DİYARBAKIR (A.A) - İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr.
Ahmet Emre Bilgili, çözüm sürecinin başarıya ulaşacağına inandıklarını söyledi.
Çözüm sürecine katkı sunmak amacıyla Marmara Bölgesindeki 13 ili temsilen
Diyarbakıra gelen Prof. Dr. Bilgili, Çanakkale Kültür ve Turizm Müdürü Şinasi
Haznedar, Edirne Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Özcan ile Diyarbakır Kültür ve
Turizm Müdürü Tevfik Arıtürk, Şanlıurfa Kültür ve Turizm Selami Yıldız, Mardin
Kültür ve Turizm Müdürü Davut Beliktay, Green Park Otelde gazetecilerle bir
araya geldi.
Bilgili, sorunun çözümü ile ilgili ciddi bir umut ışığı yakalandığı bu
dönemde, sorumluluk sahibi kamu yöneticileri olarak, çözüm sürecine katkı vermek,
bölgedeki yöneticilere destek sunmak, yardımlaşmak ve kucaklaşmak için
geldiklerini belirtti.
"Kapımıza gelen bu kadar güçlü ve sahici bu umudu yok etmeyelim, varlığına
güç verelim diye geldik. Bizler biliyor ve inanıyoruz ki, geniş anlamıyla
kültürün devreye sokulması gerekir" diyen Bilgili, kültürün, demokrasiyi
içselleştirici, tutum olarak geliştirici, tarihi birikimi ve tecrübeyi
hatırlatıcı bir çerçeve sunduğunu kaydetti.
-"Bürokrasi tarihimizdeki ilklerdendir"
Bilgili, şöyle konuştu:
"Barışı bu geniş anlamıyla kültür üzerinden inşa edebilirsek güçlü ve
devamlılığı olan kalıcı bir barışı ortaya çıkarabiliriz. Bizleri bir arada tutan
kültürel unsurları öne çıkararak kalıcılığı sağlayabiliriz. Ülkemizin en gelişmiş
bölgesi olan Marmara Bölgesinin kültür yöneticileri olarak sizlerle kucaklaşmaya
geldik. Kendi gönlümüzle geldik. Bu belki de bürokrasi tarihimizdeki
ilklerdendir. Yaptığımız işi bütün arkadaşlarımızla ülkemizin geleceği açısından
önemsiyoruz. Bizim yaptığımız bu iş aslında Ankaranın tutum değişikliğini ortaya
koyan bir göstergedir. Sürecin başarısı bu ülkede yaşayan herkesi ilgilendiriyor.
Bu nedenle herkes kendi ve ülkesinin geleceği için dikkatle ve sorumlu vatandaş
duyarlılığı içerisinde hareket etmelidir."
-Sürecin geri dönüşü yok-
Sonu kalıcı barışa dönüştürülmesi ve yıllar sonra yakalanan bu fırsatı iyi
değerlendirilmesini isteyen Bilgili, ötekileştirme temelinde yapılan
tartışmaların kendi karşıtlığını üreteceğinden süreci ve geleceği tehlikeye
atacağına dikkat çekti.
Ülkenin ayrışarak değil, birleşerek varlığını devam ettirmesi gerektiğini
dile getiren Bilgili, tarihsel ve medeniyet birikiminin bunu gerektirdiğini,
bölgenin toplumsal tarihinde din ve dilin hiç bir zaman ayrışmaya değil, aksine
birleştirici bir unsur olduğunu bildirdi.
Sorunların demokrasi temelinde çözülebileceğini kaydeden Bilgili, şöyle
devam etti:
"Sürecin başarıya ulaşacağına inanıyoruz. Ancak sadece silahlardan
arındırmanın kalıcı barışı getirmeyeceğini de düşünüyoruz. Bu adımın çok önemli
olduğunu, fakat asıl sonrasını görmek zorunda olduğumuzu belirtmemiz gerekiyor.
Sürecin kırılgan noktası, birlikte yaşama kültürünü yeniden başarabilmemizdedir.
Bu da demokratik anlayışın saygı temelinde benimsenmesi ile mümkün olacaktır."
-Bölge terörle anılmamalı-
Bilgili, bölgenin terörle anılmaması için her türlü gayretin ve duyarlılığın
gösterilmesi gerektiğini anlatan Bilgili, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kendi aralarında ortak projeler geliştirecekler, kendi alanlarında
dayanışma içerisine girecekler. Bu iller, Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa,
Adıyaman, Siirt, Batman ve Şırnaktır. Biz de Marmara Bölgesi olarak gereken
desteği her zaman vereceğiz. Bölgeye niteliği ve deneyimi yüksek yöneticilerin
atanmasının tam zamanıdır. Algıyı değiştirecek şekilde kamu görevlilerinin
atanması lazım. Bölgenin terörle anılmaması için herkesin ve yöneticilerin, basın
mensuplarının duyarlı davranması gerekmektedir."
Sürecin sağlıklı devamı için bölgedeki sivil toplum örgütü yöneticilerinin
diğer şehirlerdeki yöneticileri ile görüşmeler yapmasının yararlı olacağını
söyleyen Bilgili, bu taleplerin alt yapısını hazırlama konusunda yardımcı olmaya
hazır olduklarını bildirdi.
Bir gazetecinin, "Bölge illerine yönelik turistik gezilerin yapılması için
tur operatörleri ile girişimleriniz olacak mı-" sorusu üzerine Bilgili, turizmin
en büyük sermayesinin güven olduğunu, güvenin de hep birlikte oluşturulduğunu
dile getirdi.
Hükümetin barış ve çözüm sürecinin olumlu etkilerini hep birlikte yaşamak
istediklerini, güven unsuru geliştikten sonra turizm sektörünün de gelişeceğini
belirten Bilgili, bölgenin turizm potansiyelinin çok yüksek olduğunu,
keşfedilmemiş bölgelerin bulunduğuna dikkat çekti.
Muhabir: Nurten Aslan
Yayıncı: Behçet Güngör