaşla
geçtiğini söyledi.
Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı da olan Eğilmez,
Çankırıda 1876 tarihinde doğan Mehmet Çavuşun gençlik çağında savaşla iç içe
olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Mehmet Çavuş doğduğu dönemlerde Osmanlı Devleti dört yönde, cephelerde
savaşan bir ülke. Dolayısıyla eli silah tutan herkes cepheye gönderiliyor. Mehmet
Çavuş, ilk Balkan Savaşına katılıyor. Balkan Savaşında ciddi başarılar elde
ediyor ve çavuşluk rütbesini kazanıyor. Er olarak gitti savaştan çavuş
olarak. Kısa bir süre köyünde kalıyor. Bu sefer 1. Dünya Savaşı patlak veriyor.
Savaşa katılmak üzere 1914 yılında Kayseriye gidip askerlik şubesine kayıt
yaptırıyor. Elimizdeki bilgilere göre, 1914 ile 1918 yılları arasında ne yaptığı
bilinmiyor.
Mehmet Çavuşun 1918 yılında Kazım Karabekir komutasındaki kuvvetlerle
birlikte düşmanla mücadele ettiğini belirten Eğilmez, bu dönemde Ermenilerin
bölgede katliamlarını en üst seviyeye çıkardığını ve 10 kasım 1920de Iğdır ve
çevresini kurtarmak amacıyla Türk ordusunun taarruza geçtiğini ifade etti.
-Mehmet Çavuş şehit düştüğü zaman rütbesi çavuştu-
Ermenilerin Aras Nehrinin kuzey kesimine püskürtüldüğünü vurgulayan
Eğilmez, 14 Kasım 1920de şehre kurtuluş için gelen Türk askerlerinin en önünde
Mehmet Çavuş vardır. İlk mücadelede şehit düşüyor. Onun ilk çatışma anındaki
kahramanlığı Türk askerini iyice şevke getiriyor. Emrindeki askerler de onunla
birlikte ölüme gidiyor. O bölgede Türk askerleri çok ciddi başarı sağlıyor
dedi.
Eğilmez, şöyle devam etti:
Iğdır şehrimiz düşman işgalinden kurtuluyor. O şehitlerimizin hepsi
kahraman. Onları temsilen Mehmet Çavuş bir kahraman olarak karşımıza çıkıyor.
Çankırılı Mehmet Çavuş, şehit düştüğü zaman rütbesi çavuştu. Tabii Osmanlı
döneminde çavuşluk rütbesi bugünden çok daha değerli bir rütbeydi, büyük öneme
sahipti.
Mehmet Çavuşun şehitlik belgesini bulmanın zor olduğuna değinen Eğilmez,
Mehmet Çavuşun şehitlik belgesinin bulunabilmesi için işin uzmanları
tarafından detaylı bir araştırma yapılması gerekiyor. Çünkü o dönemde yangınlar
çıkıyor, bilerek yakılan belgeler oluyor. Sürekli hareket halinde insanlar. Bir
bölge işgal edildiği zaman önce resmi binalar işgal edilir. Osmanlı döneminde
yurt dışına da birçok belge götürülmüştür dedi.
Yayıncı: Emine Konuk