BARTIN (A.A) - Selim Bostancı - Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana ahşap tekne yapım geleneğinin sürdürüldüğü Bartının Kurucaşile ilçesindeki bir tersanede, 3 nesil bir arada ahşap tekne ve yat yapıyor.
     İyon, Lidya, Pers, Amastrist, Pontus, Roma ve Doğu Roma dönemlerinin ardından 1460 yılında Osmanlı egemenliğine girmesiyle imparatorluk donanmasının ihtiyacının karşılandığı Kurucaşilede, gemi yapımı yüzyıllardır babadan oğula miras kalarak devam ediyor.
     Özellikle ilçede Tekkeönü ve Kapısuyu köylerinde kurulu 40a yakın atölyenin yanlarına kurulan çadırlarda yapılan çeşitli tür ve uzunluklardaki yatlar, yurt içi ve dışına pazarlanıyor.
     İlçede Büyük Liman bölgesinde faaliyet gösteren bir tersanede ise dede, oğlu ve torunu olmak üzere 3 nesil bir arada tekne ve yat yapımını sürdürüyor.
    
     -Deniz kurumadıktan sonra bu meslek ölmez
    
     Tersane sahibi Ali Büyükböcek (80) AA muhabirine yaptığı açıklamada, çırak olarak başladığı meslekte 1960 yılında kendi tersanesi kurduğunu belirterek, 40 yıl bu tersanede çalıştıktan sonra, işini şimdi oğlunun torunuyla birlikte işi devam ettirdiğini söyledi.
     Diğer oğlunun da tersanede yevmiyeyle çalıştığını aktaran Büyükböcek, şöyle konuştu:
     Buradan sadece ülke içine değil, dünyanın dört bir yanına yat gönderiyoruz. Hemen hemen her gün tersaneye geliyorum, deneyimimi onlarla paylaşıyorum. Tekne veya yat yaparken benden fikir alırlar. Sağlık sorunlarım nedeniyle gelemediğim zamanlarda da aklım burada kalıyor. Mesleğimizin devam etmesi için sanayi sitesi yapılması şart. Deniz kurumadıktan sonra bu meslek ölmez. Ama teknoloji gelişir, bizlerde buna ayak uyduramazsak bu tersaneler kapanır.
    
     -Babadan oğula-
    
     Ali Büyükböcekin oğlu Hasan Büyükböcek de, babasının yanında 15 yaşında çırak olarak başladığı mesleği yine babasının ardından, oğlu Zafer (26) ile birlikte sürdürdüğünü söyledi.
     Tersanede 40 yıldır çalıştığını ifade eden Büyükböcek, İlçemizde bu meslek babadan oğula gidiyor. Buradaki tersanelerin hemen hemen hepsi aynı şekilde babadan oğula geçerek devam ediyor. Bizde burada babam ve oğlumla birlikte 3 nesil olarak tersanemizi çalıştırıyoruz. Şu anda yılda 10 tane yat ve tekne yapıyoruz. Yurt içinin yanı sıra Amerika Birleşik Devletlerine (ABD) saltanat kayığı ve tur kayıkları gönderdik. Nasıl babamdan devraldıysam, benden sonra da mesleği oğlumun sürdürmesini istiyorum diye konuştu.
     Torun Zafer Büyükböcek de, yine ilkokul yıllarında başladığı mesleği babasının yanında sürdürdüğünü belirterek, ekmek tekneleri dede mesleklerini çocuklarına da aktaracaklarını sözlerini ekledi.
    
     Muhabir: Sinan Özmüş/Ömer Erim Baştimar
     Yayıncı: J.Jale Durgun